Prof. Dr. Sertçelik: Marmara depreminden sadece İstanbul değil Kocaeli ve çevre iller etkilenecek
Nokta Masası programında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sertçelik, “Marmara’da olacak bir depremden sadece İstanbul değil Bursa, Kocaeli ve çevre iller yani sanayinin ve nüfusun yoğun olduğu her yer etkilenecek. O nedenle de biz özellikle bu konunun üzerinde duruyoruz” dedi.
Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sunumu ile ekranlara gelen Nokta Masası’nın bu haftaki konuğu Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fadime Sertçelik oldu. Son yaşanan depremler üzerinde bilimsel görüşlerini aktaran Sertçelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’nde meydana gelen depremin ardından uzmanlar tarafından yapılan açıklamalardaki farklılıkların dikkat çektiği süreci değerlendiren Sertçelik şu ifadeleri değerlendirdi:
“OLASI MARMARA DEPREMİ DEMEK DAHA DOĞRU”
“İstanbul depremi demeyelim. Marmara’da diyelim. Deniz içerisinde meydana geldi. Hep bilinirlik ya da nüfus yoğunluğunun fazla olması nedeniyle İstanbul deniyor ama fay Marmara Denizi’nin içerisinde geçiyor. Hem de iki kol halinde ilerliyor. Marmara’da olacak bir depreme biz İstanbul depremi değil de beklenen olası Marmara depremi dersek daha iyi olacak. Neden biz buraya gözümüzü diktik önce onu söyleyelim. Kuzey Anadolu fayı Karlıova’dan başlıyor, 2023’te meydana gelen depremin olduğu fay ile Karlıova’da kesişiyor. İkisi de aktif bir fay. 1500 kilometre uzunluğunda bütün kuzeyde Karadeniz’i kat ederek Marmara’ya kadar geliyor. Sonra Marmara’da iki kola ayrılıyor ve o iki kol Marmara’yı kat ederek bizim topraklarımızdan Ege’den, Yunanistan’a doğru devam ediyor. Yani sınırlarımızla da bitmiyor. Bizde başlamış olmasına rağmen devamı var.
“ARADA KIRILMAYAN YER VAR”
Bu fay öyle bir fay ki tarih boyunca, son yüzyılda hep büyük depremler üretmiş. 7’nin üstünde deprem üretmiş bir fay. Yani diyor ki, ‘Ben bu özellikte bir fayım. Beni dikkate alın.” 39 Erzincan depremi ile başlamış daha sonra 42, 43, 45, 99’a kadar geldi. Doğudan başladı. Batıya doğru kıra kıra geldi. 99’da hem Kocaeli hem Düzce depremi hem de Marmara bölgesine giriş yapmış oldu. Biz burada dur diyemeyiz. Fay devam ediyor. Marmara Denizi içerisinde 1912’de Ganos fayı 7.2 ile hareket etti. Bir de doğuda 99’da bizim bölgemiz hareket etti. Yalova açıklarına kadar. Şimdi batısı 1912’de hareket etmiş doğusu 99’da hareket etmiş arada bir kırılmayan yer var. Biz buna sismik boşluk adını veriyoruz. Onun için burası kırılacak, buraya dikkat edelim dememizin nedeni bu.
“MEDYADA DEĞİL BİLİMSEL ORTAMLARDA TARTIŞALIM”
Şimdi gelelim neden bu kadar netlik varken neden bu kadar farklı yorumlar var… Bunun birkaç tane nedeni var. Ancak bunların da medyada, halkın önünde yapılmaması gerektiğini savunanlardanım. Bizim hocalarımızın her birinin farklı farklı görüşleri var. Dönem dönem bana da soruyorlar, “Hocam siz hangisini destekliyorsunuz?” diye. Bunlar çok yanlış şeyler aslında. Bilimsel ortamlarda tartışalım, kavga edelim, verilerimizi ortaya koyalım, benim tezim doğru diyelim ama bunu medyada yapınca tabi ki arka planını bilmeyen halk için tedirginlik oluşturuyor. Ve halk şunu tercih ediyor. Ona en yakın kimse, onu en az zorlayacak, “Hayır olmayacak 6 büyüklüğünde oldu bitti” diyeni tercih ediyor. O nedenle hocalarımıza her ne kadar böyle bilimsel ortamlarda, “Hocam yapmayın. Bunu burada yapalım” falan desek de herkesin bir yoğurt yiyişi var.
“MARMARA DENİZİ’NİN ÇOK İYİ ÇALIŞILMASI LAZIM”
Bilinmezlikler çok Marmara Denizi içerisinde. Karadaki fayları biz çok daha çabuk ve kolay belirleyebiliyoruz. Ne zaman hareket etmiş ne kadar hareket etmiş bunlarla ilgili ölçüleri alarak yapabiliyoruz sonuçları elde edebiliyoruz ama iş denizin altına geldiğinde orada çok fazla veriye ihtiyacımız var ve çok zahmetli veri toplama işleri. 99 depreminden sonra Fransız bir gemi gelerek bir çalışma yaptı ama 99-2000’li yıllarda, yani o zamanki teknolojiyle ve olanaklarla ne kadar yapıldıysa… Bir kere Marmara Denizi’nin çok iyi çalışılması lazım. Yer bilimciler açısından ayrı bir sayfa açmak lazım aslında. Tamam verilerimizi aldık, çözümledik. Ondan sonra fayların nereden olduğunu gördük, bundan sonra da her fayın kendine özgü çalışma sistemi var. Bir de bunu ortaya çıkarmamız lazım.
“FAYIN KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİNİ BELİRLEYEBİLMEMİZ İÇİN GEÇMİŞE BAKIYORUZ”
Doğu Anadolu fayı 500 yılda bir büyük bir deprem oluşturdu. En son deprem 500 yıl önce olmuş. Yaşadığımız Silivri veya o bölgedeki depremlere bakıyoruz 1766’da bir tane deprem olmuş şimdi bir fayın karakteristik özelliğini belirleyebilmemiz için geçmişe bakıyoruz. Bu fay ne kadar zamanda ne kadar büyüklükte deprem üretmiş. 20-30 yılda bir deprem üretse diyeceğiz ki biz son 100 yıl 200 yıl 300 yıldaki depremlere bakalım bunun özelliğini ortaya çıkaralım. Ama en son 1766 ve tekrarlama periyodu da ortalama 250 yıl. Dolayısıyla onun için çelişkiler yaşıyoruz.
“MARMARA’DA OLACAK BİR DEPREMDEN SADECE İSTANBUL DEĞİL BURSA, KOCAELİ VE ÇEVRE İLLER ETKİLENECEK”
Baktığımızda Kuzey Anadolu fayı gelmiş oraya kadar dayanmış. Diğer tarafı da kırılmış burası artık kırılmayacak deme şansına da sahip değiliz. Bugün ya da yarın 99 depreminden beri tabii toplum da yoruldu. “17 Ağustos itibariyle başlanıldı”, “Devamı geliyor”, “Yenisi gelecek” vesaire demeyi biraz da artık normalleştirmemek de lazım aslında bu işleri. Ama bilimsel altyapısı bu. Marmara’da olacak bir depremden sadece İstanbul değil Bursa, Kocaeli ve çevre iller yani sanayinin ve nüfusun yoğun olduğu her yer etkilenecek. O nedenle de biz özellikle bu konunun üzerinde duruyoruz.”
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.