Sağlık Bakanı'mızın ilk icraatı bu olmalı

...

39 branşta hizmet veren Sağlık çalışanları ebe, hemşire, sağlık memuru, sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni, anastezi, radyoloji, paramedik, laborant,acil tıp, tıbbi sekreter, odyometrist, fizik tedavi, optisyen, eczacı teknikeri, sağlık programcısı, biyomedikal teknikeri ve bunun gibi sayamadığım sağlığa ve sağlık hizmetlerine cansiperhane hizmet üretmeye çalışan koskocaman bir ordu.

Yakın zamanda geçirdiğimiz ve dünyayı kasıp kavuran Covid 19 pandemisi sonrası yapayalnız bırakılmış tabiri caizse ne haliniz varsa görün denilmiş gibi hisseden bir sağlık ordusu.

Mutsuz, umutsuz, çaresiz, yanlız,

Sorumluluklarından kaçan vizyonsuz ve ehli olmayan yöneticiler,

Mobingler, baskılar, yıldırmalar, bezdirmeler, sindirmeler hak getire.

Şiddet'i siz sadece hasta ve hasta yakınlarından gördüklerini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Şiddet her yerde birlikte çalıştığı yöneticisinden, hekiminden, arkadaşından, meslektaşından... Sebep ne peki; gitmeyen meslek deformasyonu...

Sendikaların üye yapmak uğruna boyun eğilmeyecek tehdit ve baskıları.

Yerinizi değiştiririz, yerinizden olursunuz distursuzlukları.

Kendini kolay birime atabilmek uğruna yöneticilerin önünde katlanılamayacak maaruziyetler.

Sağlık Çalışanları son günlerde ciddi şekilde psikolojik kaygı ve mutsuzluk yaşıyorlar...

Gitmiyor beyler gitmiyor bilmeniz gerekiyor, gerçektende gitmiyor...

Bizden söylemesi Sağlık sistemi yakında patlayabilir alarm veriyor...

Hee bu arada bunu korkutmak için söylemiyorum.

Bunu ülkemizin geleceği için haykırmak istiyorum.

Bu sorunun altında çok sebep olmakla birlikte, sahada insiyatif alabilen, meslek etik ve ilkelerini uygulayabilen, sorumluluklarını yerine getirmenin dışında, empati kurabilen, meslek olarak değil insanı olarak değerlendirebilen bir orduyu kaybediyoruz.

Bu konu bize çok pahalıya patlatacak, bu yüzden bu konuya acil bir şekilde değinmemiz gerekiyor.

Sağlık Bakanım; artık bu konuya ciddi bir şekilde eğilmelisiniz ve bu sorunu çözmelisiniz.

Kuşkusuz son yıllarda sağlık çalışmalarında çok önemli projeler yapıldı. Ciddi adımlar atıldı.

Pek çok hastane yenilendi çoğu hastaneler sıfır yapıldı, yapılamayacak durumda olanlar güçlendirildi, sağlık teknolojileri verimli kullanıldı ve ülkemiz diğer gelişmiş dünya ülkeleri ile kıyaslanabilecek bir seviyeye geldi.

Güçlü hastaneler, güçlü sağlık hizmetleri, güçlü platformlar kolay olmuyor.

Bu gücü uzun vadede sürdürebilecek insan gücüne de ihtiyaç olduğu herkes tarafından biliniyor.

Fakat insan gücünüzü verimli kullanamadığınız takdirde pek çok problemi de ortaya koymuş oluyorsunuz.

Bu problemler ilk başta görünmüyor gibi olsa da sonradan çok farklı şekilde karşınıza çıkabiliyor.

Sağlık camiası gerçekten can çekişiyor. Yakın zamanda aksayan bir sistem haline gelmesi gözle görünüyor.

Sağlık çalışanlarının çoğu asli görevlerini yapamıyor.
Angarya dediğimiz asli görevinin dışında ki konulara cevap vermediği için sözlü tehdit görüyor.
Sistem hekim odaklı gidiyor ve hekimlerden ibaret olduğu düşüncesi yaygın.
Çalışma düzeni hakkında yasaya uygun olmayan şekilde görevlendirmeler ve çalışma düzenleri uyduruluyor.
Ben yaptım oldu anlayışı hakim ve yöneticiler kuralların dışına çıkıyor.
Nöbet, icap, bayram, hafta sonu çalışmaları dayatmalar ile belirli insanların üzerine yükleniyor.
Uyum ve ahenk gözetilmiyor.
Adalet ve hakkaniyet merhumu iki dudak ucunda, ehil ellerde değil torpilli yönetici algısı hakim sahada.

Mutlu çalışan yok, herkes depresyona yakın öyküler anlatıyor.

Sağlık çalışanları aldıkları eğitim ve liyakat ile bunların üstesinden gelmeye çalışıyor. Fakat alarm zilleri de çalıyor.

Bu sadece sağlık bakanlığı hastanelerinde değil Üniversite hastanelerini , Eğitim Araştırma hastanelerini de kapsıyor.

Özel hastanelerde asgari ücretle resmen çalışanların canına okunuyor.

Değerli Bakanımız.

Sağlık süreklilik arz eden bir hizmet unsuru.

Motivasyon, dikkat, verimlilik, Moral, özen hepsi aynı anda hazır olması bekleniyor.

Sağlık hizmeti sunumu küçük hataları kabul etmiyor.

Bunun içinde güçlü bir ekip ve ekip parçaları gerekiyor.

Konu para değil bunun bilinmesi şart.

Kamu sağlık kuruluşlarımız artık profesyonel bir şekilde yönetim tarzını uygulaması gerekiyor.

Hastaların şikayetleri kişiler üzerinden değil kurumsal anlayışla çözülmesi bekleniyor.

Sistematik bir anlayış ile profesyonel yönetim şeklini benimsemiş kurumlarımız mevcut.

Artık tüm kurumlarımız liyakatli ellerde yönetilen Kurumsal, görev tanımına bağlı çalışmayı hak ediyor.

Gelecek bizim, Türkiye gelecekte sağlıklı çalışanları ve insanları ile konuşulacak.

Sizlerden güzel adımlar bekliyor.