Sırta kambur olmamalılar

AK Parti’de gözler tamamen ilçe belediye başkan adayları kim olacak sorusuna çevrilmiş durumda. Doğal, normal, olağan.

Fakat şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum.

Meclis üyesi listesi…

Meclis üyeliği aslında siyasette çok aktif kullanılabilecek bir alan.

Önünüzü kesen olmazsa, sen bir dur yerinde diyen olmazsa, bir belediye başkanı kadar sahada aktif çalışabilir, katkı koyabilir, gönül yapabilir. Fakat altını kırmızı kalemle çiziyorum, önünü kesen olmazsa.

Oluyor çünkü. Bazen makam sahipleri başka kişilerin öne çıkmasını istemiyor, parlasın istemiyor. Ne acı ki, ‘hizmet’ gayesi ile çıkılan bu yolda, bu tip hamlelere de ‘siyasetin doğası’ deniyor. Halbuki, siyaseti hizmet aracı olarak biliyorduk. Neyse.

Meclis üyeliği dedik, evet çok önemli.

Birisi sırf, ‘parası var’ diye meclis üyesi yapılmamalı.

Meclis üyesi adaylarının halkta karşılığı yoksa, listeye alınmamalı.

Eğer peşinden sürükleyecek kitlesi yoksa, listeye alınmamalı.

Meclis üyeleri partinin sırtında bir kambur olmamalı.

Aksine organize eden, tertipleyen, yol açan ve yol gösteren isimler meclis üyesi aday listesine alınmalı.

Tabi ki mesleki kriterler gibi nüanslar işin en önemli noktaları.

Kabul ediyorum.

AK Parti’nin kurmayları 13-0 iddiasında bulunsa da bu yerel seçimler oldukça sıkıntılı geçmeye gebe.

Kocaeli seçmeni genel seçimlerde gösterdi ki, Cumhur İttifakı içinde oylarını dağıtabiliyor.

Erdoğan’ı destekliyor diye, AK Parti’ye oy vermek zorunda olmadığını düşünen çok ciddi bir kitle var.

Osman Hamdi Bey Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunda ne kadar narin bir çalışma ortaya koymuşsa, AK Parti de böyle ince bir performans sergilemeli.

Mesela bölgelerinde sevilen yeni isimlere öncelik tanınmalı.

Artık 3’üncü 4’üncü dönemine girecek isimlere teşekkür edilmeli.

Salonlar, meydanlar insanların Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevdasından dolayı doluyor.

Ama hep aynı döngüden sıkılmış çok partili var.

Ben bu uyarı notunu şimdiden bırakmış olayım.

Gerçek gündemi Mehmet Akif Yılmaz konuşuyor

Bu akşam AK Parti Başiskele Teşkilatının 65. Genişletilmiş Danışma Kurulu toplantısındaydım.

Dikkatimi çeken notları hızlıca aktarayım:

Karşıyaka Kültür Merkezindeki salonda ciddi bir kalabalık vardı. Salon doluydu.

Yaklaşık 30-40 kişilik genç grubu salonun coşku merkeziydi. İlçe Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Acar ve ekibini tebrik ediyorum.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın danışma meclisi toplantısına katılmamıştı. Haberleştirdik de. İl Başkanı Talus, doktor olması nedeniyle de hafif bir kırgınlık geçiren Büyükakın’a dinlenmesini tavsiye ettiğini söyledi. Muhakkak da öyledir… Yoksa Tahir başkanın Başiskele’yle ne sorunu olsun ki? Değil mi…

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun da salonda olmasını bekliyordum. Ama yoktu.

Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü, hesap verirmişçesine bir konuşma yaptı.

Kimsenin başını öne eğdirmedik dedi, kaynakları verimli kullandık dedi. Bir de bu görevleri kimsenin kendisine hak görmemesi gerektiğini söyledi. Güzel bir vurguydu.

Gerçek gündemi konuşan isim ise AK Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz.

Yılmaz, küreselcilerin 2030 ajandasına vurgu yaptı. Çünkü proje çok büyük. İnsanlara bir komplo teorisi gibi gelse de Siyonistlerin, yani en baba küreselcilerin hedefi Büyük Sıfırlamayı gerçekleştirmek. Nihai amaç ise Tek Dünya Devleti.

Yılmaz onları, “Dünyanın idari mekanizmasını ele geçirmiş, küresel sermayeyi ele geçirmiş, seni beni insan olarak görmeyen bir yapıdan bahsediyoruz. Gazze çocuk mezarlığına döndü. Dünya nüfusunu azaltmayı amaçlayan projeyi tüm dünyada sahneliyorlar. Epstein Adasındaki pedofili sapkınlıkları bile ifşa olmuş durumda” diyerek tanımlıyor.

Ama Yılmaz’ın konuşmasının en can alıcı kısmı neydi biliyor musunuz?

“Tüm bunları gözümüzün içine bakarak yapıyorlar” diye haykırdığı an.

Çünkü Yılmaz bu seslenişi yaparken, bizlerin bu büyük tehlikenin idrakinde olmayışımızı da haykırıyordu.

Küresel pandemi yasası, dijital para, dünya vatandaşlığı gibi birçok makyaj yapılmış, insanlara güzel gösterilmiş ancak en nihayetinde bizi köleleştirmeyi hedefleyen büyük projeleri tek tek hayata geçiriyorlar. Allah yardımcımız olsun.

Süreç uzadı, gözler yarında

Başiskele’deki danışma meclisiyle devam edelim.

Açıkçası ben, AK Parti’nin ilçe başkanlarını belirlerken aldığı hızlı aksiyonu, belediye başkan adaylarını belirlerken de göstereceğini düşünüyordum. Bu nedenle genel merkezin bu kez çok doğru bir strateji güttüğünü düşünüyordum. Fakat süreç beni yanılttı.

İl Başkanı Şahin Talus bugün yaptığı kürsü konuşmasında adayların açıklanmasının 30 Ocak’a kadar uzayabileceğine dikkat çekti.

Ee? 30 Ocak. Seçim ne zaman? 31 Mart. Yerel seçim beyannamesi, projelerin hazırlanması, halka anlatılması falan filan. Tabi meclis üyesi listeleri de oluşturulacak. Hepi topu 2 ayda yapılacak bunlar. Yani, süre çok kısıtlı değil mi yahu? Gerek var mıydı bu kadar sıkıştırmaya, bilemedim doğrusu.

AK Parti İl Başkanı Şahin Talus yarın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile birlikte Ankara’ya gidecek.

Ankara’da çeşitli görüşmeler olacak, ilçe belediye başkan adayları üzerine istişareler yapılacak.

Sanıyorum ki, bizim başkanlar yarın gittiğine göre, Kocaeli’nin adayları 30 Ocak’a kadar uzamaz.

Hayırlısı olsun bakalım.

İpucu

Başkalarının günahlarıyla aziz olamazsın.

Anton Çehov