Prof. Dr. Emel Baştürk o verileri paylaştı: “Son 2,5 yılda Narin gibi öldürülen çocuk sayısı 64!''

Kocaeli Haberleri, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Baştürk, Türkiye’nin aylarca konuştuğu ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Narin Güran cinayeti üzerinden örnek vererek FİSA Çocuk Hakları Araştırma Merkezi’nin verilerini paylaştı. Söz konusu veriler kapsamında son 2,5 yılda Narin gibi öldürülen çocuk sayısının 64 olduğunu ifade eden Baştürk, verilere şüpheli ölümler eklendiğinde ise 133 çocuğun cinayete kurban gittiğini söyledi.

“FİSA ÇOCUK HAKLARI ARAŞTIRMA MERKEZİ’NE AİT VERİLER”

Nokta Gazetesi’ne konu hakkında yaptığı açıklamada Prof. Dr. Emel Baştürk, “Elimizde çok az veri var. TÜİK’in konu hakkında bir verisi yok. Bu durum da akademisyen olarak bizlerin çözüm bulmamız ve öneriler ortaya koymamız zorlaşıyor. Paylaşımını yaptığım veriler ise FİSA Çocuk Hakları Araştırma Merkezi’ne ait veriler” dedi.

“NARİN CİNAYETİ TÜRKİYE’DE TEK ÖRNEK DEĞİL”

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise Baştürk şu ifadelere yer verdi: “Hepimiz bir süredir Narin Güran cinayetindeki kararın açıklanmasını bekliyorduk. Nitekim açıklandı ve maalesef Narin cinayeti Türkiye’de çocukların yaşadığı şiddet olaylarının tek örneği değil. 2008-2016 yılları arasında TÜİK verilerine göre 104 bin 531 çocuğun kayıp olduğunu biliyoruz. Kayıp bu çocuklar...

“FİSA, TIPKI NARİN GİBİ ÖLDÜRÜLEN ÇOCUK SAYISININ 64 OLDUĞUNU BELİRTİYOR”

2016 yılından sonra ise çocukların yaşadığı şiddet ya da kayıp olaylarıyla ilgili çok da sağlıklı bir veriye ulaşmak mümkün değil. Açık kaynak verileri üzerinden FİSA Çocuk Hakları Araştırma Merkezi bazı veriler paylaştı. Bu raporlarda son 2,5 yılda tıpkı Narin gibi öldürülen çocuk sayısının 64 olduğunu belirtiliyor. Buna şüpheli ölümleri de eklediğimizde 133 çocuğun maalesef cinayete kurban gitmiş olduğunu görüyoruz.

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Emel Baştürk (@emelbasturk.profdr)'in paylaştığı bir gönderi

“ACİL ÖNLEMLER VE POLİTİKALAR ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”

Bu şiddet olaylarının büyük bölümü de aile içerisinden kaynaklanıyor. Yani yakınlardan kaynaklanıyor. Çocuklar, kadınlar sokaklarda güvende değiller. Ama bu rakamlara baktığımızda ev içinde de güvende de değiller. Çocukları, kadınları ve daha kırılgan kesimleri korumak için acil önlemler ve politikalar üretmek zorundayız.”