KESK: ÖMK’ya karşı bir adım geri atmayacağız
KESK Kocaeli Şubeler Platformu eğitim 11 öğretmene yapılan polis müdahalesine tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Eğitim Sen Şube Sekreteri Ömer Furkan Özdemir, “Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu derhal geri çekin. Bir adım geri atmayacağız” dedi.
KESK Kocaeli Şubeler Platformu dün akşam İzmit Sabri Yalım Parkı’nda ÖMK’ya karşı eylemde olan ve darp edilerek gözaltına alınan Eğitim Sen üyesi 11 öğretmen için basın açıklaması yaptı. Açıklamada Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun geri çekilmesi ve sendikal ayrımcılığın son bulması istendi.
“ÇETELERE KURULMAYAN BARİKAT…”
Eğitim Sen Şube Sekreteri Ömer Furkan Özdemir yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: “Ankara’nın göbeğinde, TBMM’nin yakınında öğretmenlere, sendika ve konfederasyonumuzun yöneticilerine çetelere, mafyalara, rantçılara, depremde on binlerin ölümüne eden olan müteahhitlere kurulmayan barikatlar kuruldu, yasaklamalar getirildi.
“BARIŞÇIL VE DEMOKRATİK”
Defalarca TBMM meclis parkına kadar yürüyüp parkta açıklama yaparak oturma eylemi yapacağımızı, eylemimizin tamamen barışçıl ve demokratik olduğunu ifade etmemize rağmen güvenlik güçleri iktidarın talimatıyla binlerce güvenlik gücünü karşımıza dikerek yasaklamada ısrar etmişlerdir.
“SALDIRIYA UĞRADILAR”
Anayasal hakkını kullanmak, ülkemizi karanlığa sürükleyecek Öğretmenlik Meslek Kanunu yasa tasarısına karşı tepkisini ifade etmek isteyen Eğitim Sen ve bağlı sendikalarımız yönetici ve üyeleri, konfederasyonumuz Yürütme Kurulu üyeleri Ankara’nın mafyanın çiftliği haline gelmesine seyirci kalan güvenlik güçlerinin gazlı, coplu, tekme tokatlı saldırısına uğradı.
“SENDİKAL AYRIMCILIK YAPILDI”
Başka bir sendikanın yürüyüşüne olması gerektiği gibi izin veren güvenlik güçleri sendikamız Eğitim Sen’in yürümesini ve basın açıklamasını ise çoğunluğu sendika MYK üyelerimiz, yöneticilerimiz olmak üzere 11 arkadaşımızı darp edip gözaltına alarak engellemiştir. Açıkça sendikal ayrımcılık yapıldı. Konfederasyonumuz yürütme kurulu üyeleri, Sendikalarımız yönetici ve üyeleri yerlerde sürüklenmiş, hedef alınarak gözlerine gaz sıkılmıştır. Bu durum başta anayasanın 10 maddesi olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin polis zoru ve şiddetiyle ortadan kaldırılmasıdır.
"ŞİDDETLE KINIYORUZ"
Ülkemizi sendikal hakların kullanımında dünyada en kötü 10 ülke listesine sokanlar bu yasaklama ve saldırıyla eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispatlamışlardır. Temmuz’da Ankara Kızılay’da iktidarın eğitim ve bilim emekçilerine, sendikamız Eğitim Sen yönetici ve üyelerine yapılan saldırıyı ve demokratik haklarımızı kullanmamızı engellenmesini şiddetle kınıyoruz. saldırıyı gerçekleştiren, haklarımızı kullanmamızı engelleyenler e sendikal ayrımcılık suçunu işleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ifade etmek istiyoruz.
"BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ"
Bu saldırılar, yasaklamalar, işkence ederek gözaltına almalar fiili ve meşru mücadelemizden bir adım olsun geri adım attırmayacaktır. Toplumsal ilişkileri ve geleceğimizi kendi ideolojik referanslarına göre şekillendirmeyi hedefleyen Öğretmenlik Meslek Kanununu sessiz sedasız Meclis’ten geçirmek istiyorlar. Peki, Eğitim Sen ve bizler bu kanun teklifine neden karşı çıkmaktayız?
“MESLEK DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR”
Kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir.
“İKTİDARA SESLENİYORUZ”
Buradan iktidara sesleniyoruz: Öğretmenlik Meslek Kanununu derhal geri çekin. Gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsanız, ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” metnini esas alın. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan bu tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır.
“HEP BERABER HAZIRLAYALIM”
Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir. Gelin tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretmenlerin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanununu hep beraber hazırlayalım.”