Öncü Kadınlar; "Şiddetin en ağırı Filistin’de"
İzmit’te bir araya gelen Öncü Kadınlar Derneği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ile ilgili yaptığı açıklamada Filistin’deki kadınları uğradığı zulme dikkat çekti.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü her yıl 25 Kasım günü kutlanıyor. 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararı ile ilan edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Kocaeli Öncü Kadınlar Derneği bugün İzmit Kent Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı kadınlar adına Büşra Namlı okudu.
“ŞİDDETİN EN AĞIRI FİLİSTİN’DE”
“Vicdanların sesi olmak için bugün buradayız” diyen kadınlar, “Kadına yönelik şiddet, farklı görünümleriyle tüm dünyada varlığını devam ettirmektedir. Kadınların temel hak ve özgürlüklerinin kullanımını engelleyen, toplumsal kaynaklardan yararlanmalarını sınırlandıran, genel olarak toplumsal ve ekonomik gelişme üzerinde olumsuz etkiler yapan kadına yönelik şiddetin her zaman karşısındayız. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde eğitim müfredatlarından medya içeriklerine, hukuk düzenlemelerinden sosyal politikalara kadar pek çok alanda eşgüdümlü bir yönetim sistemini benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şiddetin en ağırı bugün bütün dünyanın gözü önünde Filistin halkına topyekun uygulanmaktadır" dedi.
“FERYATLAR YÜREKLERİMİZİ DAĞLIYOR”
Büşra Namlı; "Filistin'de yaşananlar savaş şartlarının çok ötesindedir soykırım ve katliamdır. Bu soykırımı dünya film izler gibi izlemekte üç maymunu oynamaktadır. Bu gün buradan bütün dünyaya sesleniyoruz, neden sesinizi yükseltmiyorsunuz? Kadınlar, çocuklar, hayvanlar ve doğa ölüyor. Bütün değerlerimiz Filistin topraklarına gömülüyor. Gazze'ye sağlanan temel gıda, enerji ve insani yardımlar kesilerek sivil yerleşimler okullar, hastaneler, camiler ve kiliseler hedef gözetmeksizin vuruluyor. Gazze'ye atılan ölümcül ve yasaklı bombalarla her gün yeni bir katliam yapılıyor. Evlerini terk etmeye zorlanan siviller yollarda bombalanıyor. Çocuklarının cesetlerini kollarına yazdıkları yazıdan tanıyan anneler içimizi parçalamaktadır. Katledilen annesini saçından tanıyan çocuğun feryadı yüreklerimizi dağlamaktadır. Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz bir şekilde ölüme terk ediliyor.
“ŞİDDETİN DURDUĞU BİR DÜNYA”
Çocuklarımıza nasıl bir dünya bıraktığımızın farkında mıyız? Haklının değil, güçlü olanın kazandığı bütün değerlerin güçlü olanın eliyle yıkıldığı bir dünya geleceği olmayan bir dünyadır. Terör devletlerinden oluşan bir dünya insanlığın felaketi ve sonu olacaktır. Batının ileri bir medeniyet olduğu balonu patlamıştır. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir. Tüm devletler ve uluslararası kuruluşları bir an önce Filistin'deki savaş ve soykırımın durdurulması, sorumluların hukuk önünde hesap vermesi, Filistin'in topraklarının asıl sahibi olan Filistin halkına bırakılması adil, eşit, terörden uzak kadına yönelik şiddetin son bulduğu hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında eşitliğinin sağlandığı bir dünya temenni ediyoruz'' ifadelerini kullandı.
