Ortaya karışık ekonomi

Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan getirilmesi ekonomi çevrelerinde olumlu karşılanırken, Merkez Bankası Başkanlığından alınan Şahap Kavcıoğlu’nun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığına atanması şok etkisi yarattı.

Şimşek ve Erkan piyasalar için “bir anlam”a geliyorsa Kavcıoğlu “tam tersi” bir anlama geliyordu. Şimşek’in bu atama kararını Resmi Gazete’den öğrendiği iddia edildi. Önce ekonominin başına geçirmek için bin bir ısrarla ikna etmeye uğraşıyorsunuz, sonra da elini kolunu bağlayacak atamalar yapıyorsunuz. Biz bu işten ne anladık?

Şimşek’in ismi piyasalarda olumlu bir beklentiye neden olmuştu. Bu beklenti de bir alan açmıştı. Ama bir isimle nereye kadar?

Türk Lirası’nın değer kaybı devam ediyor. Bir yanda da cari açık rekor üstüne rekor kırıyor.

Kur artışı önümüzdeki aylarda enflasyon oranlarına da yansıyacak. Eğer Şimşek, istediği politikaları uygulayabilirse enflasyonda bir düşüş yaşanabilir ama bu politikalar bir miktar işsizliğe neden olacaktır. Yerel seçimlere 10 aydan kısa bir süre kalmışken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu duruma tahammül göstermesi mümkün mü?

Yaz aylarında ülkeye girecek dövizle birlikte ekonominin biraz toparlanması bekleniyor. Ama önemli olan yurt dışından gelecek doğrudan yatırımlar. Yurt dışından ne kadar bir sermaye girişi olacak? Türkiye’nin, ekonomi vitrinini yenileyerek beklediği yatırımları çekebilmesi çok zor. Volkswagen diyelim, bu şartlar altında gelip Kocaeli’de fabrika kurmaz. Bunun gerçekleşmesi için kuvvetler ayrılığını, yargı bağımsızlığını, Meclis denetimini, kurumların kalitesini ve özerkliğini, basın özgürlüğünü sağlamanız gerekiyor. Ama işte, BDDK’nın başına Kavcıoğlu’nu getirdiğiniz zaman yabancı yatırımcıya adeta “gelme” mesajı vermiş oluyorsunuz. Mehmet Şimşek para getirsin istiyorsunuz ama siz para gelmesin diye uğraşıyorsunuz.

Dün Reuters’a konuşan üst düzey AK Partili yetkililer "Kısmen yabancı yatırımcıları rahatlatmak için yargı reformlarını hayata geçirmenin kritik önem taşıdığını" söylemiş. "Yeni kabinenin yargı sistemindeki 'algılanan hasarı' onarmak için yakında adımlar atılacağına yönelik açıklama yapacağını” ifade etmişler. Üst düzey yetkililerden biriyse "Ekonomik güveni sağlamak için yasal tutarlılığın şart olduğu açıktır" demiş.

Oysa,14 Mayıs'ta Türkiye İşçi Partisi'nden milletvekili seçilen Can Atalay mazbatasını almasına rağmen halen cezaevinde tutuluyor. Ajansa konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Türkiye direktörü Emma Sinclair-Webb, "Gözden düşmüş bir adalet sisteminin özellikle Avrupalı yatırımcılar için bir endişe kaynağı olduğunu" söylüyor. Sinclair-Webb, "Özgür basın olmadan, bağımsız mahkemeler olmadan, yatırım ortamı genellikle olumsuzdur" diyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da dün yaptığı bir konuşmada bir kez daha AYM kararlarının uygulanmasının ‘takdir değil Anayasa emri’ olduğu hatırlatmasını yaptı. AYM’nin kararlarının mutlaka uygulanması gerektiğini vurgulayan Arslan, “Bir tercih meselesi değildir, bir takdir meselesi hiç değildir. Bu, bir toplum sözleşmesi olan Anayasa’mızın emredici hükmünün gereğidir. Anayasa Mahkemesi, bir ihlal tespiti yapıp, bunun kanundan kaynaklandığını ortaya koyduğunda artık yapılması gereken bu kanun hükmünün ortadan kaldırılması ve yeni ihlallere yol açılmasının engellenmesidir” dedi.

Gerçekleri gören yerli ve yabancı tüm aktörler aynı şeyi söylüyor. Önce yargı bağımsızlığı, önce AYM ve AİHM kararlarının uygulanması, önce bağımsız kurumlar, önce kuvvetler ayrılığı, önce denetim, önce basın özgürlüğü, sonra “para”. Akıntıya karşı kürek çekmeye devam edeceksek, hiç kimseyi umutlandırmaya da gerek yok.

Neyse... Ekonomide şimdi gözler 22 Haziran’da Sayın Erkan’ın açıklayacağı politika faizinde olacak. Göreve başlamasının ardından önce piyasalara sözlü müdahalede bulunması beklenen Erkan, 22 Mayıs’ta faiz artıracak. Nas’a bir süreliğine veda edilecek.

Bu arada Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri açıklanacak. O isimler de merakla bekleniyor, çünkü piyasa çevreleri için önemli bir gösterge niteliği taşıyacak.