Sistem yok ki eğitim olsun! Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu konuştu

Yeni eğitim ve öğretim yılının açılmasıyla birlikte tüm Türkiye’de okulların temizlik sorunu patlak verdi. Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu’yla Kocaeli’deki sorunları konuştuk, “Sistem yok ki eğitim olsun!” dedi.

Sistem yok ki eğitim olsun! Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu konuştu

Eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte ortaya çıkan okulların temizliği sorunu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu’yla gerçekleştirdiğimiz söyleşi sizlerle.

“ÖĞRETMENLER KENDİ GÜCÜNÜN FARKINDA DEĞİL”

Peki buradaki niyet nedir?

Bizim ülkemizde öğretmenlik çok değerli bir kurumdu. Bizim sayımız 1 milyon 250 bin ve bu kadroyla 80 milyonluk ülkeye dokunuyorduk. Öğretmenler kendi gücünün farkında değil. Öğretmenler aynı anda zıplasa Türkiye’de deprem etkisi yaratırız. İstesek siyasete yön veririz, gel gör ki siyaset bizi sendikalarda bile ayırdı, birleşemiyoruz. Yapay zeka öğretmenliği bitirecekmiş… Öğretmenlik 2+2’yi öğreten kişi değildir, yapay zeka gönlüne dokunamaz. Öğretmenlik memurluklarla kıyaslanamaz, öğretmenlik peygamber mesleğidir. Bizim bir yıl boyunca işleyeceğimiz konularsa bellidir, sınav gelince yetersiz kalınıyor. Okuldaki kaynaklar yetersiz, dershaneler buradaki açığı kapatmak için öne çıkıyor, müfredat sıkıntıları da yok istedikleri gibi ders işleyebiliyorlar.

“SİSTEM YOK Kİ EĞİTİM OLSUN”

Biz oldu bittiye karşıyız, öğretmenlerin görüşü yok yeni modelde, paydaş değiliz. Müfredat uygulanmaya başlandıktan sonra görüşümüz alınıyor. E yani zaten uygulamışsın neyi soruyorsun ki bize? Biz böyle yöntem belirlenmesine karşıyız. Derler ya eğitim sistemi diye, sistem yok ki bir eğitim olsun. Bakanın mülakatlar konusundaki açıklamalarını gördünüz. Bir öğretmen zaten üniversiteyi okuyor, proflardan ders alıyor. Sonra yetmiyor KPSS’ye sokuyor, sonra şimdi öğretmen akademisi diye bir şeye alacakmış. E kardeşim her yerde aynı hocalar giriyor derse, neyi düzelteceksin böyle? Bana göre mülakat sisteminde liyakat olmaz, direkt bu kul hakkıdır.

“ÇOĞU ÖĞRETMENİN İKİNCİ SENDİKASIYIZ”

Öğretmenleri örgütlerken yaşadığınız zorlukları merak ediyorum?

Bakıldığı zaman biz yeni bir sendikayız. Bin kişiye ulaşmak üzereyiz, bu sene hedefimiz 1500 olacak. Bugün çoğu öğretmenin ikinci sendikası konumundayız. Şöyle ki, “Bir gün kendi sendikamdan vazgeçersem Hürriyetçi Eğitim Sen’e girerim” diyen yüzlerce, binlerce öğretmen var.

“BİR KİŞİ İÇİN BİLE TORPİL İSTEMEDİK”

Bir engelleme var mı peki size?

Açıkçası sendikam ve şahsım üzerinde çok fazla baskı yapmaya çalıştılar. Biz zaten kırmızı halı sereceklerini düşünmüyorduk. Ne oldu mesela Gölcük’teki ek ders yolsuzluğundan dolayı ulusal basında çok fazla değer görünce şu anlaşıldı; Hürriyetçi Eğitim Sen öyle baskılanabilecek bir sendika değil. Şimdi ilişkilerimiz iyi, Kocaeli İl Müdürümüz, İzmit İlçe Müdürümüz ile aramız iyi. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen iletişime açık bir eğitimci, kapısını çalınca durumu izah edebiliyoruz, o da elinden geleni yapıyor. Bizim de şöyle bir durumumuza var bir kişi için bile torpil istemedik onlara da sorabilirsiniz. Onlar da farkına olunca aramızdaki saygı arttı ha mağduriyet olursa mutlaka ilgileniyoruz.

“MESEM OLAYINDA SADECE İKİ KİŞİ Mİ SUÇLU?”

MESEM olayı hakkından ne düşünüyorsunuz peki? Olayları takip ediyor musunuz?

MESEM üzerinden Türkiye soyuldu ama bu sadece Kocaeli’nin sorunu gibi anlatıldı. Gebze’dekini ayrı tutuyorum, savcı gizli bir süreç yürüttü ve gece herkesi evinden aldı. İzmit’te ise böyle olmadı. Ne diyeyim sadece müdürler mi suçlu? Okul müdürünün yaptığı kaydı Milli Eğitim’de MESEM’le ilgilenen kimse görmedi mi? Veya İl Milli Eğitim’den kaç kişi arayıp kayıt ettiler? Bu asla köksüz olabilecek bir şey değil. Size şöyle söyleyeyim, MESEM için 100 kişi üstünde kayıt yapıyorsanız İl Milli Eğitim protokolü gerekiyor. Bir de acaba bu MESEM işinin içinde cemaatler var mıydı? Hangi cemaatlerin esnafları faydalandı bu programlardan? Bunları herkes biliyor. Üstelik bu iş siyasete ve dahasına yayılacağı için sessiz sedasız bir müdür ve yardımcısını meslekten attılar, belki tutuklarlar ama sadece bu iki kişi mi suçlu sizce?

İUP: İŞKUR'un bu yıl faaliyete soktuğu "İşgücü Uyum Programı" kapsamında 120 bin yarı zamanlı personelin alınması öngörülüyordu.

İÜP’TE BAŞVURULAR NEDEN YETERSİZ?

MEB'in temizlik görevlisi istihdamı için başvurduğu İŞKUR’un İşgücü Uyum Programı (İUP) geçtiğimiz ay başladı ve ilk protokolünü MEB ile gerçekleştirdi.

Bu program kapsamında istihdam edilen kişiler, haftada en fazla 3 gün çalışabiliyor ve günlük 566,73 TL ödeme alıyor.

Bu tutar aylık yaklaşık 7 bin TL, yani asgari ücretin yarısından daha az bir maaşa tekabül ediyor.

Programa yapılan müracaatların, düşük maaş sebebiyle yetersiz kaldığı değerlendiriliyor.

“Toplum Yararına Program”(TYP): 30 bin kontenjan tahsis edildiği ve 30 Eylül itibariyle tam zamanlı olarak göreve başladıkları belirtildi. Bu programda asgari ücret ve sigorta tam yatırılıyor.

Kaynak: Emirhan Akman