Merhaba
NOKTA Gazetesi ailesine katılarak siz çok kıymetli dostlarıma merhaba diyerek başlamak benim için çok farklı ve hoş bir vesile oldu. Efendim bendeniz, Hikmet ERBIYIK, 1953’ün son günlerinde ‘’Yiğitliğin Harman Olduğu’’ Sivas’ta doğmuşum. İlk Orta ve Lise yıllarını memleketimde geçirdim. 1971 yılında Sivas Kongresi’nin yapıldığı tarihi binada liseden mezuniyeti müteakip 1976 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Makine Mühendisi olarak mezun oldum. Bir müddet İstanbul Teknik Üniversitesi Motorlar Kürsüsünde Araştırma Mühendisi olarak görev aldıktan sonra master ve ihtisas çalışmaları için İngiltere’ye gittim.
Uzun bir çalışma dönemi içinde 1982 yılı Temmuz ayında Birmingham Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde Yüksek Lisans’ımı ikmal ettim. 1982 sonlarında yurda döndükten sonra kısa dönem askerlik görevimin hemen akabinde Suudi Arabistan’a gitmek kısmet oldu. Orada çoğunluğu saray inşaatları olmak üzere muhtelif inşaat projelerinde mühendis ve şantiye şefi olarak görev aldım. Daha sonra 1990 yılı başlarında yurda döndükten sonra birikimlerimi çoğu Avrupa kökenli özel sektör firmalarında değerlendirdim. 1995-2000 yıllarında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Uluslararası İktisat dalında doktora çalışmamı tamamladım. Halen Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde Dr öğretim üyesi olarak göreve devam ediyorum.
1995-1998 yılları arasında TSE’de çalışırken edindiğim tecrübelerle ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001, ISO 22000 Yönetim sistemleri ve benzeri konularda uluslararası baş denetçi unvanı kazandıktan sonra günümüze kadar sanayinin hemen her sektöründe baş denetçi olarak fırsat buldukça görevimi sürdürdüm.
Edebiyat’ın şiir dalında çalışmalarıma küçük yaşlarda başladım. Hep yazdım, yazdım…Çeşitli radyo programlarında ve bir çok dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirlerimin bir bölümünü ‘Hicaz Rüzgarları’ isimli ilk şiir kitabımda topladım. Özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren klasik ‘Divan Şiiri’ne çok büyük merak sardım ve tutku ile bağlandım. Uzun yıllar içinde Divan şiirimizin en parlak yıldızları olan Fuzuli, Baki, Nabi, Şeyh Galib, Nef’i,….başta olmak üzere temayüz etmiş şairlerin divanları üzerinde geniş bir tetkik dönemi geçirdim. Yıllar içinde şiirde yaklaşım ve üslubum yine tutku ile bağlandığım Klasik Türk Musikisi ezgileri ile kombine olarak bir çizgiye doğru yönlendi. Taklitten özenle kaçınmakla beraber son büyük neo-klasik milli şairlerimiz Mehmet Akif ve Yahya Kemal çizgisini yakın bir üslupla sürdürmeye gayret ediyorum…….
NOKTA Gazetesi’nin nazik daveti ile sizlerle haftalık veya 2 haftalık buluşmalar benim için de yeni bir heves ve heyecan vesilesi olacak…Sizlere en derin sevgilerimi sunarken bu sayıda ‘’KÖRFEZ’DE EYLÜL SABAHI’’ şiirimle selamlıyorum;
“KÖRFEZ’DE EYLÜL SABAHI”
Erken uyandım sabah körfez hâlâ uykuda
Tatlı bir asûdelik gümüş boyalı suda.
Bir ışık huzmesiydi tepelerden süzülen
Güldü, tıpkı sen gibi; sanki gül yüzün gülen.
Bu zümrüt kıyılarda her şey ne kadar sessiz
Ufacık kıvrımlarla oynaşır nazlı deniz.
Kıyıda gördüm seni su yüzündeydi gölgen
Tutuyordum elini yükselen güneşle ben.
Bir tekne var kıyıda hazırlanmış bizlere
Açılalım buradan çok uzak denizlere.
Taşıversin sevgimiz sonsuzluğa çıkarak
Erelim biz de göğe bulutlardan bakarak.
Bozulmasın büyüsü bu sabah hülyasının
Ebede uzanacak soylu hatırasının…..
Hikmet Erbıyık, Eylül 1996, …