Peşinden koştuğumuz top değil HAYALLERİMİZDİ!

Göksel Ali Argun

Göksel Ali Argun

Tüm Yazıları

Kaleyi hedeflemişti ama top birden kötü zeminde yerden sekip ayağının en dış tarafı ile vurunca top tellerin üzerinden tren yoluna kaçmıştı.

Kara tren de tüm hayallerinin üstüne büyük bir kabus gibi çökünce, çocuk tel örgülerin arkasında eriyip kalmıştı.

Antrenman sahasının ışıkları yetersiz, hava da kararınca aşağı tarafta bulunan, terk edilmiş gibi duran fabrika görüntüsü ile alacakaranlık korku filmi çekimlerine dönmüştü ortam…

Hocası kızacak,malzemeci ise “Yine mi eksik top getirdiniz!” diye takıma fırça atacaktı.

Yarım sahadan küçük bir alanda, neredeyse birbirlerini bile göremeyen geleceğin futbolcuları bir taraftan da hocanın gözüne girmeyi düşünüyorlardı ki hoca da zaten tam göremiyordu bu ortamda…

Ülkemiz ve şehrimizin klasiği bir antrenman şekli…

Sahalarda kalabalık takım sayısı, antrenman saati yoksunluğu ve neredeyse her akşam resmi maç olması sebebiyle yeterli saat ve sahada antrenman yapamayan takımlar topluluğu!

ANTRENMAN NEYDİ?

Antrenman sevgiydi, emekti, çalışmaktı, plan yapmaktı, hayal kurmaktı, sabırdı, azimdi…

Antrenman şimdi ise “Sahayı boş bulabilirsen” çalış çalışabildiğin kadardı!

Planlama hikayeydi, her an halk eğitim kontrol edebilirdi ve o an sahada olmak gerekirdi…

Ama hangi sahada !..

Yine de antrenman…

“İdman” -egzersiz- tanımıyla dilimize yerleşmiş bir kelimedir.

ANTRENMAN TANIMLARI

HOLMANN: Antrenman, organizmada fonksiyonel ve morfolojik değişmeler sağlayan ve sporcuda verimin yükseltilmesi amacıyla belirli zaman aralıklarıyla uygulanan yüklemelerin tümüdür.

HARRE: Spor antrenmanı, sporda gelişimi sağlamak için bilimsel, özellikle pedagojik ilkelere göre yönlendirilen süreçtir. Bu süreç planlı ve sistemli biçimde etkilenerek sporcuların bir veya daha çok spor dalında üstün başarıya ulaşmasını sağlar.

YAŞAR SEVİM: Bedensel ve moral gücün, teknik ile taktik becerilerin, organik ve psikolojik yüklenmelerle düzeltilmesi, en üst düzeye getirilmesi amaçlarına yönelik bir eğitim sürecidir.

ANTRENMAN AMAÇLARI

-Antrenman sürecinin tüm hazırlıklarını içerir.

-Çalışılan spor branşındaki kısa, orta ve uzun vadeli amaçlar belirlenir. Bu amaçlar doğrultusunda yapılacak olan her antrenmanın amacı, içeriği belirlenmelidir.

-Antrenmanda öğretilecek konular belirlenir, içeriğe göre planlama yapılır.

-Antrenman amacına uygun olarak, dayanıklılık, sürat, kuvvet gibi kondisyonel performansı oluşturan motorik özelliklerin hangisinin veya hangilerinin geliştirileceği belirlenir.

-Teknik-Taktik çalışmalar belirlenir.

ÇOCUK YAŞTA ANTRENMANA BAŞLAMAK İÇİN BAŞLICA NEDENLER

Eğitim bakımından olduğu kadar, sporsal verimin niteliği ve düzey bakımından da antrenmana erken yaşta başlamak önemlidir.

Çocuklukta spor için gerekli olan öğrenme motivasyonları ve verim motivasyonu geliştirilmezse üst düzeyde güç geliştirmeye uygun yaşlara gelindiğinde bireyin kendini spora adaması söz konusu olamaz.

Temel teknikler yanlış ve kontrolsüz olarak öğrenilirse yanlış hareket biçimleri ortaya çıkar, bu da sporcuyu strese sokar, sporcu özgüvenini kaybeder. Daha sonra bu yanlışları düzeltmek de çok zor olur.

Sportif branşa yönelik antrenmanlar çocuğun büyümesinde, olgunlaşmasında bilişsel gelişiminde ve sosyalleşmesinde önemli rol oynayacağı için onun hayatına erken yaşta girmelidir.

Çocuk ve genç antrenmanın amacı antrenman bilimi ve pedagojik araçlarla sportif performans gelişimi sağlamaktır.

Her bir spor dalında sistematik antrenmana (branşa özgü) farklı yaşlarda başlanılmaktadır.

HAYALLER HEP PARİS!

Seçim üstü tüm siyasi parti belediye başkan adayları nedense sporun yaşamın önemli bir faktörü olduğunu hatırlayıp ya da hatırlarmış gibi yapıp tesis, malzeme, sporcu sayısı ve sağlığı konularının üzerine görüşmeler yapıp kalabalık fotoğraf görüntüleri ile çeşitli vaatlerde bulunarak, “doğal gaz alımı“ yaparlar.

Sonuç ise yok!

Çözüm, yapılan spor çalıştayı sonuçlarını doğru ve gerçekçi bir şekilde değerlendirerek yeni planlamalar yapılmasıdır.

Eğitim ve antrenman saatlerinin düzenlenmesidir.

Hayatlarında topa ayak değdirememiş, hiç bir branşta sporculuk yapmamış, spor kültürünü bilemeyen yönetici ve idareci kesimi ile hayaller hep “Paris” olmuştur!

Spor ve antrenman bilimini bilmeden biz de çocukken o topun peşinden çok koştuk ama

”Aslında peşinden koştuğumuz top değil, hayallerimizdi!”