Muhalif seçmenin zor kararı

Muhalif çevrelerde seçim hezimetinin özeleştirisi beklenedursun CHP’nin emektar sözcüsü Faik Öztrak, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya belediyelerini kaybeden AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın neden istifa etmediğini açıklamasını istedi. Bu da yetmemiş,14 Mayıs’ta partisinin oylarındaki düşüşü çıkıp millete anlatsınmış.

Meğer başarısızlığı yanlış yerde arıyormuş millet. 13 kez seçim kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisinin de içinde bulunduğu parti yönetimi değilmiş başarısız olan, Erdoğan’mış!

Pek inandırıcı olmayan resmi rakamlara göre bile yüzde 80’i aşan dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından biriyle, dünyanın en büyük deprem felaketlerinden birinin ardından; hukuk, eğitim, sağlık, tarım, alt yapı dökülürken hem Meclis’i hem de Cumhurbaşkanlığını yedi partinin ittifakına karşı kazanan Erdoğan’dan hesap sormalıymışız meğer!

Bu ülkede yaptığı tek bir şeyi beğenmeyen en azılı muhalif bile herhalde Erdoğan’ın bir siyaset süpermeni, bir seçim büyücüsü olduğunu kabul eder.

“Aklımızla alay ediyorlar” diye kızmayın sakın. Gerçekten söylediklerine kendileri de inanıyor. Sadece iktidar paralel evrende yaşamıyor bu ülkede, muhalefetin de kendi paralel evreni var. Mesela şimdi yerel seçime kilitlendiler, muhakkak kazanacaklar! Kazanamazlarsa da bahanesi hazır değil mi? “Yalan ve karalama üzerine inşa edilen bir seçim oldu” dediniz mi yeter. Bir dahaki yalan ve karalama üzerine inşa edilecek seçime kadar koltuğunuz garanti!

“Bu son seçim, köprüden önce son çıkış” gazıyla teyakkuza geçirilen muhalif seçmen yenilginin ardından Kılıçdaroğlu’nun “Kazanamadık ama bu dünyanın sonu değil, son seçim de” sözleri ile kendine geldi. Erdoğan mı seçmeni kandırmıştı, yoksa CHP ve medyası mı?

Son seçimde başta CHP seçmeni olmak üzere, muhalif kamuoyu manipülasyona maruz kaldı. Önce korkutuldular, sonra “doğru aday” konusunda kandırıldılar ve nihayetinde seçimin kesinlikle kazanılacağına inandırıldılar. Manipülasyon bir psikolojik şiddet türüdür, manipülasyon mağdurları bilişsel ve duygusal karmaşa yaşarlar. Güven duygusunu kaybeder, mantıklı düşünme yeteneği zayıflar, kararsızlık yaşar ve kendini ifade edemez hale gelir. Şimdi bu seçmenle belediye seçimlerine diktiler gözlerini. Size inandırıcı geliyor mu?

Özellikle CHP seçmeninin işi zor. Eğer Kılıçdaroğlu liderliğinde gidilen seçimde başarılı bir sonuç alınırsa, o ve yönetimi hiçbir hesap vermeden koltuklarını garanti altına alacak ve 2028 seçimleri tehlikeye atılmış olacak. Eğer seçmen 2028’i hedefleyerek partiyi değişime zorlamak için sandığa gitmezse, başta İstanbul olmak üzere büyükşehirler AK Parti’ye bırakılmış olacak.

CHP’de yerel seçimlerin sonrasına bırakılacağı konuşulan kurultayın Ekim sonu ya da Kasım başında yapılmasına karar verilmiş gibi görünüyor. Kılıçdaroğlu tek aday olarak girecek. Yerel seçimde başarı sağlanamazsa Özgür Özel ve değişim yanlılarının bir şansı olacak. Aksi takdirde bu yönetim ile devam edilecek. Kılıçdaroğlu ve ekibi için seçim kaybetmek nasılsa “dünyanın sonu” değil. 2028 de kaybedilir, “hayat devam eder.”

Sadece CHP seçmenini de ilgilendirmiyor bu durum. 2028’i tek başına kazanabilecek bir parti olmadığına göre, tüm muhalif seçmen için zor bir karar var ortada.