Piknikte çime yayılan dayılar gibi!
Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa Ligi’nde takımlarımızın maçlarını izlerken genelde herkesin dikkatini aynı şey çekiyor.
Hakemlerin az düdük çalması ve basit faullerle oyunu durdurmaması.
Geçmişte hatırladığım bir Sergen Yalçın röportajında, Dortmund ile oynadıkları maçtaki topun oyunda kalma süresinden bahsetmişti.
İngiltere Premier Ligi’nde de durum farklı değil.
Oyun o kadar hızlı akıyor ki izlerken hiç maçtan kopamıyorsunuz
Ufak tefek itmeler çekmeler ya da ikili mücadelelere faul çalınmıyor.
Bu kültür o kadar oturmuş ki artık futbolcular da hakemlerden beklenti içine girmiyor.
Beni en çok sinirlendiren, faul tipi hücumda çalınan basit fauller.
Savunma oyuncusu topu saklarken hücum oyuncusunun ufacık temasıyla kurşun yemiş gibi kendini yere bırakıp faul beklerler ve maalesef karşılık da bulurlar.
Yeni federasyon ve yeni MHK’miz var artık.
Hakemlerle alakalı ve özellikle topun oyunda kalma süresini arttırmayla alakalı ciddi adımlar atılması gerekiyor.
Alt liglerde durum çok daha vahim.
Yere yatan oyuncu kalkmıyor, maçtan çok başka her şeyi izliyoruz.
Geçen hafta Premier Lig’de bir maç seyrettim.
Top bir o kalede bir bu kalede… Maç o kadar tempolu ki futboldan inanılmaz keyif alıyorsunuz.
Hakemin varlığını neredeyse hiç hissetmiyoruz.
Doğal olarak bu durum tribünlere de yansıyor.
İnsanlar maç seyretmek için geldikleri statlardan futbola doyarak ayrılıyorlar.
Bizim ülke olarak futbolumuzu geliştirmemiz için evvela hakemleri eğitmeli ve geliştirmeliyiz.
Top oyunda daha fazla kalmalı, basit faullerle oyun gereksiz yere durmamalı.
Sakatlanan oyuncunun yerde uzun süre kalması ile alakalı da önemli tedbirler alınmalı.
Stadyumun çimlerinde ya da sağlık görevlilerinin buz spreylerinde şifa olsaydı bugün insanlar hastanelere gitmezdi.
Koca koca adamların ufacık müdahalelerle yerde taklalar atması gerçekten çok çocukça geliyor.
Hepimiz mutfakta elma keserken elimizi kesebiliriz ya da ne biliyim yürürken ayak serçe parmağımızı sehpaya çarpabiliriz.
Yerde taklalar atıp 5 dakika yerde kıvranmıyoruz ya da sağlık görevlisinin gelmesini beklemiyoruz.
Ama iş sahaya gelince futbolcuların alıştığı bir durum var…
Yemyeşil çimeni görünce, bir de ufacık bir müdahale geldiği zaman pikniğe gelmiş enişteler gibi seriliyorlar çimlerin üzerine.
Herkes yaptığı işe daha çok saygı duymalı, insanların sizin tiyatronuzu izlemeye değil futbolunuzu izlemeye geliyor!
Yeni kural getirmek gerekiyor… Bu şekilde futbolda bir kültür oluşturabiliriz.
Yıllar önce bir dünya kupasında defans oyuncularının topu kaleciye atması ve kalecinin eline alarak zaman geçirmesi sonrası futbola “Geri pas kuralı” gelmişti.
Şimdi oyuncuların sağlığı bahane edip zaman geçirmesi ile alakalı acilen yeni kuralların gelmesi gerekiyor.
Mesela sağlık görevlisine ihtiyaç duyan futbolcu 5 dakika boyunca oyunun dışında sağlık tedavisi görmesi için bekletilebilir.
Allah korusun bir oyuncunun ayağı kırıldığı zaman ya da dili boğazına kaçtığı zaman rakip takım oyuncuları dahil saha kenarından sağlık görevlisini çağırıyorlar, yani seferber oluyorlar.
Çok basit… Tüm liglerin bir istatistiği çıkarılıp maçlarda ortalama kaç faul çalınıyor, sağlık görevlileri sahaya kaç kere giriyor ve kaç dakika sahada kalıyor, topun oyunda kalma süreleri gibi durumların istatistiği çıkarılır ve bunları geliştirmek adına adımlar atılırsa Avrupa maçlarını sadece televizyondan izlemek zorunda kalmayız.
Kendi liginin son sırasında 5 maçta 2 beraberlik 3 mağlubiyet alan Young Boys son iki sezonun şampiyonu Galatasaray’ı iki maçta da mağlup etti.
Onların bile temposu bizden çok daha yüksekti.
Geçen haftaki maçlarda çalınan faullerin istatistiğini çıkarıp Süper Lig, 1. Lig, Premier Lig ve İspanya La Liga’nın arasında bir sıralama yaptım.
Bu dört lig arasında en çok faul çalınan lig Süper Lig, 1. Lig, İspanya La Liga ve İngiltere Premier Lig olarak sıralanmış.
Bizim ise yiyecek daha çok fırın ekmeğimiz var!
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.