Lotus çiçeğinin tarihçesi ve Kocaeli'de kullanımı

Dr. Hikmet Erbıyık

Dr. Hikmet Erbıyık

Tüm Yazıları

Dr. Hikmet Erbıyık'ın Lotus çiçeği tarihçesi, özelliği ve Kocaeli'de kullanımı ile alakalı bu haftaki köşe yazısı.

Bu haftaki yazımızda literatürde LOTUS olarak geçen dilimizde yaygın kullanımı ile NİLÜFER olarak bilinen en güzel en gösterişli su çiçeklerinden birini tanıtmaya gayret edeceğiz.

Lotus, Asya kökenli bir bitki olup, 1787’de Avrupa’ya getirilmiştir. Eski Hindistan ve Çin’de Buda’nın Lotus çiçeğinin kalbinden doğduğuna inanılır ve Budistlerce saygı gösterilirdi. Dünyanın pek çok bölgesindeki durgun sularda yaygın şekilde yetişmektedir. Lotuslar tür ya da çeşitlerine göre dayanıklı veya duyarlı çok yıllık otsu su bitkileridir. Durgun suları sever. Genelde sığ sularda bataklık ve göl kenarlarında gelişirler. Çiçek sapları sudan dışarı çıkar ve çiçekler su yüzeyine değmez (Söğüt 1996: 77).

Lotus bitkisinin bir özelliği köklerinin bulunduğu kısmı çamurlu ve kirli ortamlarda bulunmasına rağmen güzel büyümesi ve yapraklarının tertemiz olmasıdır. Çünkü bitki, üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozların süpürülmesi sağlanır (Li 2011: 109).

LOTUS ÇİÇEĞİNİN ÖZELLİĞİ

Bu özelliğinden dolayı Lotus mitolojiye temizliğin, saflığın sembolü olarak geçmiştir. Lotus bitkisinin bu özelliği mimari alanda birçok projeye örnek olmuştur. Örneğin, binaların dış kaplaması ve frizler lotus çiçeği formuyla bezenmiştir. Lotus bitkisinin yapraklarına benzetilmektedir. Lotus’un kökleri su içindeki oksijeni seven mikroorganizmaları temizler, bu yüzden LOTUS (nilüfer çiçeği) su içindeki gıda zincirinin oluşumuna yardımcı olur. Su içinde ekolojik dengeye destek olur. Su bahçelerinin vazgeçilmez bitkilerinden biri olan Lotus gösterişli yaprak ve çiçekleriyle park ve bahçelerdeki havuz ve göletlerin süslenmesinde kullanılır ve bulundukları yerlere güzellik katar. Lotuslar genellikle gündüz saatlerinde tür ve çeşitlerine göre yaz aylarında beyaz, sarı, pembe, kırmızı ya da mavi renkli gösterişli çiçekler açar. Bu çiçekleri çok sayıda tohum verir. Olgunlaşan tohumları suyun altında meyvelerini oluşturur. Ülkemizin İstanbul, Bursa, Bolu, Konya, Sapanca gibi birçok bölgesindeki göllerde Lotus doğal olarak yetişmektedir. (ÖZÇALIK M.:2017:23)

Kara bitkilerinden farklı yaşam ortamlarına ve bir takım farklı özelliklere sahip su bitkileri, peyzaj mimarlığı kullanım alanları içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Gerek sulak alanlarda gerekse farklı niteliklere sahip çeşitli amaçlara hizmet eden su havuzlarında kullanımları, hem estetik hem işlevsel açıdan önem taşımaktadır (Söğüt 1996: 3).

Su bitkilerinin, su ortamı içerisinde birçok yararı bulunmaktadır; su ortamına besin ve oksijen sağlamakla kalmaz, aynı zamanda suda yaşayan canlılar için barınak ve üreme ortamı olma görevini de üstlenmek suretiyle doğaya ve ekolojik ortamın parçası olan canlılara yardımcı olurlar. Birçoğu görsel olarak sahip olduğu son derece çekici görüntülerinin yansıra, yaprak veya çiçekleri ile estetik işleve de sahiptir (Söğüt 1996: 8).

Barthlott, Wilhelm ve Christoph Neinhuis, lotus yaprağı yüzeyinin ve filizlerinin ince bir kütiküla ile kaplı olduğunu bulmuşlardır. Kütiküla, çözünmeyen bir polimer (kütin) ve mumlardan oluşmaktadır. Mum tabakası bitki ve çevre arasında multifonksiyonel bir ara yüz oluşturmakta, hava akışı ile ışık yansımasını etkilemekte ve yüksek bir su iticilik sağlamaktadır. Bu tür yüzeylere su temas ettiğinde, küçük damlacık oluşturmakta ve yaprak üzeriden yuvarlanarak ilerlemektedir. Barthlott, Wilhelm ve Christoph Neinhuis, su iticilikile kendi kendini temizleme arasında bağlantı olduğunu bulmuşlardır.

Kendi kendisini temizleme etkisi yüzeyin nano yapısı ve hidrofob karakterinden kaynaklanmaktadır Lotus bitkisinin yapraklarının fizikokimyasal özelliklerine bağlı olarak meydana gelen bu etki teknik yüzeylere uygulanabilmekte

ve yüzey kaplamalara uygulamalarına ilişkin çalışmalar halen devam etmektedir. Lotus efektli yüzeyler, suyun hareketiyle temizlenebilen, hidrofob ve nanoyapıya sahip yüzeylerdir. Bu tip yüzeyler genellikle “temizlenmesi kolay, “kir

itici, “kire dayanıklı, kendi kendini temizleyen”veya “lotus efekti” gibi sözcüklerle ifade edilmektedir. Bu açıklamalardan her biri diğerine benzemekle birlikte aslında farklıdır ve bir yüzeyin davranışını anlatmak için kullanılmaktadır.

Lotus yapraklarının eşsiz yüzey özellikleri keşfedildikten sonra birçok alanda hızla uygulanmaya başlamıştır. Bunlar arasında laminantlar, koruyucu filmler, trafik işaretleri (sisli havada bile bozulmamakta), pencere çerçeveleri, çadırlar ve muşamba üretimi vb. sayılabilmektedir. Lotus efektinin tekstil sektöründe uygulanmasına ilişkin çalışmalar halen devam etmektedir. Lotus-efektinin tekstiller üzerine uygulanması temizleme ve bakım kolaylığı, çevreye olumsuz bir etkisinin olmaması, zaman, materyal, enerji tasarrufu, kullanılan mamullerin daha uzun ömürlü olması, bazı kimyasal maddelerin yerine ikame edebildiği için sağlık ve çevre açısından daha güvenilir olması, daha düşük maliyetlerle çalışılması gibi avantajları sağlamaktadır. Tüm bu avantajları nedeniyle birçok alanda uygulamasının yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir. (ÖZDOĞAN E., DEMİR A, SEVENTEKİN N., S. 287-290)


Şimdi haftalık yazımızın amacına uygun olarak incelediğimiz Lotus’un genel özelliklerini özetleyebiliriz:

Dört mevsimde yetişebilen bir bitkidir. Lotus her mevsimde yetişebilen bir bitki olup, dört mevsimdeki manzarası aynı değildir, ağustos aylarında yemyeşildir, çiçek açma zamanı şubat ve mart aylarıdır. Bahar ve sonbaharda çiçek açmış lotusu görünce insan gönlü huzur bulur.

Çok güzel kokuya sahip olup, kokusu uzaklardan da hissedilir

Uyumluluğu yüksektir

Göllerde geniş olarak yetiştirildiğinde kendine özgü bir görünüme sahip olur

Saksılarda yetiştirmeye de uygun olup, çok güzel görünüm sağlar

Lotus çiçeği gölü insana huzur bahşeder ve ayrıca bir araştırma konusu olabilir En önemli su bitkilerinden biridir

Lotus çiçeği mikroplara karşı etkilidir. Mikropları öldürmektedir. En önemli özelliği

de kendini temizlemesidir.Su içinde ekolojik dengeye destek olur

İyi bir temizleyicidir, kökü su içindeki oksijene seven mikroorganizmaları temizler

Lotus bitkisinin dini önemi vardır, Budizm ile özdeşleştirilmiştir.

Lotus bitkisi özellikleriyle mimari alanda birçok projeye örnek olmuştur. Binaların dış kaplaması lotus bitkisinin yapraklarına benzetilmektedir. (ÖZÇALIK M.:2017:27)

Kainat Kitabı’nı süsleyen sayısız güzelliklerden biri olan LOTUS (NİLÜFER) yapraklarını güzelim Yeşil Bursa’da bir mutena göl kenarında seyre dalarken duygularımızı biz de aşağıdaki dizelerle ifadeye gayret etmiştik;

NİLÜFER’DEN EZGİLER

Akşam çökmeden önce koyulaşan gölgeler

Güneş son ışıklarla ufku uzaktan deler..

Yeşilin her tonunu takmış nazlı boynuna

Bursa’nın zarif süsü zümrüt rengi tepeler..


Her köşesi maziden bir sayfayı okutur

Bir tarih şeridinden arzeden neler neler..

Orhan Gazi devrinden nilüfer bir yadigâr

Bursa’ya sembol olmuş bu nazenin çiçekler..

Çamlar arasındaki şu vahşi bataklıkta

Durgun suyun yüzüne serpilmiş nilüferler..

Ufacık dalgalarla köpükleri kabartır

Vadideki gerdanlık gümüş sulu dereler..


Sarı beyaz ve yeşil bir fırçadan çizilmiş

Su üstünde dizilen nilüferden öbekler..

Su ile bütünleşen en güzel çiçek türü

Bataklık incileri güzelim nilüferler..


Haziran ortasında yaz faslında nilüfer

Suda atlas bir yorgan bir zarafet arz eder..

Hikmet Erbıyık-Florya-Şenlikköy-10.06.1995.