Kandıralıları anlamaya çalışın!

Ahmet Akçaalan

Ahmet Akçaalan

Tüm Yazıları

Önce şunu bir netleştirelim,

Görüyorum ki bazı “şark kurnazları” akıllarınca şahsımı kara propagandayla yıpratmaya çalışıyor.

Köşe yazılarıma, yorum üstüne yorum atıyorlar.

Çöp tesisi yapılacak yerde arsam varmış…

Değil benim Akçakese’de, Kandıra’da bir metre arsam yok.

Peşine “Ahmet Akçaalan manav” ondan yapıyor diyorlar.

Karamürsel’de kimse yokken Ergenekon’dan içeri alınanların ailelerinin düzenlediği “Sessiz Çığlık” eylemlerinde yanlarındaydım. Gazeteci meslektaşım Cihan Baylan şahittir.

Kartepe’de Yanık Deresine taş ocağı eylemlerinde, Sumotaş eylemlerinde gazeteci olarak yanlarındaydım. Gazeteci meslektaşım Sercan Özden şahittir.

Dilovası’nda “Kömürcüler OSB kapansın” diye en öndeydim. Dilovalılar şahittir.

Millet neredeyse orada oldum ama siz bunu anlayamazsınız.

Milletin yanında olmayan gazeteciliği neyleyim…

*

Dün de Kandıra’da çöp tesisi eylemini yerinden takip ettik.

O kadar üzüldüm ki,

Ne istiyorsunuz?

Neden bu inatlaşma?

16 yer araştırdınız,

Bu yerler arasında olmayan, araştırma yapılmayan Akçakese’ye karar kıldınız.

7’den 70’e değil 90’a insanları tarlalarından eyleme getirdiniz.

Mazluma dokunuyorsunuz.

Milletle inatlaşıyorsunuz.

“Bir grup marjinal” diyorsunuz, hepsi bu toprakların insanı…

Konu siyaset üstü ancak yazmak zorundayım.

Marjinal dediğiniz insanların köylerinde 31 Mart’ta AK Parti birinci çıktı.

Ve şimdi “Neden AK Parti’yi desteklediniz” diye eleştiriliyorlar.

90 yaşında eyleme gelen Mustafa Adıgül,

“Ankara bizi duyarsa, bunu bize yapmazlar” diyor.

Ankara dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan…

*

O kadar hassaslar ki,

Eyleme katılanlar Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez’i yuhalıyor,

“Yapmayın Erol Ölmez akrabamız” diyorlar,

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın yuhalanıyor,

“Yuhalamak bize yakışmaz, tamam ıslıklama olur” diyorlar.

Sizlere kıyamıyorlar,

Siz onları dinlemiyorsunuz bile…

*

Peşine “devlete” güveniyoruz cümleleri geliyor.

Tarlasından traktörle gelenler,

Hasta olduğu halde imza atmaya gelenler,

Sadece seslerini duyurmak istiyorlar.

Ve tesisten ziyade, yerine karşılar.

Kırgınlar,

Endişeliler,

Kızgınlar,

Öfkeliler,

Ve siz sabırlarını zorluyor, damarlarına basıyorsunuz.

*

Anladım bu tesisi yapacaksınız.

Kafaya koymuşsunuz.

Ben size söyleyeyim, o kadınları görmeliydiniz,

O kadar inanmışlar ki.

Ve haklarını savunan muhtarlarına nasıl destek veriyorlar, görmenizi isterdim.

En azından muhtarlarla bir toplantı yapın,

Siyaset çözüm makamıdır,

Çözün bu meseleyi…

Ve siz, Kandıra’da başka bir yere tesisin yapılmasını değiştirmezseniz Türkiye’nin gündemine oturacaksınız.

Farkında değilsiniz…