Nusret Acur: “Eğitim sistemi seçmen yetiştiriyor”
Eğitim Öğretim yılının başlaması ile İYİ Parti Kocaeli İl Başkanlığı düzenlediği basın açıklamasında okulların eğitim vermekten ziyade seçmen yetiştirdiğini ifade etti
2023-2024 Yeni eğitim ve öğretim yılı bugün başladı. İYİ Parti Kocaeli İl Başkanlığı eğitim masraflarının aileler üzerinde ki baskısını ve Andımız’ın okullarda okunmamasını protesto etmek için İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Düzenlenen basın açıklamasına, Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur, İzmit İlçe Başkanı Ayşegül Babacan, İYİ Parti Kartepe İlçe Başkanı Haluk Tamyüksel, İYİ Parti İl Kadın Politikaları Başkanı Yasemin Met ve partililer katıldı. Nusret Acur açıklamada şu ifadeleri kullandı; "MEB İstatistiklerine göre Türkiye'de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde devlete ait okul sayısı 56 bin 200. Özel okulların sayısı ise 14 bin 124. Henüz resmi rakamlar netleşmedi fakat bu eğitim öğretim yılında bu rakamlar muhtemelen bir hayli daha artacak.
AYAN BEYAN BELLİ OLAN VE İYİDEN İYİYE AÇIĞA ÇIKAN
Ebeveynleri de dahil ettiğimizde toplumumuzun önemli bir kesimini ilgilendiren eğitim konusu, söz konusu rakamsal veriler ışığında en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir. Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve öğretmenlik de bir ihtisas mesleğidir. Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz. Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği'dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır.
ÜLKEMİZİN TEMEL SORUNU BU
Bilinmelidir ki; Vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir. Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir. Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizihaykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur.
BUGÜNKÜ EĞİTİM SİSTEMİ NE YAZIK Kİ SEÇMEN YETİŞTİRME ÜZERİNE KURULU
Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki, birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur. Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi. Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi. Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur.
SORUNLAR GİDERİLMELİ
Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’ tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır. Ailelerin belini büken ağır kırtasiye masraflarının yükü devletimiz tarafından sübvanse edilmeli, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunlar giderilmelidir.
ÜCRETSİZ YEMEK SÖZÜNÜZÜ YERİNE GETİRİN
Öğretmen açığı, atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli, okulsuz köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır. Biliyoruz ki; Türkiye’de İlkokul 4. sınıfların yüzde 40’ı ve 8. sınıfların yüzde 46’sı okula aç gidiyor ve tam 1 milyon 358 bin çocuk açlık sınırında bulunuyor. İYİ Parti olarak çocuklarımıza o nedenle okullarda beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi burada İktidara sesleniyoruz; hadi bakalım seçim döneminde, bizden kopya çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü yerine getirin!
SERVİS ÇİLESİNE SON VERİLMELİ
Kısacası, öğrencilerimizdeki beslenme sorunlarının üzerine mutlaka ama mutlaka eğilinmeli, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi için eğitimimiz, dünyadaki evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir. Öğretmenlerin açlık sınırında (özellikle özel okullarda) çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, ebeveynlerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan servis çilesine son verilmelidir.