Parti memurları

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

İnsanın bir görüşü, bir tarafı olur. Davası olur. Olmalıdır da.
Kendi adıma konuşacak olursam, tabi ki benim de var.
Ama bir de benim tarafsız kalabilmek gibi bir sorumluluğum da var.
Bahsettiğim sorumluluğu yerine getirebilmek de çalıştığım gazetede her görüşe yer verebilmekten geçiyor. Bugün terörle bağlantısı olmayan her sese bu gazetede yer veriyoruz. Vereceğiz de.
Kendi fikri dünyama uymayan görüşlere de gönül rahatlığıyla yer veriyorsam, sansür uygulamıyorsam, habercilik noktasında herkese eşit bir şekilde yaklaşabiliyorsam benim açımdan sorun yok demektir.
Kazandığım parayı da kendi görev alanım içerisinde çalışarak kazanıyorum.
Özetle, içim rahat.
Şuna geleceğim...
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda der ki;
“Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.”
Memur, maaşını devletten alır. Hayatı devlet güvencesi altındadır. Yüz kızartıcı bir suç işlemediği sürece devlet memuruna ölene kadar bakar.
Günümüz Türkiye’sinde memur asla şunu düşünmez: Ya acaba bu ay maaş zamanında yatacak mı?
Mesela bir memur şunu da düşünmez: Ya son dönemlerde iş yerinde sıkıntılar var. Önümüzdeki ay ne olur belli olmaz. Ben kendi tedbirimi almaya bakayım..
Memur şunu da düşünmez: Ya ben bu sene yıllık iznimi rahat bir şekilde kullanabilecek miyim acaba?
Ama şunu düşünür memur: Aralık ayından tatil paketini alalım ağustos için, ucuz olur.
Ya da şunu düşünür memur: Şu hisse ne kadar yükselir? Bu hisse taban yapmış acaba girsek mi? Bilmem kaç x yapar mı?
Memur 5 gün çalışır, maaşı Türkiye ortalamasına göre iyi sayılır. Hafta sonları dinlenir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde devlet memuruna verdi de verdi. Verdi de verdi.
Memur parayı devletten alıyorsa, bu imkanları devlet veriyorsa hizmeti de devlete yapacak.
Memur, siyasi parti başkanlarının arabasında korumalık yapmaz.
Memur, siyasi partilerin yöneticiliklerini yapacağım diye helaline haram karıştırmaz.
Memur, devletinin kendisine verdiği işe sahip çıkar.
Helal kazanır, helal yaşar. Şaibeli işlere bulaşmaz.
Eğer memur bu yapmaz dediklerimizi yapıyorsa, en başında kendisine güvenenlerin yüzünü kara çıkarır.
Devletine yanlış yapmış olur, verdiği sözden kopmuş olur.
Herkes unutur ama devlet unutmaz. Gün gelir devlet adamı çarpar.
Demedi demeyin...

Fikri Işık ne dedi?

Kocaeli siyasetine damga vurmuş figürlerden biri hiç kuşkusuz Fikri Işık.
AK Parti’de teşkilatçılık başarını ispatlamış, il başkanlığı, milletvekilliği, Bilim, Sanayi ve Teknoloji ile Milli Savunma Bakanlığı yapmış, Başbakan Yardımcılığına kadar yükselmiş bir aktör Fikri Işık.
Pazartesi sabahı Fikri Işık Maide Restoran’da bir basın toplantısı düzenledi. Aktif siyasette kesintisiz 16 yılın ardından 50 kişinin üzerindeki medya ordusunun karşısına çıkıp, “Fikri Işık bu soruya alınır, gücenir demeden istediğiniz soruyu sorabilirsiniz” dedi.
Zaten konuya ilgili isimler haberleri takip etmiştir diye düşünüyorum.
Fikri Işık’ın bende bıraktığı izlenim ise şuydu.
Evet, aktif siyasette olmayacak.
Ancak bu kesinlikle bir son değil.
Fikri Işık’ın basın toplantısında anlattığı şeyler bana aşağıdaki cümleleri düşündürttü:
- Ben hiçbir zaman partimi, davamı satmadım. Sağa sola oynamadım.
- Kızdığım, itiraz ettiğim şeyler oldu. Ancak bu davaya halel getirecek bir hamle yapmadım.
- Aktif siyaseti bıraksam da siyaseti bırakmam mümkün değil.
- Artık siyasette bir abi konumundayım. Dizayn etmem, sözümü geçirmeye çalışmam. İstişare edilirse hay hay... Tüm fikirlerim partime açıktır.
- Göreve talip olmam, görev beklemem. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir talebi olursa da itiraz etme şansım yok. Kollarımı sıvar, üzerime düşeni yaparım.
- Siz belki görmediniz, bu kardeşiniz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında da Milli Savunma Bakanlığında da bu ülkenin yerli ve milli kalabilmesi için çok mücadele ettim. Bana duyduğunuz güveni boşa çıkarmadım.
- Benim alnım ak. 41 yıldır ticaretle uğraşıyoruz. Artık o işlerle daha fazla ilgileneceğim. Yine Yürüyüş Yolunda yürüyeceğim. Yüzyüze bakmaya devam edeceğiz.
Evet, Fikri Işık bana bunları düşündürttü.
AK Parti siyasetinde yeni bir ağabey figürü doğdu.
Teşkilat nedir, siyaset nasıl yapılır, bu kentin dinamikleri neler, kimlere nasıl gitmeli, kimleri nasıl alttan almalı, kime nasıl yaklaşmalı... Aklınıza siyaseten ne gelirse. Yalayıp yutmuş bir isim.
AK Parti’nin yeni sürecinde Fikri Işık, en çok fikri alınan isimlerden biri olacaktır.
Kıymeti bilinmeli.

İpucu

Doğru kıyafet ve doğru renk seçimi, propaganda aracı olarak kitleleri etkileme noktasında oldukça önemlidir, ama her şey değildir. Unutmayın, kişi kıyafetiyle ağırlanır, fikriyle uğurlanır…