Eski Bakan Osman Pepe: Türkiye'de, EYT'nin çıkarılması doğru olmamıştır!

Kocaeli Haber - AK Parti kurucularından, geçmiş dönem milletvekili, eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay'ın sunduğu Özel Yayın'da ülke ve kent gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen program kapsamında eski Bakan Pepe, ekonomi hakkında da dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

“TÜRKİYE’DE, EYT’NİN ÇIKARILMASI DOĞRU OLMAMIŞTIR”

Gülşah Yücel Ay: "Muhalefetin ekonomi anlamında ciddi eleştirileri var. Hatta yılbaşı olması sebebi ile asgari ücret olsun emekli zam oranları olsun bunlara yönelik eleştirileri de var. Siz bu oranları nasıl buldunuz? Şu an ki ekonomiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?"

Osman Pepe: "Muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok ki... Ne olacak? Verdim gitti diyor. Bekara karı boşaması kolay kardeşim. Öyle yağma yok. Türkiye'de, EYT'nin çıkarılması doğru olmamıştır. Yanlıştır. Süleyman Demirel'in, 38 yaşında insanları emekli etmesini bağışlayamam. EYT'den milyonlarca insanın 48-45 yaşında emekli olmaları son derece yanlıştır. Türkiye ekonomisi bunu kaldıramaz. Sosyal güvenlik açıklarının nereden, nereye geldiğini görüyoruz. Siz 20 sene prim vereceksiniz. Emekli olacaksınız. 40 sene emekli maaşı alacaksınız. Ya kardeşim Türkiye'nin ekonomisi bunu kaldırmaz.

“EMEKLİNİN ALDIĞI MAAŞ ELBETTE DÜŞÜK”

Emeklinin aldığı maaş düşük mü? Elbette ki düşük. Asgari ücretin devleti ilgilendiren bir tarafı yoktur. Özel sektörü ilgilendiren bir taraftır. Ama emekli tamamen hazineyi, sosyal güvenlik sistemini yakından ilgilendiren bir şeydir. Dolayısı ile bizim sosyal güvenlik kendisini taşıyamıyor. Türkiye'de 1.6 çalışan bir emekliye bakıyor. Almanya'da 4 çalışan 1 emekliye... Şu an da Almanya'da emekli yaşı 67, 70'e çıkarmaya çalışıyorlar. Emeklilik yaşı Fransa'da 65'ten, 67'ye çıktığında Paris sokakları günlerce, aylarca yandı, yıkıldı yaşı geri çekin diye. Çekmediler. Devlet kararı odur işte. Şimdi ne diyor muhalefet? Az diyor. Nereden, nasıl vereceksiniz? Almanya bugün dünyanın refah toplumlarından birisiyse Fransa, Avrupa'daki bazı ülkeler Hollanda vs... Hepsini tek tek saymaya gerek yok. Orada bir, iki nesil bunun bedelini ödedi.

“TÜRKİYE’NİN KÖYLÜSÜ TEMBEL, İŞÇİSİ TEMBEL”
Biz şöyle istiyoruz. Hafiften kar yağdı ya evde olalım, bugün hava soğuk işe gitmeyeyim. Yok öyle bir şey. Alın teri dökmeden, yorulmadan, etmeden refah içerisinde yaşamak mümkün değil. Bir kere ileri teknoloji ürün üretemiyoruz. Türkiye'nin köylüsü tembel, işçisi tembel. Ben bunları yaşayan, gören birisiyim. Mustafa Kemal, "Türk milleti çalışkandır" diyor. Çalışkan mıyız? Değiliz. Tembel bir milletiz. Kimse kusura bakmasın. Aksini iddia edecek birisi varsa gelsin karşıma otursun bakayım. Türk işçisinin verimliliği nerede, Alman işçisinin verimliliği nerede? Bunları tartışmamız lazım. Birim maliyetlerin emek olarak karşılığı ne, nasıl? "Efendim 21 bin lira ile nasıl geçinecek?" Geçinemez. Doğru. Ama verecek gücü var da vermiyorsa onun hesabını soralım.

“BURADA BİR ADALETSİZLİK VAR”

Emekli, 14-15 bin lira alıyor. Bakın burada da bir adaletsizlik var. Bunu kimse görmezlikten gelmiyor. 9.810 iş günü prim ödeyenle 3.600 gün prim ödeyen arasında çok büyük fark kalmadı. Ne günahı var o adamın? 35 sene prim ödemiş sen 20 sene ödemişsin. Senin iki katın prim ödedi. Şimdi maaşlarınız aşağı yukarı aynı noktaya geldi. Yani Türk ekonomisinde, sosyal güvenlik sisteminde, asgari ücrette, gelir adaletsizliğinde, enflasyonun bizim maalesef piyasa kontrollerinin yeteri kadar olduğunu düşünmüyorum.

“ESNAFIMIZ DA ÇOK AÇ GÖZLÜ, İNSAFSIZ”
Esnafımız da çok aç gözlü, insafsız. Gelecek olan zamları önceden üstlerine koyuyor. Kocaeli'de, bu bölgede 4 liraya aldığı gazozu benim listeme 50 TL yazmış adam. Ne diyeceksin bu esnafa? Bu aç gözlülük değil mi? Bu şımarıklık değil mi? Vatandaşın eli kolu bağlı. Onlar, bunlara zulüm ediyor. Ama zulüm ile hiç kimse abat olmamıştır. Bu esnaflar da abat olamaz. O kazandıkları da onlara hayırlı olmaz. Ama belediyelerin, devletin ilgili birimlerinin tepelerine çökmesi lazım. Öyle düşünüyorum."