Sultan Abdülhamid, Ebrar Karakurt ve Ekşisözlük
Dün gece yarısı başıma çok ilginç bir olay geldi. Daha doğrusu, ilginç bir sansürle karşı karşıya kaldım.
Önce baştan başlayalım. Türkiye Kadın Milli Voleybol takımımız tarihi başarılar elde etti. Dünya Şampiyonluğunun ardından Filenin Sultanları, Avrupa Şampiyonluğunu da kazandı.
Fakat ne yazık ki, Filenin Sultanları üzerinden toplumda bir ayrışma oluşturulmaya çalışıyor.
Özellikle milli takımımızdaki. Ebrar Karakurt’un cinsel yönelimi sürekli gündemde.
Fakat Ebrar da bunu bile isteye körüklüyor.
Milli takımımızdaki Melisa Vargas ve Ebrar Karakurt, oyunlarının yanı sıra sosyal medyada cinsel yönelimleriyle ki gündemde.
Ve burada ciddi manada bir iticilik var. Çatışma ortamı var.
Ebrar’ın kendi tercih ettiği cinsel tercihi, bizi çok fazla ilgilendirmez. Anası değiliz, babası değiliz. Dinen bize uyması mümkün mü? Değil. Peki Türk Voleybol Milli Takımı, İslam dininin temsiliyet makamı mıdır? Hayır, değildir.
Çıkıp koca koca hocaların Ebrar ve Melisa üzerinden bir ayrımcılık çıkarması doğru mudur? Hayır, değildir.
İslam’ın bu noktada görüşü oldukça keskin, sınırları nettir.
Fakat başlı başına voleybol sporu, zaten bizim dinimiz sınırlarında değildir.
Gerek giyilen kıyafetler, gerekse oradaki ortam zaten İslam hassasiyetleri taşımıyor.
İslam hassasiyetleri taşımayan bir ortamdaki figürlerden biri de Ebrar’dır.
Aslında çok net değil mi? Bu alan gerçekten şeklen de anlam olarak da dinin dışındadır.
Bunu kabullenelim. Siz voleybol maçı izlersiniz, izlemezsiniz, desteklersiniz, desteklemezsiniz. Bu bambaşka bir olay.
Mesela bizim televizyonlarımızda yıllardır eşcinsel karakterlerin olduğu diziler yayınlanıyor.
Belki de cinsel sahnelere yer verilmiyor. Ama neyin ne olduğunu anlıyorsunuz. Ve bu dizilerin hitap ettiği yaş skalası çok geniş. En önemlisi de bu diziler bir kurgu. Ebrar gibi gerçek karakter değiller.
Aslında dini manada mücadelenin en başta bu alana kaydırılması gerek. Toplumu ayrıştırmaya yol açacak şekilde, bir insan üzerinden yapılmamalı bu mücadele.
Peki Ebrar Karakurt çok mu masum? Bana göre değil.
Biliyorsunuz, birkaç gün önce kendisine bir tweet atan Abdülhamid isimli bir kullanıcıya cevaben, “Boş yapma Abdülhamid” şeklinde bir pankartla poz verdi.
Voleybol milli takımında tarihi başarılara imza atmış, kendisini yetiştirmiş, Ebrar Karakurt gibi bir figürün, bu pankartta yazanların nasıl tartışmalara yol açacağını bilmediğini düşünmek en hafif tabirle, Kürt kardeşlerimiz üzerinden HDP güzellemesi yapan solcu romantikliği olarak nitelendirilebilir.
Ebrar, bariz bir şekilde o pankartı, nereye çekileceğini bile bile yayınladı. Belki kendisine bu yönde akıl veren, aslında kendisinin kötülüğünü isteyen, onu maşa gibi kullanan birileri vardır. Bunu bilemeyiz.
Bu konuyu geçiyorum. Dün akşam ise Ebrar yine bir paylaşım daha yaptı, sonra sildi.
Ebrar’ın paylaşımında, “Ağlayarak duvarınıza yazabilirsiniz. Not: Gökkuşağı çizmeyi unutmayın” ifadelerini kullandı. Bir duvara yazılmış, “Lezbiyen Ebrar” yazısının görselini de paylaştı. Daha sonra da sildi.
Ya arkadaş, ben bu insanları anlamıyorum. Özellikle LGBTi bireylerin, cinsel yönelimlerini herkese dayatma, göze sokma psikolojisine bir anlam veremiyorum.
İnsanları bile isteye tahrik etmek, hinlik yapmak üzerine bir felsefeleri var.
Ebrar da maalesef, belki de biraz yaşının verdiği toylukla böyle boş işlerle uğraşıyor.
Bize ne Ebrar senin yolundan, bize ne senin kiminle ne yaptığından? Neden bunu yapıyorsun?
Gerçi, “Boş yapma Abdülhamid” pankartını neden açıyorsan, o yazıyı da bu nedenle yayınlıyorsun da, adettendir, ben yine de sormuş olayım.
Peki dün akşam başıma ne geldi biliyor musunuz?
Yıllardan beri Ekşisözlük’te yazarlığım var. Ara sıra girer okurum, akşamları sözlükte dolaşırım.
Ekşisözlük son yıllarda çok ciddi bir operasyon mecrasına dönüştü. Muhalif kisvesi altında her türlü pisliğin sözlükte önünü açtılar.
Dün akşam ise bir başlık açıldı, 8 Eylül 2023 Ebrar Karakurt’un tweeti şeklinde. Yukarıda anlattığım konu tartışılıyor.
Ben de Ebrar açtığında sosyal medyanın avuçları patlayıncasıya kadar alkışladığı o cümleyi yazdım.
“Boş yapma Ebrar.”
Benim girdiğim entry yalnızca bu kadardı. Başlığın ilk sayfasında yer alıyordu.
Peki sonra ne oldu biliyor musunuz? Ekşisözlük benim entrymi sildi. Hayret ettim, neden olduğunu algılayamadım. Entrymin silinmesinden emin olduktan sonra bir kez daha yorum yazdım.
Başlığın 5’nci sayfasındaydı bu kez yorumum ve yalnızca şu yazıyordu.:
“Boş yapma Ebrar, şeklindeki, başlığın ilk sayfasındaki entryimi neden sildiniz sözlük badigardları?” yazdım.
Bu kez ne oldu biliyor musunuz?
Ekşisözlük benim hesabımı 1 ay boyunca entry girmeye kısıtladı. Yani bir aylık bir sansür yedim. Herhangi bir paylaşım yapamıyorum.
Neden?
Boş yapma Ebrar yazdım diye.
Ekşisözlük’te Erdoğan’a ana avrat sövmek serbest. Osmanlı’ya ana avrat sövmek, padişahlara sövmek serbest.
Ama boş yapan Ebrar’a, “Boş yapma Ebrar” yazmak yasak.
İşte bunların düşünce hürriyeti bu kadar. İşte bunların özgürlükçülükleri, fikir hakkına saygıları bu kadar.
He şu hatırlatmayı da yapalım.
LGBTi dayatması, Amerika’da ve Avrupa’da çığrından çıkmış durumda.
Kendimi kadın hissediyorum diyen, kadınlar tuvaletine giriyor.
Okullarda LGBTi eğitimleri veriliyor. Çocuklara 7-8 yaşlarında hormon aşıları yapıyorlar.
Oturduğum mahallede Almanya’dan Türkiye’ye taşınan bir komşum var.
Neden Türkiye’ye döndüğünü sorduğumda bana, “Çocuklarımı düzgün yetiştirebilmek istiyorum. Uç noktada bir eşcinsellik dayatması var. Çocuklarım adına korktuğum için Türkiye’ye geri döndüm” dedi.
Çünkü çok erken yaşlarda çocukların beyinleri yıkanıyor.
Nedeni belli. Nüfus kontrolü ve cinsiyetsiz toplum.
Bu dayatmayı yapanlar insan düşmanı, insanlık düşmanı. Doğal olan ne varsa onun düşmanı.
Herkesin uyanık olması, çoluğunu çocuğunu böyle insanlığın doğasına aykırı dayatmalardan koruması gerekiyor.
İpucu
Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur. (bkz: Ekşisözlük)