Erkan Baş: Hükümet yakında burnumuza taksimetre takar

Kocaeli Haber - Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından başlatılan ‘Hep Birlikte Halk Buluşması’nın Kocaeli ayağı, bugün gerçekleşti. Programa TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Avukat Yelda Koçak ve Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik katıldı. İzmit Belediyesi Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleşen programa çok sayıda vatandaş katıldı.

“VATANDAŞ SORUMLU HİSSEDER”

Programda konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Biz gittiğimiz her yerde en muhalif televizyonda bile şu soruyu soruyoruz "Buradaki işçiler sendikalı mı?" Bir yalanı sürekli söylerseniz insanlar inanır arkadaşlar. Sürekli olarak ekonominin sebebi sensin derseniz vatandaş sorumlu hisseder ve "tamam bana zam yapmayın o zaman" der, sanki sorumlusu sizmişsiniz gibi.

"DİYANET YALAN MERKEZİDİR"

Bahsettiğimiz gibi bir yalanı sürekli söylerseniz insanlar inanır. Ve bu yalanların iki merkezi var. Biri iletişim başkanlığı biri Diyanet İşleri Başkanlığı, bunlar yalan merkezidir. Arkadaşlar, iktidar ile aramızdaki fark ve bizim avantajımız şu: Onlar tepeden konuşuyor evet yetkileri var ama halkla değiller biz ise halkla beraberiz aramızdaki fark bu.

“İYİLİK OLUNCA BİZ YAPTIK DİYORLAR”

Ben böyle bir yönetim anlayışı görmedim, bir doğal afet olur bir kriz olur Allah'ın takdiri derler ama bir iyilik olduğunda biz yaptık derler. Yani ne iyilik olursa iktidardan ne kötülük olursa Allah'tan. Adamlara asgari ücret az diyoruz "ezan dinmez" diyorlar, emekli maaşı diyoruz, "vatan bölünmez diyorlar" ama iyilik olunca biz yaptık diyorlar.

“DEVLET ÜRETİR”

Burada kendime de bir eleştiri getirmek istiyorum, bu sahada aktif olamadık. Ama devlet nasıl olur biliyor musunuz? Üreterek olur. Bu ülkede yıllarca "özel güzeldir" diye bir laf vardı. Hep dediler ki "devlet kağıt üretir mi, devlet kalem üretir mi? vesaire vesaire... Fakat asıl devlet üretir. Devlet vatandaşın neye ihtiyacı varsa onu üretir. Devlet vatandaşın ihtiyacını karşılamalı, devlet böyle olur.

"BURNUMUZA TAKSİ METRE TAKACAKLAR”

Arkadaşlar ben hep dalga geçerdim eskiler eskiyi anlatınca siz de dalga geçeceksiniz belki. Ama size şunu söylemek istiyorum. Bu hükümet yakında burnumuza taksi metre takar, aldığımız nefesten de vergi alır. Siz bu suyun parayla satılacağına inanbilir miydiniz? Fakat artık düzen bu hale geldi.

“İSTEDİĞİMİZ ÇOK BASİT”

Parası olmayan sağlık hizmeti, eğitim hizmeti alamıyor ve bu aşağılıktır. Bizim sorgulamak istediğimiz şey çok basit, biz su içmeden yaşayabilir miyiz arkadaşlar? Yaşayamayız işte bu yüzden mesela bu sudan para alınmamalı, elektrikten para alınmamalı ve mağarada yaşamayacaksak barınmadan da para alınmamalı.

“HAKKIMIZ OLAN KAYNAKLARI GERİ ALACAĞIZ”

Arkadaşlar bakın size vergi konusunda çok çarpıcı bir örnek vereceğim. Mesela yeni açılan Osmangazi Köprüsü’nü düşünün. Buradan geçen her araba para ödüyor yani vergi veriyor. Fakat bu köprüyü yapanlardan o koca koca şirketlerden vergi alınmıyor. Üstüne her yıl vergi affı adı altında bu şirketlere para aktarılıyor. Ve bu aktarılan vergiler de bizim hakkımız arkadaşlar. Ve biz bu bizim hakkımız olan kaynakları geri aldığımızda çok ciddi miktarda rahatlayacağız” dedi.