Nokta Medya’nın duruşu

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

Nokta Gazetesi 15 Kasım 2022’de, Nokta TV de 2023’ün ocak ayında yayına başladı.

Gazetenin ilk 6-7 aylık zaman diliminde, tarihin en kötü internet sitesi altyapısı nedeniyle istediğimiz hedeflere ulaşamadık. Fakat son 2 aydır değiştirdiğimiz altyapımızın da etkisiyle ciddi bir ivme kazandı.

Ve bizim ekip olarak net bir bakış açımız var. Biz haberciyiz. Dedikoducu değiliz.

Nokta Gazetesi yaptığı işle, ortaya koyduğu performansla anılmak istiyor.

Bugün Nokta TV’ye bakıyorsunuz, Kocaeli’de iki tane kocaman televizyon var. Onlarda bulunmayan program zenginliği Nokta TV’de var.

Siyasetinden kültür sanatına, doktorundan çocuk programına, çarşı pazarından tartışma programına, bu kentte bu zamana dek yapılmamış birçok işi hayata geçirdik.

Mesela bir sayayım:

Nokta Atışında benim moderatörlüğümde AK Parti İl Başkan Yardımcısı Murad Ergelen ile CHP’li Mehmet Ümit Küçükkaya her hafta gündem değerlendirmesi yapıyor. Ki daha ilk haftadan başka TV yöneticilerinin benim konuklarıma program teklif ettiğini dahi biliyorum.

Nokta Panaroma’da her hafta değişen siyasi konuklarımız ile ulusal kanal kalitesinde, yerel ölçekli program yapıyoruz.

Kültür Sanat Kocaeli’de programı ile tüm kentin sosyal faaliyetlerine yer veriyoruz.

Gayrimenkulde Son Nokta, Şehirde Konuşulamayanlar, Astrolojik, Muhtar Masası, Akademi Günlüğü, Doktora Sorun, Gündem Özel, Geniş Açı, Buse ile Sağlıklı Yaşam, Düşler Dünyası (çocuk programı) Çarşı Pazar programlarımızı say say bitmiyor. Bugün hangi TV kanalının böylesi bir program zenginliği var? Hangisi hayatın her alanına dokunabiliyor?

Biz Nokta Medya çatısı altında iş üretmeye çalışıyoruz. Üretiyoruz da.

Instagram hesaplarımızdaki yaklaşımlarımızı yeniledik. Şimdi görüyorum ki medyada bu formatı taklit etmeye çalışanlar bile ortaya çıkmaya başladı.

Şimdi nereye geleceğim? İşte tam da meselemiz şudur…

Nokta Medya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cezmi Çiçek, bu kurumların sahibi.

Üç beş kuruş para harcayıp, bir isim hakkı alıp, çok düşük meblağlara da gazete sahibi olabilirdi. Ancak kendisi bu zamana kadar Nokta Medya için 80 Milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptı. Her ay bu kurumun çok ciddi bir gideri var. Gelirler bunu tamamen karşılamıyor, kendinden vermeye devam ediyor.

Burası büyük ve önemli bir kurum. Hiçbir meslek büyüğüme saygısızlık yapmak istemem ancak gelin, çayımızı için, yemeğimizi yiyin. Buradaki ortamı bir görün.

Cezmi Çiçek’in sizlerin de bildiğiniz bazı isimlerle kişisel bir mücadelesi var.

Ben bu kavga ortamından memnun muyum diye sorarsanız, değilim.

Söylenecek çok şey, suratlara çarpacak çok olay var. Ancak biz Nokta Medya olarak müdahil değiliz.

Çünkü Cezmi Çiçek, kendi sosyal medyasında veriyor bu mücadeleyi. Haklıdır, haksızdır orasını kendi bilir.

Ben neye bakarım? Beni bu kavganın içine çekmeye çalışıyor mu? Hayır.

Cezmi Çiçek bana veya televizyondaki herhangi birine bir dikte yaparak iş yaptırmaya çalışıyor mu? Hayır.

Bana zorla yazı yazdırmaya çalışıyor mu? Hayır.

Benim üzerimden bir prim yapmaya çalışıyor mu? Hayır.

Hiçbir şekilde ne Nokta Gazetesi ne de Nokta TV, tamamen bu yaşananlardan bağımsız görevini yerine getirmeye çalışıyor. Görevi ise dürüst ve temiz bir gazete, renkli ve izlenilebilir bir televizyon. Biz tüm iç enerjimizi bu mücadeleye harcıyoruz.

O kavgalar, restleşmeler bizim gündemimiz değil. Konumuz değil. Ama tekrar altını çiziyorum, bu yaşananlardan dolayı mutlu değilim.

Ben yaklaşık iki aydır Nokta Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini sürdürüyorum. Maaşlı bir çalışanım.

Bu gazetede hiçbir zaman; gerilim vererek açıklayacağız deyip 10 gün sonra açıklanmayan haberler görmeyeceksiniz.

Bu gazetede hiçbir zaman; bir suç isnat ederek “O başkan kim?” şeklinde bir başlık okumayacaksınız.

Ben ve ekibim, yazacağız demez. Yazar. Çünkü ekibim bilir ki; bunlar habercilik dilinde, “Gel gel” haberleridir. Ve o tip başlıklarda mesele habercilik değil de daha çok duygusaldır. Bunu bırakın gazeteci olmayı, her okur tahmin eder. Basit bir mesele çünkü. Derinlik istemez.

Cezmi Çiçek’in mücadelesinin dışında, bu kentte kavga üzerinden reyting kasmak isteyen, kendini ispatlamaya çalışan birileri var. Bu durumun farkında olan çok fazla gazeteci meslektaşım da var.

Dostlar, bu kurumdan 35 kişi ekmek yiyor. Siz hayatınızda kaç kişiye ekmek verdiniz?

Bir şekilde bu adamı yıldırıp, kurumu kapattırsanız elinize ne geçecek?

Buradaki 35 insana sahip çıkacak mısınız?

Kendi kurumunuzda çalışıp, rakip kurumdan para alıp, sizinle aynı kurumda çalışan birilerine transfer imkanı oluşturmanızdan bahsetmiyorum. Soruyorum bir kez daha, kaç kişiye ekmek verdiniz?

İşte tam da bu yüzden, bu yazı Cezmi Çiçek’i aklama ya da arka çıkma yazısı değildir. Ki böyle bir yazıya da ihtiyaç yoktur. Kimse benim sözlerimle aklanmaz. Devlet vardır, mahkeme vardır. Bu yazı, Nokta Medya’ya sahip çıkma yazısıdır.

Benim hayatta parayla satın alınamayacak kriterlerim vardır.

Ve ben birine öyle konuşup, birine böyle konuşup kendi gemimi yürütmem.

El altından çarpık ilişkiler kurmam. Hainlik yapmam. Ben ne görüyorsanız, oyum.

Bu televizyonun RTÜK yayın izin belgesi var mesela. Ortada bir suç varsa ve ispatlıysa, benim yine doğrunun yanında yer alacağımdan şüpheniz olmasın. Ki okurlarım da bunu çok iyi biliyor.

Bakın Şenol Çiçek'in sahibi olduğu Manşet Kocaeli Gazetesi 15 Temmuz FETÖ Darbesinin ardından kapandıktan sonra, Kod36 mağduriyetiyle ilgili defalarca yazı yazdım ben hiç çekinmeden? Neden, yanlış yaptığım hiçbir şey yoktu. Suçlu değildim. Benim yazdığım yazıdaki mağduriyeti AK Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, bir gün gece 02:00'de KHK mağduriyetlerinin. konuşulduğu komisyon toplantısında bile okudu.

Allah’a şükür, benim heybem boş. Ama konuşan birçok ismin heybesinden pisliği bıraktım, irin akıyor irin. Siz kendi yaralarınıza merhem, açıklarınıza set olun.

Buradaki ekip, yalnızca işine odaklanmış bir durumda, mesleklerini icra etmeye çalışıyor.

Kurumu geçtim, burada çalışan insanlara saygısızlık yapmayı bırakın.

Bu kentte güzel işler ortaya koyan bir gazete bir de televizyon var. Bu hedefte çalışan meslektaşlarınız var. Bundan mutluluk duyun. Kentin en büyük medya kurumu burası. 35 insan istihdam ediyor. Ve siz böyle yaptıkça, kurum içindeki insanları da demoralize ediyorsunuz. Lütfen buna biraz saygı gösterin.

Şunu da ekleyeyim; Cezmi Çiçek bu kurumun sahibi. Buna rağmen kendi mücadelesine bizi sokmama olgunluğu gösteriyor. Bizi alet etmiyor. Fakat siz, bu kurumun adını lekeleyecek şekilde bu kavgaya bizi sokmaya çalışırsanız, “Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de bakarım o lafı söyleyen adam mı diye” şiarıyla, gerek görürsek biz de gereken mücadeleyi veririz.

Bizim duruşumuz belli. Biz iş üretmeye odaklıyız. Tevazu sahibiyiz. Kimseyle kavga etmek gibi bir derdimiz, çabamız yok. Size de aynısını tavsiye ediyorum.

Keskin sirke küpüne zarar, bunu da hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.

İpucu

Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan da tehlikeye düşmezsin. Başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin. Ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin.

Sun Tzu – Savaş Sanatı