İbrahim Karaosmanoğlu, Türkiye'nin tartıştığı yangın faciasını bu sözlerle değerlendirdi!

Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sunduğu Özel Yayın’ın bu haftaki konuğu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Geçmiş Dönem Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Üyesi İbrahim Karaosmanoğlu oldu. AK Parti Kocaeli siyasetinin dikkat çeken isimlerinden olan Karaosmanoğlu ülke ve kent gündeminin en çok tartıştığı ve merak ettiği soruları cevapladı.

"BELEDİYELERİN DENETİM YETKİSİ VAR"

Gülşah Yücel Ay: "Ne yazık ki Bolu'daki otel faciasında onlarca insan hayatını kaybetti. Yangın faciasının ardından en çok tedbirler ve denetimler tartışıldı. Turizm Bakanlığı'na bağlı olan işletmelerde belediyelerin denetim yetkisi var mı?"
İbrahim Karaosmanoğlu: "Var. Tabi Kocaeli, Büyükşehir'di. Özellikle itfaiye teşkilatımız Türkiye'nin, Avrupa'nın en güçlü, en eğitimli itfaiye teşkilatı. Ben eğitime çok önem veririm. Belediye başkanı olduktan sonra itfaiye teşkilatlarımızı çok güçlendirdik. Hem fiziken hem tecrübe yönüyle hem de bütün dünyadaki değişen olaylara karşı...

"KOCAELİ'Yİ SARSACAK OLAYLAR OLABİLİR BURADA"

Burası sanayi bölgesi. 2 milyonu aşkın yoğun bir nüfus var. Sanayinin de her türlüsü var. Kimya sanayi var. Akla gelmeyecek türler var. Çok tehlikeli yangınlar olabilir. Oldu da geçmişte... Kocaeli'yi sarsacak olaylar olabilir burada. Onun için ben ekibime hep şunu söylüyordum, "Arkadaşlar gidin. Bakın kimya, fizik mühendisimiz var. Her türlü donanımımız yerinde. Gidin iş yerlerini denetleyin. Her yeri denetleyin. Evler de dahil. Vatandaşın ahırı var. Samanlığı var, otu var. Oradan bile yangın çıkabilir."

"BEN TİTİZ DAVRANIP EKİBİMİ SIK SIK UYARIYORDUM"
Yangının çıkmaması, daha olmadan önlenmesi en ucuzudur. Yangın çıktıktan sonra ilk etapta küçükken söndürmek en değerlisidir. Dakikalar, saniyeler önemli. Orman yangınları da buna dahildir. Ben bu konuda çok çok titiz davranıyordum. Ekibimi sık sık uyarıyordum. Bir orman yangını olsa ben bile gece kalkıp orman yangınını takip ediyordum. Çünkü duyarlıydım.

İbrahim Karaosmanoğlu, "Türkiye'nin erken seçime değil erken geçime ihtiyacı var!"Gündem

"İŞ YERLERİNDE, FABRİKALARDA BİR TEHLİKE VARSA YAZIYLA UYARACAKSINIZ"

Özellikle iş yerlerine, fabrikalara gideceksiniz. Kimyasaldır, farklı farklı sektörler var. Buralarda bir tehlike varsa yazıyla uyaracaksınız. Eksiklerini bizzat söyleyeceksiniz. Raporlayacaksınız, bize getireceksiniz. Ondan sonra da takip edeceğiz. Biz raporladık bitti, hayır. Süre vereceksiniz. Her iş 3 günde olmaz. O süre bitiminde hemen tekrar denetleyeceksiniz. Yasal ne kadar hakkımız varsa yargıya başvurmak da, en üst yönetimlere bildirmek de dahil hepsini yerine getireceğiz. Ekibimi ben böyle yetiştirdim. 15 yıllık belediye başkanlığı dönemimde Allah'a şükür çok büyük olaylar yaşanmadı.

"İTFAİYENİN GÖREVİ SADECE YANGIN DEĞİL"
İtfaiyenin görevi sadece yangın da değil. Kazalara, sel olaylarına, depreme müdahale... Yani bizim kurtarma ekibimiz de çok güçlü. Bunların hepsi bir bütün. Allah'ın izni ile çok değerli bir ekibimiz var. Hala Kocaeli'nin itfaiye teşkilatı Türkiye'nin, Avrupa'nın en güçlü itfaiye teşkilatlarından biridir ve eğitimlidir. Ben inanıyorum o eğitimlere arkadaşlarımız devam ediyor. Çünkü arada ben de bilgi alıyorum. Gayet güzel bir teşkilatımız var ve sorumludur.

"EKSİKLERİ TESPİT ETMİŞLER BAKANLIĞA BİLDİRMEMİŞLER"

Bolu'daki olayda medyadan okuduğumuz, haberlerden edindiğimiz bilgi itfaiye teşkilatına bakanlık yazı yazmış. 'Burayı denetle yangın yönüyle...' Çünkü en yetkili itfaiyedir orada. Evet, Bolu Belediyesi büyükşehir değil. Sınırlarında, yetki alanında değil dışında ama devlet, bakanlık ona yetki vermiş. 'Benim adıma denetle... Yangın açısından bizim yönetmeliklerimize göre eksikleri var mı, yok mu?' Eksikleri tespit etmişler, 8-10 tane eksiklik var demişler ama o eksikliği bakanlığa bildirmemişler.

"BİR CİNAYET İŞLENMİŞ ORADA"
Bu bir eksiklik, bu bir ihmal. İçeride de farklı ihmaller vardı tabii... Tedbirler alınmamış, alarm sistemi yok veya çalışmıyor. Yangın çıktı, birisi alarm butonuna bassa veya dedektörlerden bir tanesi çalışsa o müthiş bir ses. Belki daha az kişi ölürdü. Çok büyük bir ihmal var orada. Yangın söndürme sistemleri yok. Hiçbir şey yok. Haber de vermemişler. 'Hiç kimseye haber vermeyin. Biz kendimiz söndüreceğiz.' Böyle bir şey olur mu? Bir cinayet işlenmiş orada. Bu bir ibret. Bunun tekrar olmaması adına bakanlıklar, ilgili bütün kamu kurumları, yerel yönetimlerin bu konuda sorumlu olduğuna inanıyorum."