Kartonsan'a illa Vali mi el atsın?

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Kartonsan'da çalışan 170 işçi başlattıkları grevin 18'inci gününde

Kartonsan'da çalışan 170 işçi başlattıkları grevin 18'inci gününde.
Selüloz İş Sendikasının örgütlü olduğu Kartonsan'da sendika işverenden; 2 yıllık sözleşmenin ücret zamlarını 6 aylık biçimde talep etti.
Zaten genelde fabrikalarda, belediyelerde sözleşme yapmanın yöntemi de budur.
Ücret zamları 6 aylık şekilde verilir.
Ancak Kartonsan'da işveren zammı yıllık vermek istedi, sendika kabul etmedi.
Ek protokol ile yapılan zammın ardından brüt 10.800 TL maaş alan Kartonsan işçisi için sendika, yüzde 74 oranında zam talep etmişti.
Selüloz İş Sendikası Uzmanı Aykut Günel şöyle söylüyor: "Kartonsan fabrikası son 9 ayda yaklaşık 700 Milyon TL kar etti. Bu kar hiçbir şekilde işçiye yansıtılmadı."
Asgari ücretin 8.506 TL olduğu bir yerde, fabrikanın işçiler üzerinden sağladığı müthiş karlılık da düşünüldüğünde sendikanın masaya bu miktarla oturması bence normal karşılanmalıdır.
Kartonsan grevi 22 Aralık 2022'de başladı, 18 günü geride bırakıyoruz.
İşin en ilginç tarafı ise işveren tarafı 18 gündür grevde olan işçiyle hiçbir temas kurmamış.
Ne bir teklif gönderilmiş, ne işinizin başına gelin denmiş, ne bir orta yolu bulalım, anlaşalım makinalarımız tekrar çalışmaya başlanmış denmiş.
Sanki Kartonsan hiç üretim yapmayan bir yerdi, hiç çalışmayan bir fabrikaydı.
Bu salmışlığı inanın anlayamıyorum.
İşçiler neredeyse üç haftadır kapının önünde yatıp kalkıyor, işveren tarafının umru değil.
Hiçbir şey olmamış gibi hayatlar devam ediyor.
Bekaert İzmit Fabrikasındaki grevin sona ermesinde Kocaeli Valisi Seddar Yavuz'un çok aktif rol aldığını biliyorum.
Vali Yavuz bu süreçte işveren ile sendika tarafını masaya oturttu.
Süreci yakinen takip etti.
Bekaert yönetimine vermesi gereken zamla ilgili önemli konuşmaları oldu.
Ve Kartonsan'a kıyasla daha bıçak sırtı olan bir fabrikada grev geçtiğimiz hafta tamamlandı, imzalar atıldı.
Şimdi düşünüyorum da Kartonsan'daki sürecin tamamlanması için olaya illa Vali Seddar Yavuz'un mu el atması lazım?
İşveren tarafı oyalama taktiği yapıp kendi işçisini yıldırmak mı istiyor?
İnanın kafam çok karışık.
18 gün olmuş; tek bir diyalog kurulmamış.
İşveren ile sendikayı görüştürmek için araya bir iki aracı girmeye çalışmış ancak onlar da başarılı olamamış.
Bir başka anlamadığım şey de bu.
Senin fabrikadanda örgütlü bir sendikayla görüşmek için neden araya aracı koyasın ki?
Başiskele'nin orta yerinde bir kriz var.
Bu krizi çözmeye de kimsenin niyeti yok.
Yani illa Vali mi el atsın, o mu çözsün bu işi?

Aylak Ruhlar

Monteigne'nin Denemeler'i benim başucu kitabım sayılabilir.
Direkt uyuyacak gibi değilsem içinden herhangi bir iki kısım seçer okur, öyle yatarım.
Birkaç akşam önce de kitaptaki Aylak Ruhlar kısmını okudum.
İlgili kısıımda Horatius'un bir sözüne yer veriyor:
"Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır."
İki cümleyle dünyaları anlatmış adam.
Üzerine cümle kurmaya çalışmak saygısızlık olur diyor ve burada kesiyorum.