Hülya Kuşçu: Z kuşağı sorgulamayı seviyor

ÖZEL HABER - MELİH CAN ŞENOL

Kocaeli Haber – Uzman Psikolog Hülya Kuşçu, psikolojik açıdan kuşaklar arasında ne gibi farklılıkların olduğunu ve bu durumun sebebine dair Nokta Gazetesi’ne özel değerlendirmelerde bulundu. Kuşçu, “Z kuşağı kaygıya daha yatkın bir nesil haline geldi” dedi.

“HEPİMİZİN İHTİYACI AYNI”

Kuşaklar arasında psikolojik farklılıklar olsa da her temel olarak herkesin ihtiyaçlarının aynı olduğunu dile getiren Kuşçu, “Kuşaklar arasında psikolojik farklılıklar var. Ama bunları anlamak için öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor: Her kuşak, kendi zamanının koşulları içinde büyüyor ve doğal olarak hayata bakışları, kaygıları, mutluluk anlayışları da farklı oluyor. Ancak temelde hepimizin ihtiyacı aynı: Anlaşılmak, kabul edilmek, sevilmek ve güvende hissetmek” dedi.

“HER ŞEY ÇOK DAHA BELİRSİZ”

Z kuşağı ile önceki kuşaklar arasındaki farkın belirsizlikten kaynaklandığını dile getiren Kuşçu, “Z kuşağı ile önceki kuşaklar arasındaki en büyük fark, içinde büyüdükleri dünyanın hızla değişmiş olması. Önceki nesiller için hayat daha öngörülebilirdi. Okulu bitir, işe gir, evlen, çocuk sahibi ol gibi net çizilmiş yollar vardı. Bugün ise her şey çok daha belirsiz. Meslekler değişiyor, ilişkiler farklı dinamiklere sahip, bilgiye erişim sınırsız ama doğru bilgiyi seçmek zorlaştı” ifadelerinde bulundu.

“YENİ KUŞAK, DUYGULARINI YÖNETMEKTE ZORLANIYOR”

Belirsizliğin egemen olduğu bu dönemde doğal olarak kaygının ön plana çıktığını vurgulayan Kuşçu, “Z kuşağı bu belirsizlik içinde büyüdü ve doğal olarak kaygıya daha yatkın bir nesil haline geldi. Sosyal medyanın getirdiği sürekli kıyaslanma, her şeyin hızlı tüketilmesi, anında tatmin beklentisi gibi faktörler de bu kaygıyı artırdı. Önceki nesillerde “Güçlü ol, sabret, şikâyet etme” anlayışı hâkimdi. Z kuşağı ise duygularını daha fazla ifade edebiliyor ama bazen bu duygularla nasıl başa çıkacağını bilemiyor. Yani önceki kuşak duygularını göstermekte zorlanıyordu, yeni kuşak ise duygularını yönetmekte zorlanıyor” şeklinde ifadelerde bulundu.

“TOPLUMSAL BEKLENTİLERDE ÇATIŞMALARA NEDEN OLABİLİYOR”

Z kuşağının daha özgürlükçü bir bakış açısına sahip olduğunu fakat bu durumun da kendine özgü sorunlar getirdiğini belirten Kuşçu, “Bir başka fark da otoriteye bakış açısında. Önceki kuşaklar için otoriteye saygı duymak, kurallara uymak daha doğal bir şeydi. Z kuşağı ise sorgulamayı seviyor, kendi doğrusunu bulmaya çalışıyor. Bu özgürlükçü ve bireysel bakış açısı, onları daha yenilikçi ve yaratıcı yapıyor ama bazen de toplumsal beklentilerle çatışmalara neden olabiliyor” dedi.

“SAĞLIKLI BİR DENGE KURULABİLİR”

Kuşaklar arasında görülen bu farklılıkların kötü bir şey olmadığını vurgulayan Kuşçu, “Her nesil kendi yolunu bulmaya çalışıyor. Önemli olan, birbirimizi anlamak ve değişen dünyaya uyum sağlarken dengeyi bulmak. Ne duyguları tamamen bastıran eski yöntem ne de duyguların içinde kaybolmaya neden olan yeni yaklaşımlar tek başına yeterli. Eski neslin sabrı ve direnci ile yeni neslin özgürlüğü ve sorgulayıcı bakışı birleştiğinde, işte o zaman sağlıklı bir denge kurulabilir. Sonuç olarak, hangi kuşaktan olursak olalım, hepimiz insanız ve hepimizin ortak bir hikâyesi var. Önemli olan, kuşaklar arasındaki farkları bir çatışma olarak görmek yerine, birbirimizden öğrenme fırsatı olarak değerlendirebilmek” şeklinde ifadelerde bulundu.