Sel felaketi ve istifa müessesesi

Deprem bölgesinde dün meydana gelen sel felaketinde şu ana kadar biri bebek 15 kişi hayatını kaybetti.

“Asrın kasırgası” falan değildi yaşanan, kuvvetli yağıştı sadece. Üstelik meteoroloji gerekli tüm uyarıları yapmıştı. Beklenen bir doğa hadisesiydi insanları öldüren.

Başta Urfa olmak üzere deprem bölgesindeki illerde evler sular altında kaldı, alt geçitte insanlar öldü, konteynerler sulara kapıldı, sel insanları yuttu, depremzedeler geceyi çamura batmış ıslak çadırlarda geçirmek zorunda kaldı.

Depremlerde yakınlarını, evlerini, eşyalarını kaybeden insanları başlarını soktukları çadırda da felaket vurdu.

Üç ay önce açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan ve müteahhidine ödül verilen Şanlıurfa’daki Abide Köprülü Kavşağı insanlara mezar oldu. Mahsur kalan çok sayıda vatandaş güçlükle kurtarıldı.

Kavşağın inşa edildiği bölgede ufak tefek yağışlarda bile su birikmesi oluyormuş. Zemin etüdünün sağlıklı yapılmadığı, mühendislik hataları olduğu iddia ediliyor.

Aslında böyle durumlarda alt geçitlerin kullanılmaması gerekiyor. Buralar doğal olarak suyu topluyor. Kuvvetli yağış uyarısı yapıldığında bu yolların trafiğe kapatılması gerekiyor. Çözüm bu kadar basit.

Bu tür sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini önlemek için atomu parçalamanıza gerek yok. Sürücülere yolu kapatsaydınız mesela, bu vahim durum ortaya çıkmayacaktı. Kentin valisinin bir talimatına bakıyordu yani.

Şimdi bu talimatı vermediği için Şanlıurfa Valisi’nin istifa etmesini beklemek hakkımız değil mi?

Biz ihmalleri yüzünden facialara neden olan devlet yöneticilerinin istifalarını bekleyeduralım Hatay Valisi Rahmi Doğan, insanlar sel sularından canını kurtarmaya çalışırken milletvekili adayı olmak için görevinden istifa etti.

Depremde “kıyamet sahnesi”ni yaşamış bir kentin valisi, bu felakette hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi şimdi de milletvekili olup dokunulmazlık zırhına kavuşacak. Yıkılmış bir şehri arkasında bırakarak Meclis’e girmek için seçim kampanyası yapacak. Üstelik bu kararı, insanlar sular altında yaşam mücadelesi verirken açıklamakta bir beis de görmüyor.

İpsos Araştırma Şirketi’nin depremden sonra yaptığı ankette, afet yönetiminde en başarılı bulunanlar madenciler, diğer ülkelerden gelen arama kurtarma ekipleri ve AHBAP olurken; en başarısız üç kurum ise Hükümet ve bakanlıklar, Kızılay ile AFAD oldu.

MetroPOLL Araştırma’nın "Türkiye'nin Nabzı Şubat 2023" araştırmasında yer alan "Depremden kim sorumlu?" anketinin sonuçlarında da “Hükümet” birinci sırada görülüyor.

Ama Sayın Valimiz, kendini başarılı buluyor olmalı ki, halkına hizmet aşkıyla başarılarına "devlet büyüklerinin de müsaadeleri ile" Meclis’te devam etme kararı almış!

Türkiye’de istifa müessesesinin anlamının yeterince kavranmadığını düşünüyorum. İstifa, yönetmeye talip olanların üzerindeki Demokles’in kılıcı gibidir. Eğer büyük görevlere talipseniz, büyük mesuliyetlerin altına giriyorsanız o makamların gerektirdiği yük ve sorumluluğu taşımaya da talip oluyorsunuz demektir.

Türkiye’de en az 50 bin kişinin yaşamını kaybettiği bir facianın ardından çalıştırılmayan istifa müessesesi, aynı günlerde Yunanistan’da 38 kişinin öldüğü tren kazasının ardından çalıştırıldı ve Ulaştırma Bakanı istifa etti.

Bir Yunanistan kadar olamıyorsak daha çok felaketler yaşarız.