“Suriye'de Alevi Katliamı Var” Alevi dernekleri İzmit’te toplandı

Suriye'de Alevilerin yaşadığı kıyı kentleri olan Tartus ve Lazkiye’nin de içinde yer aldığı yoğun Alevi nüfusun yaşadığı kıyı kentlerinde yaşanan olaylar ve sivil ölümlerinin ardından, Emek Demokrasi ve Alevi Kurumları bugün akşam saatlerinde İzmit Sabri Yalım Parkı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Suriye'de Alevi Katliamı var duyurusu ile yapılan basın açıklamasına CHP Kocaeli Milletvekilleri Harun Yıldızlı ve Nail Çiler, Kocaeli Baro Başkanı Caner Karakadılar, CHP İl Başkanı Bülent Sarı, CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, İzmit Belediyesisi CHP'Li Meclis Üyesi Ercan Balseçen ve Mehmet Nazım Gençtürk, Siyasi parti temsilcileri, Alevi Dernekleri Başkanları ve temsilcileri, Sivil Toplum Örtüleri temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Açıklama sonrası 10 dakikalık oturma eylemi düzenlendi.

“SİSTEMATİK KATLİAM YAPILIYOR”

Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şube Başkanı Birol Sağlam tarafından okunan açıklamada "Katil HTŞ işbirlikçi AKP" sloganları atıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye Alevi Dernekler Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Kültür Dernekleri tarafından ortak hazırlanan açıklamada, “Suriye’de 8 Aralık 2024’de yaşanan yönetim değişikliğinin ardından Alevilere sistematik ve bilinçli bir katliam yapılıyor. 8 Aralık’tan bu yana İdlib, Humus, Hama ve Lazkiye kırsalında Alevi köyleri kuşatma altında! Halk ölüm tehdidiyle karşı karşıya. Alevi halkı özellikle camilerden yapılan anonslarla hedef gösterilirken, saldırılar da doruk noktasına ulaşmış durumdadır. Kaçırılan kadınlar tecavüz tehditleriyle sindirilmekte, gençler işkenceye maruz bırakılmakta, köyler yakılıp yıkılmaktadır. Bölgede faili meçhul cinayetler sıradanlık kazanmıştır.

“ONLARA SİYASİ ZEMİN AÇAN DEVLETLER DE SORUMLUDUR”

Buradan hep birlikte haykırıyoruz: Geçici Hükumet, onun lideri olan Colani ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) başta olmak üzere El Kaide ile bağlantılı cihatçı çeteler, senelerdir Alevilere, Hristiyanlara, Ezîdîlere ve farklı inanç gruplarına yönelik katliamlar düzenlemektedir. Bu çeteler Batılı emperyalist güçlerin desteğiyle büyütülmüş, silahlandırılmış ve eğitilmiştir. Bugün Suriye’de, Alevi köylerinde gerçekleşen soykırımdan sadece bu çetelerin eli kanlı militanları değil, onları besleyen, onlara lojistik destek sağlayan ve siyasi zemin açan devletler de sorumludur.

“TÜRKİYE SINIRLARINDA SERBESTÇE GEÇİŞ YAPTILAR”

Buradan soruyoruz: Türkiye bu katliamların neresindedir? Gayet iyi biliyoruz ki basının Colani’yi bir “istikrar figürü” olarak sunması, gerçekleri çarpıtmaktan başka bir şey değildir! Katliamın faili olan HTŞ, en başından beri hem Türkiye hem de emperyalist güçlerin işbirlikçileri tarafından desteklenmekte, bölgedeki cihatçı çetelerin katliamlarına senelerdir göz yumulmaktadır. HTŞ ve benzeri örgütler, Türkiye sınırlarından seneler boyunca serbestçe geçiş yapmıştır. Bölgedeki askeri ve istihbari unsurlar bu çetelerin hareketlerini desteklemekte, Suriye’nin parçalanma sürecini derinleştirmektedir. Suriye için dile getirilen sözde “güvenli bölge” politikaları ve “Esad artıkları” sözü, esasen Alevileri ve diğer azınlıkları hedef alan bir etnik temizlik planıdır.

“COLANİYİ MEŞRULAŞTIRMAYIN”

Biz buradan, Kocaeli’nden haykırıyoruz: Colani de onun sözde yönetimi de onları destekleyenler de bu katliamın asli failidir! Aleviler bu katillere, soykırımcılara, zalimlere karşı susmayacaktır. Herkese çağrımızdır: Yaşanan bu zulmü asla onaylamayın, bu zulme asla boyun eğmeyin. Şiddeti ve masum insanların ölümünü görmezden gelmeyin. Katledilen insanların sesi olun. Colani’yi ve onun katil çetelerini meşrulaştırmayın. Onu “barış elçisi” gibi göstermek hem bu zulmü aklamak, hem de bu zulme ortak olmaktır. Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.

“ZALİMİN KARŞISINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Sözlerimizi tamamlarken, uluslararası kamuoyunu, insan hakları örgütlerini ve vicdan sahibi herkesi Suriye’deki Alevi soykırımına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz. Susarsak bu vahşetin suç ortağı oluruz. Bu zulme karşı susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz. İnancımızın, kimliğimizin ve insanlık değerlerinin yanında durmaya devam edeceğiz. Zalimin karşısında, mazlumun yanında, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.