Mehmet Bostancı: “Her 10 dakikada 1 kişi bu hastalıktan ölüyor”

Kocaeli Veterinerler Odası Başkanı Mehmet Bostancı, Dünya Kuduz Günü kapsamında gerçekleştirdiği açıklamada, “Kuduz hastalığı konusunda Türkiye en riskli ülkeler arasında bulunuyor. Her gün 160 kişi, her 10 dakikada bir 1 kişi ve yüzde 40'ı çocuk olmak üzere yılda 59 bin kişi hayatını kaybediyor” dedi.

Mehmet Bostancı: “Her 10 dakikada 1 kişi bu hastalıktan ölüyor”

Kocaeli Veterinerler Odası Başkanı Mehmet Bostancı Dünya Kuduz Günü kapsamında yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bostancı açıklamasında kuduz hastalığının nasıl bulaştığına, belirtilerine ve nasıl önlem alınması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu. Kocaeli Veterinerler Odası Başkanı Mehmet Bostancı açıklamasında, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), kuduz hastalığını dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olarak kabul ediyor. Kuduz hastalığı nedeni ile her gün 160 kişi, her 10 dakikada bir 1 kişi ve yüzde 40'ı çocuk olmak üzere yılda 59 bin kişi hayatını kaybediyor. Kuduz, Carnivorlar ( Etciller ) basta olmak üzere bütün sıcak kanlı hayvanlarda "encephalomyelitis" meydana getiren çok öldürücü viral bir enfeksiyondur” dedi.

NASIL BULAŞIR?

Bostancı, “Kuduz virüsü, enfekte hayvanların salyaları ile saçılır. Köpeklerde ilk klinik belirtilerin görülmesinden 5 gün öncesine kadar salyada virüs bulunur. Ayrıca idrar, süt, gaita, trakeal balgam ve kanda virüs bulunabilir. Bulaşma genellikle virüs bakımından zengin salya vasıtasıyla, kuduz bir hayvanın başka bir hayvanı veya insanı ısırması ile olmaktadır. Enfeksiyon bazen derin ve kirli yaralara enfekte salyanın bulaşması ile de meydana gelebilmektedir. Ayrıca yarasaların yaşadığı mağaralarda hava yolu ile bulaşmanın mümkün olduğu bildirilmektedir” dedi.

BELİRTLERİ NEDİR?

Kuduz hastalığının belirtilerinden bahseden Bostancı, “Hastalık belirtileri, virüsün vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 3-8 hafta sonra ortaya çıkar. Bu süre, vücudun direnci ve ısırılan yerin beyne olan uzaklığına bağlı olarak değişir. Hayvanlarda hastalığın başlangıç belirtileri olarak davranış değişiklikleri ve özellikle saldırganlık görülürken daha ileri safhalarda felçler, diğer beyin iltihabı bulguları ve ölüm görülür. Ölüm özellikle solunum felci ile olur” dedi.

TÜRKİYE EN RİSKLİ ÜLKELER ARASINDA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, kuduz hastalığı konusunda Türkiye’nin en riskli ülkeler arasında bulunduğunu vurgulayan Bostancı, “Köpekler, virüsün en yaygın kaynağıdır ve tüm insan kuduz ölümlerinin % 95’inden fazlasından sorumludur. Ülkemizde son zamanlarda popülasyonun ve kuduz şüpheli temas sayılarındaki artış ( yıllık 250.000-300.000 arası ) bizlere sorunun boyutunu gözler önüne sermektedir. Gerçekçi önlemler alınamaz ise birkaç yıl içerisinde gerek güvenlik gerekse de halk sağlığı sorunları ile karşı karşıya kalacağımız bir gerçektir” dedi.

HAYVANLARA YAŞAM ALANI KURULMALI

Bostancı, “Bu konuda bazı gerçekçi adımların atılması gerekmektedir. Başta sahipli evcil hayvanların mikroçip ile kayıt altına alınma süresi uzatılarak mikroçipsiz sahipli hayvan kalmamalıdır. Tüm kayıt işlemleri son bulduktan sonra sokakta bulunan mikroçipli sahipli evcil hayvan sahiplerine idari para cezaları uygulanmalıdır. Sahipsiz hayvan popülasyonunu durdurmak için senkronize bir kısırlaştırma seferberliği başlatılmalıdır. Her Belediyede Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalı ve bu seferberlik ilgili Müdürlükçe koordine edilmelidir. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Veteriner Hekimleri Odası işbirliğinde kısırlaştırma seferberliği için Veteriner Kliniklerinden destek alınmalıdır” dedi.

YÜZDE 99 ÖLÜMCÜL, YÜZDE YÜZ ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK

Son olarak Bostancı, “Hayvanların yaşam alanları sokaklar değildir, hem halk sağlığı hem de hayvan sağlığı sorunu teşkil etmektedir. Hayvanların yaş, ırk, mizaç gibi özelliklerine göre ayrı alanların olduğu doğal yaşam alanları kurulmalı ve hayvan refahı da gözetilerek hayatlarını burada ikame etmeleri sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki Kuduz %99 öldürücü %100 önlenebilir zoonotik bir hastalıktır. 21. yüzyılda kuduz hastalığının olumsuz sonuçları ile karşılaşmak istenmiyor ise biz veteriner hekimlere ve bilime kulak verilmelidir” şeklinde konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ