İbrahim Gürsel'den Muhip Kanko'ya: Ekrem Bey'i değil, Marmaray'ı kurtarmak gerekir
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın danışmanı İbrahim Gürsel, CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko’nun Körfez’deki denetim uçağının devre dışı bırakıldığına dair iddialarına sosyal medyadan cevap verdi.
Gürsel’in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: “Türkiye’nin en büyük çevre felaketi kapımıza dayandı. Marmara Denizi ölüyor. Önlem alınmazsa çok yakında İzmit Körfezi başta olmak üzere Marmara Denizi’nin üzeri müsilaj denilen beyaz köpükle kaplanabilir. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Büyükakın, aylardır her yerde denizin içindeki tüm canlıları, kıyısı olan tüm şehirleri etkileyecek bu çevre felaketine dikkat çekiyor. Kocaeli olarak İzmit Körfezi’ndeki 22 yıldır devam eden tüm temizlik çalışmalarının da bu ihmalin kurbanı olacağını, önlem alınması gerektiğini dile getiriyor.
“DAHA ÇOK EKREM İMAMOĞLU’NU KURTARMAYA YÖNELİK OLMUŞ”
Sayın Başkanımız, bu daveti yaparken konuyu siyaset üstü gördüğünü üstüne basa basa defalarca söyledi. Görevini yapan belediyelere hangi siyasi partiden olursa olsun teşekkür etti; sorumluluğunu yerine getirmeyenleri, temel atmama töreniyle övünenleri de göreve çağırdı. CHP Kocaeli Milletvekili Sayın Muhip Kanko da ulusal gündeme girdikten sonra bu konu hakkında konuşma gereği hissetmiş. Ama yaptığı açıklama maalesef müsilaj tehdidi ve nedenlerini ortaya koymak yerine, daha çok bu tehdidin asıl sorumlusu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmaya yönelik olmuş.
“BU SULARIN YÜZDE 90’I İSTANBUL’DAN GELİYOR”
Marmara’da karadan, denize her gün en az 2,5 milyon metreküp kanalizasyon suyu doğrudan denize deşarj ediliyor. Bu atık suların önemli bölümü akıntıyla İzmit Körfezi’nde birikiyor. Bu atık suların yüzde 90’ından fazlası da İstanbul’dan geliyor. Kocaeli’nin 2,1 milyon nüfusa karşın 7 ileri biyolojik arıtma tesisi varken, İstanbul’un 15,5 milyon nüfusla sadece AK Parti dönemi yapılan 10 ileri biyolojik arıtma tesisiyle yetindiği bilgisi bile durumu özetlemeye yeterli.
“MARMARAY’I NASIL KURTARIRIM DİYE DÜŞÜNMEK GEREKLİ”
Muhip Bey, bütün bunlara tek kelime etmeden deniz denetimi yapan iki uçağın belediyelerden alınıp, Çevre Ajansı’na verilmesini eleştirmiş. Bu şehrin bir bireyi ve temsilcisi olarak olayı kendisinin de siyaset üstü görmesi beklenirdi. Marmara ölürken Ekrem Bey’i değil, Marmara’yı nasıl kurtarırım diye düşünmek gerekirdi.
