Sağlık için sağlıksız geçen bir gece

Serap Baykurt

Serap Baykurt

Tüm Yazıları

Bugünlerde herkes Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kilitlenmiş durumda..28 Mayıs akşamı gece yarısına kadar da böyle gidecek.. Ben biraz seçim atmosferinden çıkıp bir arkadaşımın yaşadığı sağlıkla ilgili sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Arkadaşımın Akmeşe köyünde bir evi var. Zaman zaman bir nebze de olsa şehrin keşmekeşinden kaçar orda bol oksijen alıp tazelenmiş olarak geri döner. Bu hafta sonunda yine köyüne gitti. Malum bahar geldi havalar da ısındı bahçelerin güzelliği, baharın kokusu derken bahçede vücuduna kene yapışmış. Tabi bu keneyi ancak eve geldiğinde fark etmiş… Gecenin geç saatinde benim kapımı çalıp durumu söyleyince hemen hastaneye gitmek üzere yola çıktık. Biz Derince’de oturduğumuz için en yakın sağlık birimi olan Sopalı Araştırma hastanesine gittik. Gittik gitmesine ama inanılmaz bir kalabalık ve o kalabalıkta küfreden, bağıran, içeriye girip doktoru dövmek için zor zapt edilen insanlar… Şaşırdık kaldık… Bir taraftan yıllarca Tıp fakültesini kazanmak için çalışan kazandığında da yine yıllarca sabahlara kadar derslerini geçmek, okulunu bitirmek ve mezun olmak için uğraşan gençler; diğer tarafta da canının derdine düşmüş ancak karşısında yüzlerce hastaya bakmaktan yorulmuş sinirleri gerilmiş doktordan istediği cevabı duyamayan ya da ilgiyi göremediği için çıldırmış hasta ve hasta yakınları…

Bu durumu hayal edebiliyor musunuz? Hani biz Sağlıkta devrim yapmış çağ atlamış bir ülke idik.. Hani artık vatandaş sırada beklemeyecek randevu sistemiyle gelip muayenesini olup gidecekti? Hani insana verilen değer? Yıllarca övündüğümüz Sağlık sistemi bu mu?

Neyse.. Sopalı Araştırma Hastanesinde o manzarayı görüp yaşadıktan sonra Seka Devlet Hastanesine gidip derdimizin dermanını orda aramaya karar verdik. Seka Devlet Hastanesi Sopalıdaki hastaneye göre daha düzenli ve yoğunluğu da daha azdı. Girdik kayıt yaptırdık yaklaşık 10 dakika kadar bekledikten sonra acil müdahale odasına alınıp tetkikler yapıldı kene çıkartıldı ve bizi tetanos aşısı için aşı odasına gönderdiler. Aşı odasına geldiğimizde içeride hasta olduğundan dışarda beklerken “içerde bu kadar zaman alabilecek ne yapılıyor merak ediyorum” diye konuştum.. Sonrasında kapıyı çalarak gelebilir miyiz diye sorduğumda içerdeki görevli hemşirenin sert bir “hayır” cevabıyla tekrar dışarda beklemeye başladık… Yine tahmini 10 dakika kadar bekledikten sonra içerdeki görevli her nedense kapıyı kilitledi. Kafamda soru işaretleriyle beklemeye devam ettik. Sonuçta enjeksiyon bu kadar zaman alır mıydı? Her neyse kapı açıldı içeri girdik girmemizle beraber kadın görevli kapının önünde “bir aşı bu kadar süre alır mı merak ediyorum” diye sarf ettiğim cümleyi duymuş ve çemkirerek yaptığı işi evrak kısmının çok zaman aldığını bizim bu durumu bilmeden konuştuğumuzu söyledi. Bir taraftan arkadaşımın evrakla ilgili kısmını yaparken diğer taraftan da evrakı kalemi oradan oraya atarak tepkisini fiziksel olarak ta gösterdi. Tabi bende hepimizin çalıştığını ve işimizi yaptığımızı bunun için de bu tür prosedürlerin işimiz gereği olduğunu normal ses tonuyla söyledim ama görevli kadının öfkesini dindirmek ne mümkün.. Arkadaşımın sağlık probleminin bir an evvel bitirilip oradan ayrılmayı düşündüğüm için açıkçası polemiğe girmek istemedim.

Şimdi sizlere şunu sormak istiyorum.. Bu kadın görevlimizin karşısında onun içinde bulunduğu psikolojiyi anlamayan ya da anlamak istemeyen biri olsaydım acaba sonuç ne olurdu?

Evet sağlık görevlilerimizin özellikle pandemi döneminde hepimizin sağlığı için ne kadar mücadele verdiklerini bilen ve takdir eden kişilerden biri olarak devlet hastanesine yolumuz düştüğünde , bizlere bu şekilde davranma hakkını onlara vermiş mi oluyoruz?

Ben buradan tüm sağlık alanında görev yapan arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.. Unutmayalım ki etki tepki doğurur. . Hepimiz bu vatanın evlatlarıyız.. Lütfen herkes görevini yapsın.