Sazan sarmalı dolandırıcılığına dikkat: En son Başiskele’de de yaşandı!

Geçtiğimiz günlerde Nokta Medya aracılığı ile yeni bir dolandırıcılık yönetimi olan sazan sarmalına karşı hem emlak sektörünü hem de vatandaşları uyaran Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, Nokta TV yayınında söz konusu dolandırıcılığın en son Başiskele’de de görüldüğünü söyledi.

Kocaeli Haber - Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay ile Özel Yayın’ın konuğu Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu oldu. Konut ve arsa alım satımları hakkında önemli bilgiler veren Hacıoğlu, sazan sarmalı adı verilen dolandırıcılık yöntemi hakkında hem emlak sektörünü hem de vatandaşları uyardı.

X

“EMLAKÇILAR ARACILIĞIYLA BU İŞİN KURGUSUNU YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Hacıoğlu söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle size teşekkür ederiz. Bunu duyurmak durumundaydık. Nokta TV aracılığı ile geçtiğimiz hafta röportaj yapmıştık. Bu haber linkini de birçok emlakçı üyelerimize ilettik de en azından bir uyarıda bulunduk. Dikkat edilmesi hususunda bilgi geçtik. Haberimiz paylaşıldıktan bir gün sonra Başiskele ilçesinden bir meslektaşımız aradı. Yine aynı buna benzer bir şey olmuş. Tabi haber duyulunca, biz uyarılarda, telkinlerde bulununca meslektaşlarımız daha dikkatli olmaya başladı. Sazan sarmalı dediğimiz vakada özellikle emlakçıları tercih ediyorlar. Çünkü emlakçılar aracılığıyla bu işin kurgusunu yapmaya çalışıyorlar.

“KOCAELİ’DE DE YAŞANDI”

Yine Kocaeli’de yaşanan adli bir sürece de gitti bu. Biz her gün onlarca, yüzlerce böyle bir şey yaşamıyoruz. Ama bu bir hafta içerisinde bizim bilgimiz olan 6-7 tane olayla karşılaştık. Mesela bunların bir tanesini anlatayım. Kişi rastgele internetten ilan arıyor. Başiskele’nin sahili, Gölcük’ün Donanma Caddesi, İzmit’in Yahya Kaptan Mahallesi böyle daha hızlı gidebilecek, daha tercih edilebilecek ilanları test ediyorlar. Sizin bireysel mal sahibi olarak yayınlamış olduğunuz ilanlara öncelik veriyorlar. Sizi arıyorlar. ‘Biz sizin ilanınızı gördük. Mal sahibi misiniz?’ diyorlar. ‘Evet, kendi evim. Mal sahibiyim’ diyorsunuz. 5 Milyon TL’ye siz ilanınızı yayınlamışsınız. Oradaki fiyatlar da 4.800 – 5.200 o civarlarda rakamlar. ‘Evi görebilir miyim?’ diyor. ‘Tabi’ deniyor. ‘Anahtara nasıl ulaşabiliriz?’ diyor.


“ANAHTAR BİZDE KALSA OLUR MU? DENİYOR”

Genelde çalışan, işinde gücünde olan kişileri tespit ediyorlar. Çünkü internette yüzlerce, binlerce ilan var. Arayarak bunları seçiyorlar. Anahtarı bir şekilde ulaştırıyorsunuz. ‘Sitede güvenlik de var. Kapıcı da var ya da karşı bakkala, berbere, karşı esnafa bıraktık’ deniyor. Oradan anahtar alınıyor. Gidip daireyi görüyorsunuz. Daireye girmişken onun içeriden, dışarıdan resimlerini çekiyorsunuz. Sonra diyor ki, ‘Ben çok beğendim. Ama bugün yarın da eşim, annem, babamla da tekrar görmek isterim. Anahtar bizde kalsa olur mu?’ ‘Olur’ deniyor. ‘İsterseniz size bir kapora atayım. Ben burayı çok beğendim. Eşim, ailem bir karar versin’ diyor. 5-10 bin civarında bir kapora gönderiyorlar. Bu da tabi ister istemez sizi olumlu yönde etkiliyor. Bizi bir beyefendi ya da bizi bir hanımefendi aradı. Gayet kibar geldi daireyi gördü baktı. Kaporasını da verdi. ‘Bana tapunuzun fotokopisini gönderir misiniz? Bir miktar da ben buraya kredi kullanacağım. Bankacı gelecek, eksper gelecek, daireyi görecek’ diyorlar. Bu süreç bir 10 günü alıyor. ‘2-3 gün anahtar bende kalsın ailemle gelip bakacağım’ derken 15 günlük zaten opsiyon almış oluyor.

Sazan sarmalı dolandırıcılığına dikkat: En son Başiskele’de de yaşandı! - Resim : 1

“BİR ŞEKİLDE AJİTASYON YAPIYOR”

O dairenin yakın civarlarında olan emlakçıları gezmeye başlıyorlar. ‘Emlakçı kardeşim bak benim böyle bir dairem’ var diyorlar. Anahtar da var zaten. ‘Çok sıkıştım. Ödemelerim var’ ya da bir şekilde ajitasyon yapıyor, ‘Babam, çocuğum, eşim ameliyat olmak zorunda. Bana acil para lazım. Dünya malı benim umurumda değil. Benim elime 3,5 milyon geçsin. Ben burayı satacağım’ diyor. Burası 4.800 – 5 milyon yapar. 3,5 milyon çok iyi bir rakam. Emlakçı da para kazanacak, etrafına duyuruyor. Mal sahibi bildiği kişiyi arıyor. Anahtarları açıyor, gösteriyor, bakıyor. Bayansa, ‘Tapu halamın, teyzemin’ diyor. Bay ise, ‘Amcamın, amcaoğlumun üzerine tapuyu verdim. Benim haciz, icra borçlarım var. Ondan dolayı tapuyu üzerine verdim. Evi de boşalttım. Kiracı vardı. Acil satmam lazım’ diyor. Bu sefer geliyor 50-100 bin ne ise, ne kadar ikna edebiliyorsa bir kapora alıyor. Yaşanan durumu anlatıyorum. 100 Bin TL kaparo alıyor. Şimdi siz mal sahibisiniz ben size 10 bin lira kaparo verdim. Daireyi kilitledim. Daire sahibi gibi de orada anlatım yapıyor.

“TELEFON TRAFİKLERİ İLE DE İNSANLARI YÖNLENDİRİYOR”

Emlakçı, ‘Gayrimenkul kimin adına olacaksa tapuya başvuru yapalım. Kimin adına olacaksa bana kimlik atın’ diyor. Bu sefer gerçek mal sahibine dönüyorlar, ‘Burayı konuştuğumuz gibi aldım. Bir problem yok. Ben size bir kimlik atıyorum. Kendim almıyorum. Eşimin, dayımın, halamın, teyzemin üzerine almak istiyorum’ diyor. ‘Siz bilirsiniz’ diyor. Web Tapu’dan kendi e-Devlet şifrenizi giriyorsunuz. Satış bedelini yazıyor ve tapuya başvurunuzu yapıyorsunuz. Web Tapu Sistemi başvuru oluşturduğu an itibariyle alıcıya ve satıcıya SMS gönderir. Bir gün sonra size diyorlar ki, ‘Yarın tapuya saat 14.00’te gelin. Harçları da yatırın. İmzayı atın.’ Bu sazan sarmalı yapan gölge kişi gidiyor. Harçları yatırtıyor. Size haber veriyor, ‘Tapu dairesinde şu saatte buluşalım. Ben sizin telefonunuzu verdim. Akrabalarım size ulaşacak. Orada satışı gerçekleştirin’ diyor. Örneğin, genelde bunu bazen yapıyorlar. Satış bedeli ya da belediye rayiç değeri diyelim ki bu gayrimenkulün 500 Bin TL. Mesela buradaki vakada 600 Bin TL para yatırılıyor. Gerçek satış bedeli. İkimiz bir araya geldik tapu dairesinde ben size hemen EFT ile şu dairenin satış bedelidir diye 600 Bin TL’yi yatırıyorum. Telefon trafikleri ile de insanları yönlendiriyorum. Emlakçı tapuda, alıcı tapuda, satıcı tapuda o gölge kişi gelmiyor tapu dairesine.

“İNSANLARIN CANI YANIYOR”

Daireyi satın almak isteyen kişiye diyorlar ki, ‘600 Bin TL’yi buraya yatırdın. Bu resmen hesaptır. Hiçbir yasal bir problem yoktur’ diyor. Hakikaten de öyle doğru. Satış bedelidir dediniz imza atacaksınız. Sonra diyor ki, ‘1 Milyon 200 Bin TL bu hesaba yatır’ diyor. Alıcı 1 Milyon 200’ü yatırıyor. Sonra diyor ki, ‘Geri kalan kısmını şu hesaba yatır’ diyor. Bunlar tapu dairesinde gerçekleşiyor. Emlakçı da, ‘Taraflar burada imzayı verecek. Sonuçta biz parayı vereceğiz’ diyor. 600 yatırmış. Gerçek kimliği ile gerçek mal sahibi orada ama mal sahibinin haberi yok bunlardan. ‘600 yatırmış, 1.200 yatırmamış. Geri kalan parayı da yatır buraya imzayı atalım’ diyor. O arada mal sahibi, ‘Siz ne konuşuyorsunuz? Ne 1.200’ü bana 600 Bin TL geldi. Siz kime veya nereye yatırdınız?’ diyor. ‘Siz talimat vermişsiniz yatırdık’ diyor. ‘Ben tanımam’ diyor ve tapu dairesinde tartışma çıkıyor. Polis çağırıyorlar vs… Siz size gelen 600 Bin TL’yi kim yatırdıysa o hesaba geri gönderiyorsunuz. ‘Benimle işiniz yok arkadaşlar, ben gerçek tapu sahibiyim’ diyor. Sonra olay adli mercilere aktarılıyor. Dava süreci nasıl sonuçlanır bilmiyorum. Dikkat etmek durumundayız. Araştırmak lazım. Bu insanların canı yanıyor. Bizzat yaşadığımız buna benzer çok olay var. Birçok kişi zan altında kalıyor. Özellikle meslektaşlarıma şunu söylüyorum; Gerçek mal sahibi gelmeden, tanımadığımız, bilmediğimiz kişilerse para kazanacağız diye hem paranızdan oluyorsunuz, hem huzurunuzdan oluyorsunuz hem de insanlarla ciddi sıkıntılar yaşıyorsunuz.”

Muhabir: Gülşah Yücel Ay
Alpay Hacıoğlu sazan sarmalı konut satışı Kocaeli Haber
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız