Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent!

Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sorularını cevaplayarak “Kocaeli yoksul bir kent insanlar yoksul” diyen 27’nci Dönem TBMM Başkanvekili ve CHP Önceki Dönem Milletvekili Haydar Akar, “Erken seçim olmalı” diye konuştu.

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent!

Kocaeli Haber - Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sunduğu Özel Yayın’ın bu haftaki konuğu 27’nci Dönem TBMM Başkanvekili ve CHP Kocaeli Önceki Dönem Milletvekili Haydar Akar oldu. Ankara ve Kocaeli siyasetinin tecrübeli isimlerinden olan Akar, ülke ve Kocaeli ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen program kapsamında Akar; asgari ücret, emekli maaşları ve ekonomi konusunda değerlendirmeler yaparken Türkiye’de bir erken seçim olması gerektiğini de ifade etti.

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent! - Resim : 1

“AÇIKLANAN RAKAMLAR BİR TEK İŞVERENİ MUTLU EDER”

Gülşah Yücel Ay: “Uzun süredir ekonomi Türkiye’nin gündemi haline geldi. Özellikle son 10 gündür açıklanan asgari ücret ve emekli maaşı rakamları bir kısmı mutlu ederken bir kısmı da mutsuz etti. Haydar Akar ekonomi konusunda ne düşünüyor?”

Haydar Akar: “Açıklanan rakamlar bir tek işvereni mutlu eder. Asgari ücret temel ücrettir. Avrupa ülkelerinin birçoğunda Amerika’da falan saat ücreti olarak uygulanır. Türkiye’deki gibi aylık bir asgari ücret tespiti yapılmaz. Saat ücreti verilir. Bu alınan ücretle de bir kişi kendi bakımını yani yoksulluk sınırının, açlık sınırının altında değildir hiçbir yerde asgari ücret. Yani bir ay saat ücreti ile de çalışsan aylık asgari ücret ile de çalışsan kazandığın parayla karnını doyurabiliyorsun. Açlık sınırının üzerinde bir ücret alıyorsun.

“KOCAELİ’DE PARA KAZANAN HİÇ KİMSE KOCAELİ’DE PARA HARCAMIYOR”

Almancılar zaman zaman Türkiye’ye geliyor. Bu insanların birçoğu ilk gittikleri yıllarda mühendis, doktor değildi emekleri ile çalışan insanlardı. Birçoğu asgari ücret ile çalışıyordu. Hem Almanya’da karınlarını doyuruyorlardı hem de Türkiye’de birikim yapıyorlardı. Asgari ücret buydu. Açlık sınırının hatta yoksulluk sınırının üzerinde bir ücretti. Kocaeli’nin yarısından çoğu asgari ücret ile çalışıyor. Bakın iki tane büyük market buradan geçti. Carrefour ile Real gitti. Niye gittiler? Çünkü bekledikleri ciroyu yapamadıkları için gittiler. Kocaeli’de para kazanan hiç kimse Kocaeli’de para harcamıyor. Bunlar kim? Sanayici, yüksek gelir grubuna sahip insanlar. Kim var Kocaeli’de? Asgari ücret ile geçinenler, orta seviyede beyaz yakalı ücret alan insanlar var... Bekledikleri kazancı yakalayamadıkları için gittiler bu kentten.

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent! - Resim : 2

“KOCAELİ YOKSUL BİR KENT. İNSANLAR YOKSUL”

Türkiye’de, Kocaeli en zengin kent olarak görülürken fert başına düşen milli gelir 17 bin dolar diye adlandırılırken aslında Kocaeli yoksul bir kent. İnsanlar yoksul. ‘Efendim, Kocaeli’deki insanlar yoksul olur mu? Bütün kafeler dolu. Her tarafta araba var’ diyorlar. Kocaeli, 2 buçuk milyonluk bir kent. Kocaeli’deki tüm lokantaların, restarontların, kafelerin sandalye sayısını doldursanız 50 bin, 100 bin yapmaz. Hadi 200 bin olsun. 2 buçuk milyonluk bir kentte yüzde 10’u zaten yaşar. Bu gelire sahiptir. Gidin bakın o kafelere hani o ulaşılamayan çayın 40 lira olduğu, kahvenin 150 liraya satıldığı kafelere baktığınız zaman bugün de, yarın da, dün de giden insanlar hep aynı. Böyle bir durumda Kocaeli’den, asgari ücretten bahsediyoruz.

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent! - Resim : 3

“EMEĞİ SÖMÜRÜLEN İNSANLARIN YAŞADIĞI BİR ÜLKE HALİNE DÖNÜŞTÜK”

Türkiye’de artık emeği sömürülen insanların yaşadığı bir ülke haline dönüştük. Sanayici bu işten memnun. Tabi memnun olacak sanayici. Her şeyi işçiye verilen ücretle eşdeğer görmeye başladık. Asgari ücreti artırırsak bu ürünün fiyatı artar. Çünkü bu ürünün bir maliyeti var. Bu maliyette işçinin kalemi var. Sadece işçilik değil, enerji maliyeti, işçilik ücreti, sabit masraflar dediğimiz masraflar hesaplanır. Birçok kalem hesaplanır. İşçilik ücreti Türkiye’de ortalama yüzde 7-8’i geçmez. Avrupa’da bu ortalama yüzde 20’dir. ‘Efendim bunu artırırsak her şeye zam gelir.’ Hayır gelmez. Eğer sen bunu denetleyebilirsen, doğru bir denetimden geçirir ve ürünün gerçek değerini bulursan ürün fiyatı falan artmaz.

“İNSANLAR BU ÜLKEDE YOKSUL OLACAK”

İşveren tarafından baktığımız zaman da başka bir boyuta ulaşıyoruz. Devletin yükü işverenin üzerinde her şeyden fazla. Devletin vergileri... İşveren elektriği, suyu kullanıyor. Bunların üreticilerinin hepsi devlet. Devlet her gün zam yaparsa işveren ne yapacak? Orada da maliyet kalemleri artıyor. Siz vergilendirme sistemini, gelir vergisini bu şekilde yaparsanız ve dolaylı, dolaysız vergileri Avrupa’nın en üstün yüksek seviyesinde birinci sırada insanlara yansıtırsanız insanlar bu ülkede yoksul olacak. Bu ülkede insanların zenginleşmesi ya da rahat bir yaşama ulaşması mümkün görülmez. Devletin israfını zaten konuşmuyorum.

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent! - Resim : 4

“AÇLIK SINIRININ ALTINDA BİR ASGARİ ÜCRET TESPİTİ YAPILMIŞTIR”

Bu asgari ücret tabi ki yeterli değildir. Açlık sınırının altında bir asgari ücret tespiti yapılmıştır. Ama buradaki mesele işverenlerin, üretici firmaların yani asgari ücret ile eleman çalıştırmasının önüne geçmek gerekiyor. Bunların bir komisyonları var. İşveren sendikası ile hükümetin dışındakilerin hiçbir fonksiyonu yok. Niye her sene asgari ücret belirliyorsunuz? Türkiye’de enflasyon belli. Devlet bu enflasyonu kendi resmi rakamlarına göre yeniden değerlendirme oranı açıklıyor. Yüzde 43 diyor. ‘Bizdeki paranın değer kaybı yüzde 43’ diyor. Doğru değil. Hiçbirimiz inanmıyoruz buna. Bana göre yüzde 100. Hadi resmiyeti kabul edelim. Devlet bunu söylüyor. Devlet trafik cezalarına, vergilerine, otoyollarına minimum yüzde 43 zam yapıyor ama sana geliyor, ‘Yüzde 30’ diyor. Yüzde 20 kaybın oluşuyor.

“TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET PROBLEMİ VAR”

Türk-İş orada niye var? Türk-İş’in çalıştığı hiçbir yerde insanlar asgari ücretle çalışmıyor. Onun için sendikalılaşma problemi yaşıyoruz Türkiye’de. Üretim tesislerinde insanlar sendikalı olmak istediklerinde kapı dışarıya koyuluyor. Niye? Çünkü hiçbir yerde asgari ücret ile sendika olan yer çalıştırmıyor. Sarı sendika olan yerler hariç. Bu asgari ücretin normal bir ücret olduğunu kabul etmek mümkün mü? Türkiye’de niye normal ücret haline dönüştü asgari ücret? O zaman bunu yasalarla önleyeceksin. Eğer bin kişi çalıştırıyorsa bir iş yerinde, ‘Bu oran yüzde 3’ü geçmez’ diyeceksiniz. Yani niteliksiz dediğimiz, kalifiye olmayan elemanlar bu ücretle belki çalışabilir. ‘Efendim, isteyen işveren verebilir.’ Bu yönetmek demek değildir. Sen sahip çıkacaksın bu probleme. Türkiye’de asgari ücret problemi var. Yani işverenin lehine gelişen bir problem var.”

“ŞÜKÜR EDEN BİR TOPLUMUZ ONA DUA ETSİNLER”

Gülşah Yücel Ay: “Rakam vermek gerekirse Haydar Akar’a göre asgari ücret ve emekli maaşı bugün ne kadar olmalıydı?”

Haydar Akar: “70 desem insanlar kızarlar. 100 desem yine kızarlar. Ne kadar çok kazanırsan o kadar çok harcarsın. Eğer çocuklarına iyi bir eğitim aldırmak istiyorsan, çocuklarına doğru bir sağlık programı uygulayacaksan, evine doğru beslenebilir bir ürün getireceksen bugün baktığınızda Türkiye’de 100 bin de yetmez. Şükür eden bir toplumuz ona dua etsinler. Rakamlar üzerinden konuşursak hep yanılırız. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının altında kalmaması gerekiyor. Doğrusu o.”

“TÜRKİYE’DE ERKEN SEÇİM OLMALI”

Gülşah Yücel Ay: “Ekonomi üzerindeki gelişmelerden sonra CHP’nin sık sık erken seçim çağrıları oluyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de erken seçim olmalı mı?”

Haydar Akar: “Olmalı. Türkiye artık böyle bir yönetimden kurtulmalı. Bu kadar net söylüyorum. Ben hep şunu söylerim. Bu CHP içindir, AKP içindir, Milliyetçi Hareket Partisi içindir hiç fark etmez. İktirdarda kim olursa olsun. Değiştirmeyi beceremeyen toplumların problemleri çözme yetenekleri yoktur. Çözemezler. Çözülmüyor. AKP, 2002 yılında iktidara geldiğinde bu ülkede yoksulluk problemi vardı değil mi?

Haydar Akar: Kocaeli yoksul bir kent! - Resim : 5

“30 MİLYON İNSANA SOSYAL YARDIM DİYE ALKIŞLANIYOR HÜKÜMET”

Hatta AKP iktidara geldiğinde şununla da övündüler: ‘Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de 3 milyon kişi sosyal yardım alıyor’ diyorlardı. Bugün sosyal yardım alanların sayısı 30 milyona çıktı. Bir hükümet bununla övünebilir mi? Eğer bugün geldiğimiz 22 sene sonunda şunu deseydi, ‘3 milyon sosyal yardım alan bir ülkeyi aldık. 500 bin kişiye, 100 bin kişiye indirdik’ deseydi. ‘Başarılı bir hükümet dönemi geçirmişsiniz, ülkeyi geliştirmişsiniz’ derdik. 30 milyon insana sosyal yardım diye alkışlanıyor hükümet.

“SAĞLIKTA KİMSE HİZMETLERE ULAŞAMIYOR”

Şimdi yerel seçimleri geçtik. Yerel seçimlerde hiç fark ettiniz mi? Belediye başkanları artık şunu açıklıyor mu: ‘Bu kente yol, köprü, kanalizasyon yapacağım...’ Hayır konuşan yok. ‘Sosyal yardım yapacağım, eğitim masraflarını karşılayacağım, gıda ihtiyaçlarını karşılayacağım’ diyor. Bu noktaya geldik. Yoksulluğu çözememişiz. Türkiye’nin iç borcu var mıydı? Vatandaşın söylemiyorum. Devletin vardı. Bankalara, tefecilere borcu vardı. Yurtdışına dış borcumuz vardı. Bunlar kat kat artmış. Eğitimde problemlerimiz var mıydı? Vardı. Şimdi daha çok var. Çünkü her taraf İmam Hatip oldu. Çocuklara okul bulamıyor insanlar. Herkesi ya imam yapmaya çalışıyoruz... Şimdi Ülkü Ocakları da bir anlaşma yapıp hepsini fedai yapacağız şimdi çocukların. O halde geldik. Sağlıkta problemimiz var mı? Sağlıkta daniskası var. Devrim yaptıkları, reform yaptıkları sağlıkta kimse sağlık hizmetlerine ulaşamıyor. Ben emekli bir milletvekili olarak akşama kadar insanların sağlık, randevu problemleri ile uğraşıyorum. Dış politikada o dönem bu kadar ülke ile kavgalı değildik. Neredeyse tüm komşularımızla kavgalı hale geldik.

“İNSANLARIMIZ SANDIĞA GİDERKEN ÖNCE KENDİ CEPLERİNE BAKMALI”

Bir hükümet 22 senede hiçbir şey çözememiş. Hatta üzerine yeni problemler eklemiş. Daha fazlasını eklemiş. İnsanlar daha fazla yoksullaşmış, insanlar borçlanmış. Bu borçları ödeyemeyecek durumlara gelmişler. İnsanlarımız sandığa giderken önce kendi ceplerine bakmalı. Ekonomik olarak problemlerini halletmiş, kazanmaya başlamış, refah içinde yaşıyorsa, çocuklarının eğitimleriyle ilgili problemleri yoksa, istihdamla ilgili problemleri yoksa, sağlığa ulaşabiliyorsa helalinden gidecek verecek oyunu.

“HANGİ BEKLENTİLERİNİZİ KARŞILADI DA 22 YILDIR BU İKTİDARI, İKTİDARDA TUTUYORSUNUZ?”

Ama bizim insanlarımız bunlara, komşusunun durumuna ya da bulunduğu çevreye bakmıyor. ‘Efendim bu daha dindar. Bunun başı secdeye gidiyor. Bu vatan haini, bu terörist’ böyle bakıyor. Onun için değiştirmeyi beceremiyoruz. Değiştirmeyi beceremediğimiz için bu haldeyiz. Hangi beklentilerinizi karşıladı da 22 yıldır bu iktidarı, iktidarda tutuyorsunuz? Merak ediyorum, soruyorum. İnsan kendini sorgulayacak, ‘Hangi beklentimi karşıladı?’ diye. Ve sandığa gittiğinde değiştirmeyi becerebilmeli. İşin kötü tarafı liderleri kutsallaştırıyoruz. Bakın Cumhuriyet tarihinde ilk defa seçimle bir genel başkan değişti. O da bizim partiye nasip oldu. Genel başkanları, liderleri kutsallaştırıyoruz. Böyle bir şey yok.”

AKAR’IN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI NOKTA TV’DEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ...

Kaynak: Gülşah Yücel Ay
Haydar Akar Özel Yayın Kocaeli Haber