Kartepe Teleferik çok güzel ama…

Cansu Kızılkaya

Cansu Kızılkaya

Tüm Yazıları

Kocaeli’nin yarım asırlık hayali olan Kartepe Teleferik mart ayının başında Tahir Büyükakın’ın katılımıyla açılmıştı. Büyükakın teleferiğin 25 Mart ve 15 Nisan tarihleri arasında ücretsiz olacağını duyurmuştu.

Açılış programına gitmediğim teleferiğe bayramın 2’nci günü eşim Sancar ile gittim. Çok sıra vardı, ucunu göremediğimiz bir kuyruğa girdik. Ama sıra hızlı ilerlediği için beklemeyi tercih ettik.

Beklemeyi hiç sevmeyen ben yaklaşık 2 saat boyunca o kuyrukta bekledim. Ucunu göremediğim için sıranın hızlı ilerlediğini düşünmüştüm. Ama bir yerden sonra ise ‘Bu kadar geldik geri dönmeyelim’ diye bekledik.

Benim gibi kuyrukta bekleyen vatandaşlar ile sohbet ettik. Belki de bu yüzden vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Arkamızda 8 kişilik bir aile bekliyordu. Bu aile taa Silivri’de bulunan Çantaköy’den Kocaeli’ye gezmeye gelmişler.

Onlara ‘Neden Kocaeli’ye geldiniz?’ diye sordum. İlimizi yakın olduğu için tercih ettiklerini söylediler. ‘Kocaeli’de gezilecek yerler’ diye arattıklarında Kartepe teleferiğin ilk sırada çıktığını ifade ettiler. Ancak teleferiğin yeni açıldığı konusunda bilgileri yoktu.

Silivrili aile teleferikten önce Ormanya’ya da gitmişler. Ve çok beğenmişler. Teleferikten sonra ise Maşukiye’ye gideceklerini söylediler. Biz de onlara mekan önerisinde bulunduk.

Kocaeli hakkında siyasi ve kültürel sohbet ettik. Dilimizden geldiğince şehrimizi anlattık. Genel olarak Kocaeli’yi beğendiklerini söylediler. Sırada beklerken önümüze geçmeye çalışan ‘uyanıklar’ oldu. Bunları da birlikte bertaraf ettik.

10 kişilik olan teleferiğe bu aile ile bindik. Yaklaşık 17 dakika boyunca süren teleferik gerçekten güzeldi. Kuzuyayla’ya ulaştığımız zaman ise yine sıraya girmek zorunda kaldık. Kuzuyayla’da bekleyeceğimiz hiç aklımıza gelmemişti, nedense aynı teleferikle geri döneceğimizi düşünmüştük.

Derbent ile Kuzuyayla arasında en az 10 derece fark vardı. Bu yüzden biraz üşüdük. Kuzuyayla’ya yapılan tesisleri dolaştık, ihtiyaçlarımızı giderdik. Neyseki kuyrukta sadece 40 dakika bekledik.

Kartepe Teleferiği’nin eksikliklerine gelecek olursak… Bayramda ekstra yoğun olan teleferik için otopark sorunu çok fazlaydı. İnsan kuyrukları kadar araç kuyrukları da vardı. Bir süre egzoz dumanlarına maruz kaldık.

Zaten teleferiğin yapılacağı yer belli. Uzun zamandan bu yana yeri de belli. Otoparkın nereye yapılacağı da belli. Teleferik gibi zor bir iş bitiyor. Ama otopark gecikiyor. Bu hadise bana stadyumun yapılıp, bağlantı yollarının gecikmesini hatırlattı. Biz neden işleri tersinden yapıyoruz?

Otopark eksikliğinden dolayı değnekçiler peydah olmuş. Civarda evleri bulunan aileler bahçelerini otopark olarak kullandırıyor. Tarife bile belirlemişler. 100 TL’ye aracınızı onların evlerinini bahçesine park edebiliyorsunuz.

Eminim bu otopark meselesi birçok aileye sorun olmuştur. Biz de aracı patika bir yola park ettik ve teleferiğe doğru toprak yoldan yürümek zorunda kaldık.

Alanda çöpler de yetersizdi. Belki normal zamanda yetebilir ancak, o yoğunlukta çöp kutuları taştı. Bence yine de çöpler yetersiz. Aralarında baya mesafe var. Teleferikte otopark ve çöp sorununun çözülmesi gerekiyor.

Kartepe teleferik Kocaeli için değerli bir yatırım. Teleferiğin ilimizde kazasız belasız yılları olsun.

Körfez göz göre göre kaybedildi

Tarihi bir yerel seçimi geride bıraktık. Cumhuriyet Halk Partisi 1977 seçimlerinden sonra birinci parti konumuna yükseldi. AK Parti ise 22 yıllık iktidarında ilk kez yenildi.

Seçmen ülkemizin derinden etkilendiği ekonomik krize daha fazla sessiz kalamadı ve iktidara faturayı kesti. Genel başkanların 6’lı masada yapamadığı ittifakı seçmen sandıkta yaptı.

Kocaeli’de ise CHP mevcut belediyesine 2 belediye daha ekledi. 5 sene boyunca İzmit, Derince ve Karamürsel’de CHP bayrağı dalgalanacak. Şüphesiz ilimizdeki bu durum AK Parti ve CHP arasında rekabete sebep olacak ve vatandaşa yarayacaktır.

CHP’nin ilimizdeki belediye sayısı 4 olabilirdi. CHP Kocaeli’de 4 olmaya çok yaklaştı. Tayfun Balıkçı aday olduğu Körfez’de yüzde 35 oy almayı başardı. AK Partili Şener Söğüt ise yüzde 36.49 oranında oy aldı.

Cumhuriyet Halk Partisi bin 395 farkın bulunduğu Körfez’de itiraz etti. Bir takım usulsüzlüklerin olduğunu iddia eden CHP’lilerin itirazları sırasıyla ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu ve YSK tarafından reddedildi. Tartışmaların ardından Söğüt mazbatasını aldı göreve başladı.

Seçim öncesi süreçte ise CHP Körfez örgütü ile Tayfun Balıkçı arasında liste kirizi gibi bazı sorunlar yaşandı. Aralarındaki meseleleri çözüp kenetlenemediler. Eğer bunu başarabilseler şu an farklı şeyler konuşabilirdik.

Tabi seçimden önce Körfez’de bir ön seçim oldu. Bu ön seçimde 5 aday yarıştı. Ön seçimde 490 oy alan Balıkçı aday gösterildi. Balıkçı’yı ise 384 oy ile Emirşah Torun takip etti.

Seçim sonucu ortaya çıkan tabloda AK Parti yüzde 36.49, CHP yüzde 35, Yeniden Refah yüzde 9.53, DEM Parti ise yüzde 5.65 oy aldı.

Doğu kökenli olan Emirşah Torun ön seçimden çıkabilse Körfez’de kazanma ihtimali daha yüksek olacakmış. Çünkü Torun aday olsaydı DEM Parti’nin ilçede aday çıkarmayacağı konuşuluyordu. Bu da Torun’un Söğüt’e en az 4 puan fark atabileceği anlamına geliyor.

Ancak seçim öncesinde Balıkçı’ya yapılan muhalefet Torun’a da yapıldı. İkisi de bazı isimler tarafından engellendi. Emirşah Torun’un da aday olmaması için çeşitli iddialar yazıldı, çizildi. Son tabloya baktığımız zaman ise CHP’nin göz göre göre kaybettiği bir Körfez’i görüyoruz.

Tarihte ilk yürüyen kişi Karaosmanoğlu mu?

Geçtiğimiz gün gazetemizin mail adresine İzmit Belediyesi’nden bir açıklama geldi. Açıklamada “Dün bazı basın ve yayın organlarında “Karaosmanoğlu’nun geleneğini Hürriyet sürdürecek” başlığıyla, İzmit Belediyesinin Seka Park’ta gerçekleştireceği yürüyüş etkinliği hakkında çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır” sözleri yer alıyordu.

Açıklamayı okuyunca şaşırdım. ‘Neden böyle bir açıklama yapılır ki?’ diye düşündüm. Arama motorundan ilgili haberi buldum ve okudum. Haber benim gazetecilik anlayışıma göre ‘değişik’ bir haberdi.

Büyükşehir Belediyesi eski belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ara ara vatandaşlarla yürüyordu. Zaten Karaosmanoğlu yürümeyi seven bir isim. Ayrıca yürüyüşü sevmek her insanda olan doğal bir özellik.

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet de uzun bir süredir ‘sağlıklı yaşam yürüyüşleri’ düzenliyor. Dünya genelinde her belediyenin yaptığı gibi. Sonuçta dünya tarihinde ilk yürüyen kişi İbrahim Karaosmanoğlu değil, değil mi?

Böyle bir haberi ben yapmazdım ama yapılabilir. Gazetelerin ve gazetecilerin anlayışına göre değişkenlik gösterebilecek bir durum. Ancak İzmit Belediyesi’nin bu konuyu ciddiye alıp bir açıklama yayınlaması komik bir durum olmuş. Koskoca bir kurum, böyle her haberin peşine mi düşecek?