Kolaylık-kolaylaştırma
Yüce dinimizin ve sevgili peygamberimizin (SAV) bizlere istikametli ve doğru davranış için verdiği öğütlerin bir kısmı da davamızı tebliğde ve konularımızı başkalarına anlatmakta basit ve kolay yolu tavsiye etmemiz şeklinde beyan edilmiştir.
Enes (b. Mâlik) tarafından rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kolaylaştırın zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!” (B69 Buhârî, İlim, 11).
(Müsamahakâr olun) kolaylaştırın; (merhamet edin) zorlaştırmayın; (güzel görün, güzel gösterin) müjdeleyin; (kaba saba davranarak soğutmayın ve) nefret ettirmeyin. (Buhari, İlim, 11.) (1)
Kâinat Kitabı’nın uçsuz bucaksız sayfalarında derin tefekkür edilince her bir yaratılış mucizesinde intizam ve mükemmellik ile birlikte en kolay en sühuletli yolun takip edildiğini görürüz.
İlk Müslümanlardan biri kabul edilen Ebu Berze el-Eslemi, bir yolculuk esnasında namaz vakti girince atından indi ve namaza durdu. Atını bir yere bağlamadığı için o namazda iken atı uzaklaşmaya başladı. Bunun üzerine Ebu Berze hemen namazını bozup atının peşinden gitti ve onu yakaladı. Daha sonra gelip namazını kıldı. Bu hadiseyi görenlerden biri de Harici zihniyetinde bir adamdı ve Ebu Berze’nin bu davranışı üzerine ‘’Şu ihtiyara bakın! Atı için namazını terk etti.’’ demeye başladı. Bu sözleri işiten Ebu Berze namazdan sonra ona yöneldi ve şöyle dedi: ‘’Hz Peygamber’den (s.a.s) ayrıldığım zamandan beri hiç kimse bana bu şekilde kaba davranmamıştı. Benim gideceğim yer uzaktadır. Eğer atımın gitmesine aldırış etmeyip namazı tamamlayacak olsaydım geceye kadar ailemin yanına varamazdım.’’ Bu sözlerden sonra Ebu Berze, kendisinin Hz. Peygamber’in ashabından olduğunu ve ondan her zaman kolaylaştırıcılık gördüğünü söyledi. (Buhari, Edeb, 80 (Hadis no: 6127.)
Ebu Berze’nin bu söyledikleri, yukarıdaki hadisi destekleyen ve onun anlaşılmasına katkı sağlayan önemli bir hadisedir. Hz. Peygamber’in bu hadisi, her ne kadar yönetici olarak tayin ettiği kişilere ‘’Son Nasihat’’ kabilinden söylediği bir söz olarak değerlendirilse de Ebu Berze’nin anlattıkları, hadisin hükmünün her zaman ve zeminde geçerli olduğunu net bir şekilde göstermektedir. Dolayısıyla bu hadis, İslam’ın yaşanması, yaşatılması ve tanıtılması noktasında İslam Dini’nin özeti mahiyetinde olan hadislerden bir tanesidir.
İnsan fıtratı kolay olanı sevmeye, zor olandan yüz çevirmeye meyillidir. Yüce Allah’ın insanların dünya ve ahiret selameti için seçtiği din olan İslam da kolay ve yaşanabilir olması bakımından fıtrata uygun bir dindir. ‘’O sizi seçti ve dinde sizin için bir güçlük kılmadı. (Hac, 22/78.), ‘’Allah (CC) sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. ‘’ (Bakara, 2/185.), ‘’Zorlukla beraber kolaylık vardır.’’ (İnşirah, 94/5.) ayetleri İslam’ın kolaylık yönünü açıkça ortaya koymaktadır. Aynı şekilde Hz. Peygamber, (s.a.s.) ‘’Muhakkak ki din bir kolaylıktır hiç kimse dini zorlaştırmaya kalkmasın, mağlup olur…’’ (Nesai, İman 28.) buyurmuş ve (Hz. Aişe (RA) validemizin bildirdiğine göre iki seçenek arasında tercih yapma durumunda kaldığında, eğer günah değilse en kolay olanını tercih etmiştir. (Buhari, Edeb, 80.) Hatta namaz kıldırırken bile, kolaylık adına namazın uzun tutulmamasını istemiş; bu emrine aykırı davrananları ikaz etmek durumunda kalmıştır. (Buhari, İlim 29.) Hz. Peygamber’in kolaylaştırma ile ilgili söz ve davranışları sadece inanç ve ibadet konularıyla da sınırlı değildir. Misal, O (s.a.s) ‘’Satarken, alırken ve hakkını isterken kolaylık gösteren kula Allah (cc) rahmet eylesin.’’ (İbn Mace, Ticarat 28). diye dua etmek suretiyle ümmetinin hayatın her alanında kolaylaştırıcı bir tutum benimsemesini istemiştir.
Bu doğrultuda irşat ve tebliğ makamında bulunan din görevlileri başta olmak üzere her bir Müslümanın, hem dini hükümlerin tatbiki noktasına hem de hayata dair her konuda müsamahakar olması ve insanlara gerekli kolaylığı göstermesi gerekmektedir. Buna göre, alım satım yapan tüccarların, evlenecek bireylerin ve ailelerinin, kamu veya özel sektörde insanlara hizmet eden görevlilerin, idarecilerin, kısacası herkesin muhataplarına hem dini hem de dünyevi işler konusunda kolaylaştırıcı bir tutum sergilemesi Nebevi bir metottur. (2).
TDV-Hadislerle İslâm Cilt 6 Sayfa 577,
Diyanet Haber, 19.08.2021
Sadelik sühulet kolaylık konusundaki duygularımızı aşağıdaki şiirle arz etmeye çalıştık:
S Ü H Û L E T
Sâdelik sühûlet var Kâinat Kitâbı’nda
Sühûlet ve zarâfet şu kitâb’ın tâb’ında..
Eşyanın hilkatinde bir kudret-i mutlak var
Sür’at vüs’at içinde sühûlet-i mutlak var..
Her bahar mevsiminde dirilir mükevvenat
Her bir faaliyyette bin bir münakkaş san'at..
Hilkatte sühûlet’le intizam-ı etem var
Kudret-i Hak görünen nakışlı bir hâtem var..
Cümle ecrâm-ı sema dakik tayerân eder
Ef’âl-i mu’ciznüma dâim cereyân eder..
Asâr-ı kerîmâne görünürken muttasıl
Kemâl-i sür'at ile bir sühûlet elhâsıl..
Kolaylık tavr-ı sehil emreder Nebi Zîşan
‘Yessiru’ der ümmet’e Peygamber-i Âlişan..
İnsan âcizdir dâim Rabb’ine niyaz eder
Her işte en eslem yol Rabb-i Rahim vâz eder..
Rabb’im her zorluk için çareyi asân eder
Kerim’dir Yüce Mevla devâlar ihsan eder..
Ya Rab! acı bizlere meftûh eyle râhımız
Rahmetini celb etsin fizârımız âhımız
Emanet tesliminde teshîl et suâlimiz
Ancak sana arz olur şu biçare hâlimiz..
Hikmet Erbıyık, 24-25.03.2024,
Lügatçe: Sühulet: kolaylık , Tâb: Baskı -kitap baskısı , Hilkat: Yaratılış , yaratılışdan gelen özellikler, Vüs’at: genişlik, çok geniş alanı kapsama, Mükevvenat: Cenab-ı Hakk’ın yarattığı bütün canlı-cansız varlıklar, Münakkaş: Nakışlı, çok süslü, gösterişli, İntizam-ı etem: Çok mükemmel çok kusursuz intizam, Hatem: işaret, mühür, çok büyük zatları gösteren hususi işaretler, sonuncu, Ecrâm-ı sema: Gök cisimleri Dakik: Çok ince hesaplı, çok iyi ölçülüp belirlenmiş, Tayerân : Uçma, gök yüzünde muntazam dönme, hareket etme Ef’âl:fiiller, Ef’âl-i mu’ciznüma: Mucizevi fiiller, Dâim: Devamlı,
Asâr-ı kerîmâne: Cenab-ı Hakk’ın Kerim ismi ile bizlere ihsan ettiği eserler, nimetler, Muttasıl: Devamlı, sürekli, Kemâl-i sür'at: Mükemmel ve ölçülü bir sürat , Tavr-ı sehil : Kolay yol kolay tavır kolay metot, Nebi Zîşan: Peygamber Efendimiz, ‘Yessiru’ : Kolaylaştırınız! Peygamber-i Âlişan: Yüce Peygamber Efendimiz, Eslem: Kolay, Vâz : Yürürlüğe koyma, emretme , yapılmasını isteme, Asân: Kolay, Devâ: İlaç, çare , İhsan: Bağış, yardım, lütuf,…
Meftûh: Açık, elverişli, ulaşılıabilir, Râh: Yol
Celb: alma, getirme, ulaştırma, Fizâr: Feryat figan, ağlayarak isteme,
Teshîl : Kolaylaştırma, kolay kılma, Biçare: Zavallı, perişan,..