Diziler toplumu nasıl etkiliyor? Uzman Psikolog Hülya Kuşcu anlattı

Kimisi kadına şiddeti, kimisi cinayeti olağanlaştırıyor. Adaletin hiçe sayıldığı, çarpık ilişkilerle dolu diziler izleyicileri nasıl etkiliyor? Uzman Psikolog Hülya Kuşcu anlattı.

Diziler toplumu nasıl etkiliyor? Uzman Psikolog Hülya Kuşcu anlattı

ÖZEL HABER-SUDE KALYONCUOĞLU

Kocaeli Haber- Son zamanlarda televizyon dizilerinde kadınların bir obje olarak yansıtılması, kimi dizilerde kadının hiçe sayılması, kimilerinde ise çarpık ilişkiler içinde gösterilmesi dikkat çekiyor. Aldatma ve cinayetin adeta meşrulaştırıldığı bu yapımlar, izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Nokta Gazetesi olarak, bu konuyu Uzman Psikolog Hülya Kuşcu ile özel bir röportajda ele aldık.

“AHLAKİ DEĞERLERİ AŞINDIRABİLİR”

Dizilerde tartışmalı konuların işlenmesinin değer yargılarını değiştirdiğini belirten Kuşcu, “Bir dizide sürekli aynı mesajları, ilişki dinamiklerini ve hayat tarzını görüyorsak, zamanla bunları normalleşmiş gibi algılarız. İnsan zihni tekrar edilen şeyleri doğal bulmaya meyillidir. Bu, bazen toplumu daha özgür düşünmeye yönlendirirken bazen de etik ve ahlaki değerleri aşındırabilir” dedi.

“BİRAZ YASAK, BİRAZ İMKAZSIZ OLMALI”

Çarpık ilişkilerin izleyicilerin bakış açısını değiştirebileceğini vurgulayan Kuşcu, dizilerdeki aşk ilişkilerinin gerçek hayatta birebir yaşandığını sanmanın büyük bir yanılgı olduğunu belirterek, “Ancak bir hikâyeyi defalarca izlediğimizde bilinçaltımız bazı ilişkileri normalleştirebilir. Örneğin, aldatmanın romantikleştirildiği diziler, insanların ilişkilere bakışını etkileyebilir. Bir süre sonra aldatılan kişi kendini suçlayabilir ya da bir başkası, ‘Gerçek aşk biraz yasak, biraz imkânsız olmalı’ diye düşünebilir” şeklinde konuştu.

İZLEYİCİLERDE KORKU YARATIYOR

Uzman Psikolog Hülya Kuşcu, şiddet ve kriminal içeriklerin aile üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Televizyonun artık sadece hikâyeler anlatmadığını, adeta bir mahkeme salonuna dönüştüğünü belirten Kuşcu, gerçek suçların ve trajedilerin saatlerce tartışılmasının izleyicilerde korku yarattığını ifade etti.

“KİMSEYE GÜVEN OLMAZ”

Sürekli kötü haber izleyen bireylerin dünyayı daha tehlikeli algıladığını vurgulayan Kuşcu, bunun “Kimseye güven olmaz” düşüncesine yol açabileceğini söyledi. Ayrıca, aile içi şiddet ve çocuk istismarı gibi konuların sıkça işlenmesinin duyarsızlaşmaya neden olabileceğini belirtti. En tehlikeli durumun ise bazı bireyler için bu içeriklerin “ilham kaynağı” haline gelmesi olduğunu ekledi.

“BAZEN İYİ BİR ŞEY OLABİLİR”

Geleneksel değerlere ters konulara duyarsızlaşmanın mümkün olduğunu belirten ve bir şeyle ne kadar çok karşılaşılırsa ona o kadar alışıldığını vurgulayan Kuşcu, eskiden skandal sayılan olayların artık kimseyi şaşırtmadığını ifade etti. Konuyla ilgili daha detaylı açıklama yapan Kuşcu,”İnsan beyni, tekrar eden şeyleri artık ‘önemli’ bulmamaya başlıyor. Bu, bazen iyi bir şey olabilir—mesela kadın hakları konusunda daha bilinçli bir toplum oluşturabilir. Ama bazen de ahlaki kayıplara yol açabilir. Örneğin, şiddet içerikli sahneleri izleyen bir çocuk, bir süre sonra şiddetin ‘çözüm yolu’ olduğuna inanmaya başlayabilir” dedi.

SEÇİCİ OLMAK

Olumsuz etkilenmemek için eleştirel izleme alışkanlığı geliştirmenin önemli olduğunu belirten Kuşcu, dizileri sorgulayarak izlemenin faydalı olacağını söyledi. Seçici olmanın, izlenen içeriklerin etkisini değerlendirmek açısından gerekli olduğunu vurguladı.

“TELEVİZYON SADECE BİR EKRAN DEĞİL”

Çocukları ve gençleri bilinçlendirmenin önemine değinen Kuşcu, gerçek hayat ile kurgu arasındaki farkın anlatılmasının büyük bir fark yaratacağını ifade etti. Etik mesajlar içeren kaliteli yapımlara yönelmenin gerekliliğini belirterek, “Televizyon sadece bir ekran değil—bazen bir öğretmen, bazen bir manipülatör, bazen de bir toplumsal ayna. Önemli olan, bu aynaya nasıl baktığımız ve ne görmek istediğimiz” dedi.

Muhabir: Müjde Melek Şahin
Televizyon dizileri Hülya Kuşcu Kocaeli Haber
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız