Şarjörün hepimizi öldürmeye yetecek mi?

15 Temmuz 2016.

Türk halkının küresel güçlerin piyonlarına yapıştırdığı eşsiz bir tokattı.

Kimilerine göre ise hala bir tiyatro.

Ben ise, 15 Temmuz’u tiyatro olarak tanımlayanlara hadiseyi aktarmaya çalışmanın, tehlikenin büyüklüğünü ifade etme uğraşının gereksiz olduğunu düşünenlerdenim.

Bu memlekette birileri 80 ihtilaline sahip çıkacak, birileri 28 Şubat post modern darbesine sahip çıkacak.

E birileri de 15 Temmuz’a sahip çıkacak.

Kendini petrol istasyonlarına atıp mazot depolayanlarla, marketleri talan edenlerle, “Memleket elden gidiyor” diyerek kendisini meydanlara atanlar, aynı kefede değerlendirilemez.

İşte tam da bu nedenle; laf anlatmak beyhude bir uğraştır.

Yormayınız kendinizi.

Gerilmeyiniz, akışına bırakınız.

15 Temmuz nasıl bir gündü?

Millet ile askeri karşı karşıya getiren küresel çeteye bir başkaldırı günüydü.

80’li yıllardan bu yana devlete sızmış FETÖ’cü aşağılık teröristlerin, milletine burmaya çalıştığı en büyük darbeydi.

Türk askerini itibarsızlaştırma operasyonuydu.

Türk askerine kendi halkına kurşun sıktıran sapıklara karşı bir mücadele günüydü.

Bugün dinlediğim hikayeyi kısaca aktarmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milleti sokağa davet etmesinin ardından insanlar öbek öbek ilçe merkezlerinde toplanmaya başlamıştı.

15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece.

Saat 01:00 sıraları.

Gölcük’te toplanan kalabalığa, AK Parti Kocaeli İl Teşkilatının çağrısı iletiliyor.

“Herkesi perşembe pazarı alanına bekliyoruz.”

Tam dönemin AK Parti Gölcük İlçe Başkanı İdris Alp de teşkilat mensupları ve kalabalığı İzmit’e gitmeye gönlendirecekken, Gölcük Tersane Komutanlığı’ndan haberler geliyor.

Diyorlar ki askerler, vatandaşa karşı uyarı atışı yapıyor.

Kalabalık hemen bölgeye gidiyor.

O sırada İdris Alp, kaldırıyor kollarını, silahsız olduğunu gösteriyor.

İleriden bir ses, “Sayın başkan, yaklaşma. Vur emri var. Ateş edeceğiz.”

İdris Alp, “Durun, konuşmak istiyoruz” diyor. Askere doğru yaklaşıyor.

Karşısındaki asker vur emrini hatırlatıyor.

İdris Alp, “Şarjöründeki mermiler bu kadar insanı vurmaya yetecek mi?” Diye soruyor.

Karşıdaki ses, “Bir manga daha geliyor, yeter” diyor.

Gölcük’te vatanına sahip çıkan halk, kurşun yeme pahasına davasından ödün vermiyor.

Gözünü karatmış, adamlar mermiye kafa atacak.

Gölcük’ü, İzmit’i, Eşme’si, İstanbul’u, Ankara’sı…

251 şehit verildi sevgili dostlar.

Burada şahısların isimlerinden önemsiz bir şekilde, vatanına sahip çıkmak için ölümü göze alan on binlerce insan vardı.

Kolay kolay her millete nasip olacak bir hadise değil 15 Temmuz.

O yüzden sinirlenmeyin, insanların sizi germesine izin vermeyin.

Vakar bir duruşla, hakkın ve haklının yanında olduğunuzu bilerek konuşun.

Dakika dakika Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçak koordinatlarını paylaşmaya çalışan ABD merkezli Twitter hesaplarını hatırlayın.

Ellerini ovuşturan namus fukarası FETÖ’cü alçaklara karşı kazandığımız zaferi hatırlatın.

Üzmeyin kendinizi, laflara takılmayın.

Hepiniz birer kahramansınız!