Oruç, yoksulluğu hayatınızdan çıkaracaktır

Nevzat Altun

Nevzat Altun

Tüm Yazıları

"Oruç, nefsin gözlerini açmak için bedeni kör eder." Ramazan ayının kendisine has bir büyüsü var. Dikkat ettiniz mi diğer zamanlardaki çoğu şey ramazan ayında pek bir anlam ifade etmiyor. Zevkler, eğlenceler, konuşmalar.

"Mide tokken oruçtan bahsetmek kolaydır." Seçime kalan bir aylık kısım ramazana denk geldi. Aklı olan siyasetçi bu ayda pek de siyasi propaganda yapmasın bizce. Zira bu ayın atmosferi çok farklı. İnsanlarda yapılacak propaganda ters tepebilir. Bir tek siyasiler değil, kim kiminle ilgili şeytani bir plan yapıyorsa bu ayda özellikle yapmasın. Zaten yapsa da kolay kolay netice alamaz.

Ramazan ayındaki insan arayışı ve sezgisi gerçekten çok farklı. Bu tanımlanmaz ancak yaşanır denilecek türden. Kim ve ne için kendinizi aç bırakmış iseniz o sizi onunla doldurur.

Gözümle gördüğümün dışında bir şey yoktur ve inanmam “aptallık refleksine sahip olanlar dahi sanal alem ve bu alemdeki mal mülk satışı yapıldığını inkâr edecek ahmaklığı gösteremedikleri için bu cümleleri çok da kurmazlar. Sanal alem başka alemlerin ve dünyaların varlığına en büyük bir delil olarak orta yerde duruyorken ramazanın yarattığı manevi iklimle beslenen manevi alemleri o halde tarif etmeye, ispat etmeye gerek kalmıyor.

"Oruç, tıbbın ilk prensibidir.”. Görünen veya gizli hastalıklar bakımından da oruç ve ramazan önemli. Galiba ramazan ayı öyle bir ay ki, kim bu aydan ne istiyorsa onu alıyor. Ne bekliyorsa o oluyor. Yaptığımız şey aslında çok basit değil mi; “Vücudunu kontrol etmesi için kalbini eğitiyorsun. Oruç tuttuğun zaman yaptığın şey bu."

Ramazanda akla pek gelmiyor ama; “açlık orucu”, “ölüm orucu “kavramları da var. "Oruç, onu tutanın maksadını içinde daha yoğun bir şekilde yapabilmesi için benliğin gücünü azaltır." Gandhi der ki ; "Oruç tuttuğunuzda ve kendinizi arındırdığınızda, dünyanın ışığı içinizde parlayacaktır." Oruç, açlık grevi değildir. Oruç tutan, Allah'ın emirlerine boyun eğer. Açlık grevi, karşı konulan gücün bizim taleplerimize boyun eğmesi içindir.

"Besinlerimiz ilacımız, ilacımız besinimiz olmalıdır." Sözü tam da ramazan ayına uyan bir sözdür. Zira "Her birimizin içindeki doğal iyileştirici güç, iyileşmemizi sağlayan en büyük güçtür."

Oruç tutmak tüm dinlerde, coğrafyalarda değişik uygulama şekline sahiptir. İnsan aklı ve tecrübesi oruçtaki sıhhati, direnci, direnişi ve daha bir çok özelliği keşfetmiştir. En basit hali ile “Bir insanın yiyecek bir şeyi yoksa yapabileceği en akıllıca şey oruç tutmaktır” düşüncesi ile orucun açlığa bile çözüm olabileceği düşünülmüştür.

Kısaca "Gözler dış dünya için neyse, oruç da iç dünya için odur." Oruç, içtenliğin ve samimiyetin devamı ve sağlamlığı içindir. Ancak kafasını yiyecek dolu bir burun torbasına gömen kişi, görünmez dünyayı görmeyi umut edemez.

Samimiyetimiz direksiyonumuz mu yoksa yedek lastiğimiz mi? Bunu kendimize sorabildiğimiz ve cevabını bulabildiğimiz ve hatta doğrusunu yapmaya çalıştığımız bir aydayız. Gönlünüze göre olsun.