Recep Durul’dan Cesaretli Çıkış!

“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,”

“Yaşamak” deyince Nazım Hikmet’in bu cümleleri aklıma gelir.

İnsanlara faydalı olmayı,

Pes etmemeyi,

Bir inandığın dava konusunda duruş göstermeyi…

Neden yazıma böyle giriş yaptım?

Son günlerde herkes bir şeye inanıyor,

Bir dava,

Bir doğru,

Bir duruş,

Herkes haklı olan, doğru olanı dillendiriyor.

Ancak iş sonuca gelince, sessizlik çöküyor.

Yani herkes her şeyi biliyor, ama susuyor.

Çünkü güce karşı olmak ve menfaat kolay kolay itilemiyor.

Şimdi yıllardır bu şehrin KOTO, KSO ve yerel yönetimler yani siyaset gündemi var.

Fakat ana gündem ise her zaman Kocaelispor olmuştur.

Bu şehir için başka bir noktadadır.

Ve ben mesleğe başladığım yıllardan bu yana duyduğum bir gerçek var.

*Kocaelispor yönetimi finans özgürlüğünü sağlayarak, belediye başkanının dizaynı ve müdahalelerinden kurtulmalı…

Yıllar geçti hala aynı gündem bugün yaşanıyor.

Zaten belediye başkanları bu şehrin takımlarına az çok hepsi katkı sağlamaya çalışıyor, sağlamaları da gerekiyor.

Anlatmak istediğim o değil ki,

Ertuğrul Sağlam’ı geri getiren Kocaelispor başkanı ve yönetimi değil, Tahir Büyükakın bu net ve açık. Herkes biliyor ancak kimse dillendiremiyor.

Kocaelispor kongresi olacak.

Bugün makamda olan Tahir Büyükakın yarın başkası da olsa aynı oluyor. Biri aday çıkmayı düşünecek olsa, hemen şehir başlıyor.

*Büyükakın onu istemez,

*Büyükakın’ın başkan adayı belli,

*O başkan olmazsa desteğini çeker.

*Bir de “Ben Büyükakın’ın adayıyım” diye çıkanlar oluyor onlar çok ayır.

Ve bu yazdıklarımı herkes kabul ediyor, doğru diyorlar.

Sonuç diyorum.

“Parayı veren kararı verir” diye peşine sıralanıyor cümleler…

Şimdi bu şehrin bildiği, konuştuğu, kabullendiği gerçeği gazetemizi ziyaret eden Kocaelispor Başkanı ve kongrede başkan adayı Recep Durul’a sordum.

Durul, topu çevirir ve cevap vermek istemeyebilir düşündüm.

Yanıldım.

Hatta hiç beklemediğim,

Benim gibi herkes gibi düşünen ancak kimsenin cesaret gösteremediği şekilde net cevap verdi.

-Kocaelispor, Büyükşehir Belediye Başkan’ından bağımsız kurumsal olarak yönetilebilir mi? Kendi kaynaklarıyla, kendi kurumsal kararlarıyla yönetileceğin günler gelecek mi?

“BÜYÜKŞEHİRE DAYALI YÖNETİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM”

Kulüp yönetimi siyasete dayalı ya da büyükşehire dayalı yönetilmesini bende doğru bulmuyorum. Ama bir gerçek var ki; bu şehrin belediye başkanı, en büyük otoritesi, şehrin takımına sahip çıkıyor ve çıkacaktır da. Ama biz kendi gelir kaynaklarımızı kendimiz yaratmadığımız sürece biz sürekli belediyelerin ya da otoritenin desteğini beklediğimiz sürece başarı elde edemeyiz. Eğer buradaysak kalıcı ve sürdürülebilir bir yapı oluşturup bu yapıyı oluşturduktan sonra beraberinde de doğru adımlar gelecektir. Başarı geldikçe de güven daha da artacaktır. Güven arttıkça da sizin şehirdeki kurumsal firmaları, şehrin sanayicisi, esnası ve dinamikleri Kocaelispor’a destek olmak için fon ayıracaklardır.

Recep Durul’un bunu söylemesi, söyleyebilmesi benim için çok kıymetli…

Bir çaba ve gayret içerisinde…

Neyin gayreti diyeceksiniz?

Tersten bakarsak “her şeyi Tahir Büyükakın yapsın biz sadece yönetimde olalım” anlayışı asla yok; “Tahir Başkanımız bizim şehrimizi yöneten bir profildir. Ama ‘biz buradan bir şey yapmasak da Tahir başkan nasıl olsa Kocaelispor’a destek oluyor. “ şeklinde olması mümkün değil. Biz kendi becerililerimizi, kendi üretkenliğimizi, Kocaelispor’a adayacağız”

İşte ince çizgi tam burası…

Recep Durul’un şu sözlerinde;

“Bütün gücümüzle birlikte Kocaelispor’u kurumsal, kendi kaynakları ile sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz”

İşte bu kurumsal, noktaya gelinirse başarı geleceğini yürekten inananlardanım.

Ve Recep Durul,

Futbol oynamış,

Kriz yönetmeyi biliyor.

Sporun içinden gelen birisi…

Siyasi bir kimliği,

Bir taraf olarak anılmaması kent adına güzel kazanım.

Ve net bir şekilde asla siyasi beklentisi yok.

Ancak…