Tahir hocanın kritik hatası
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, dün Kocaeli Kongre Merkezinde geride bıraktığı 4 yıl boyunca yapılan icraatleri anlattı.
Gün boyunca sunumla ilgili onlarca haber yapıldığı için ben sadece en çok dikkatimi çeken bazı detayları maddeler halinde sıralayıp, sonrasında programla ilgili yorumlarıma geçeceğim.
- Seçim beyannamesinin yüzde 92’sini tamamlamış olmak, sanıyorum ki bir belediye başkanı için büyük bir keyiftir.
- Ağustos ayında başlayacak olan 250 bin binanın depreme dayanıklılık kontrolü kent adına çok büyük bir kazanım olacak. KBB ve Kocaeli İnşaat Mühendislerini şimdiden yapacakları hayati çalışma için kutluyorum.
- Yapımı devam eden Ballıkaya Barajı, İhsaniye Barajı ve Denizli-Cumaköy içme suyu hatları, Kocaeli’nin su krizine girmemesi adına çok büyük hamleler. Gerçi bunlar ağırlıklı olarak DSİ’nin yatırımları, olsun.
- Yılda ortalama 1 Milyon 61 bin Alo 153 işlemi yapılmış. Dara düşen bilir, gerçekten önem bir hizmet.
- 4 yılda 18.254 adet açık, 882 araçlık kapalı otopark hizmeti hayata geçirilmiş. Önemli. Ancak İzmit merkeze ivedilikle yeni otopark çözümleri üretilmesi gerekiyor.
- Onlarca mesire alanı ve millet bahçeleri projeleri var. Böyle alanların kamu hizmetine sunulması ve düzenlemelerin yapılması önemli.
- Yine onlarca aileye yönelik projeler var. Barınma ve sosyal yardım merkezleri... Yine bunlar da ihtiyacınız olduğunda önemi ortaya çıkan işler.
- En çok üzerinde durulması, hatta bütçedeki payın arttırılması gereken tarıma destek projeleri kapsamında 7 Milyon 200 bin litre mazot, 6.100 kompoze gübre desteği, 83.00 meyve ve ata tohumu desteği derken toplamda 330 Milyon TL’lik bir tarım yatırımı var. Tarımsal üretime destek katlanarak devam etmeli...
- Toparlamak gerekirse bugüne dek beyanname dahilinde tamamlanmış 647 proje, beyanname dışında 320 proje, beyanname dahilinde devam eden 254, beyanname dışında devam eden 76 proje olmak üzere toplam 1.297 proje. Toplam yatırım tutarı ise 18 Milyar 760 Milyon TL.
Aslında bu maddeleri uzatabilirim, ama söylediğim gibi... Onlarca haber yapıldı, birçoğunu da okudunuz. Bu sebeple burada kesip, sunumla ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
PROMPTER MESELESİ
Başkan Tahir Büyükakın, sunumunu prompterdan yapmayacağıyla ilgili benim ve konuştuğum onlarca kişinin dikkatini çeken şeyler söyledi. Cümle cümle aklımda değil, Büyükşehir Belediyesinin yayınında da bulamadım. Ancak Büyükakın’ı dinleyince prompter kullanmanın berbat bir şey olduğunu düşündüm. Ve hemen aklıma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını prompterdan okuması geldi. İnanın, bunu düşünen sadece ben değilim. Tahir hoca cümlelerin zihinlerdeki etkisi noktasında daha hassas olmalı.
ETKİLENMİYORUM DESE DE...
Büyükakın, sahneye çıktığında Nasreddin hocanın eşek ile çocuk hikayesini anlattı. Kısaca bahsetmek gerekirse, Nasreddin hoca eşeğe binmiş, çocuk yanında yürüyormuş. Görenler, “Koskoca adamsın, çocuğu yürütüyorsun, kendin eşeğe biniyorsun” demiş. Hoca eşekten inmiş, çocuğu bindirmiş bu kez de, “Ayıp değil mi, koskoca adam yürüyor, çocuk eşeğin sırtında” demişler. Yani eleştirenler, her daim eleştirir. Tahir hoca da Nasreddin Hoca misali, eleştirilerden etkilenmenden, kim ne der diye düşünmeden doğru bildiklerini yapmaya çalıştıklarını anlattı. Ancak Tahir hoca bu hikayeye 4-5 kez sunum esnasında atıf yaptı. Vücut dili ve gözlemlerim bana şunu söylüyor: Tahir hoca hakkında yazılıp çizilenleri umursuyor, etkileniyor. Her ne kadar kürsüden aksini söylese de... Etkileniyorum diyecek hali de yok...
BİR KEZ DAHA MOBİLYA VURGUSU
Tahir Büyükakın, göreve geldiği ilk günlerde de ‘yeni mobilya alınmayacak’ çıkışı yapmıştı. Dört yıl sonraki sunumunda da yine mobilya meselesine değildi, mobilya değişimi üzerinden tasarruf vurgusu yaptı. Bunun bir zihniyet meselesi olduğunu ifade etti. Dört yıl sonra karşıma yeniden çıkan bu mobilya meselesi beni hayli düşündürdü...
YAPAMADIĞIM TEK PROJE...
Yine Büyükakın’ın seçim beyannamesinde olan Kuzey Metro Hattı projesini, sorusu gelmeden yapamadığım tek proje olarak aktarması akıllıcaydı. Yine Büyükakın’ın beyannamesinde olan ancak gerçekleşmeyen bir detayı da ben söyleyeyim. Kocaeli turizmde ilk 5 kent arasında değil, olması da pek mümkün değil.
SANIYORUM Kİ İLK KEZ
İyi yaptı, geç bile kaldı. Biliyorsunuz ki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Hazineye en çok borcu olan belediye. 2019’da bu borç 6 Milyar 66 Milyon TL iken, günümüzde 2 Milyar 271 Milyon TL’ye inmiş durumda. 108 ay taksidi kalmış, 21 Milyonar TL olarak ödenmeye devam edecek. Neredeyse bitmiş diyebiliriz. İyi yaptı, geç bile kaldı derken de şunu kast ediyorum... Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak hedefi doğru seçti. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 11 Milyon TL hazine borcu var ancak toplam borcu 78 Milyar 272 Milyon TL. İzmir’in toplam borcu 14 Milyar 634 bin TL. Antalya’nın ise 4 Milyar 175 Milyon TL. Bunları açık açık konuşup karşılaştırma yapmak Tahir hocanın çok önceden girmesi gereken bir alandı. Geç de olsa yaptı. Doğru da yaptı.
ESKİ PARAYA GÖRE...
Tahir hocanın dikkatimi çeken sunum hatalarından biri de örneğin 2020 yılında yapılan 200 Milyon TL’lik bir projeyi anlatırken, “O günün 200 Milyon TL’si... Bugüne göre hesapladığınız zaman minimum 4’le çarpın” gibi birkaç kez hatırlatma yapması oldu. Çünkü biliyorsunuz ki ülkemizde AK Parti iktidar. İktidarın bir belediye başkanı da konuşmasında böyle açıklara yer vermemeli.
EVET, SUNUM ÇOK UZUNDU
Sunum yaklaşık 3 saat sürdü. Gerçekten çok uzundu. Yapılan iş çok olunca sunum da uzuyor, anlıyorum. Ama insanların aklında kalmıyor böyle olunca. Uyuyanlar oluyor. Sıkılanlar oluyor. Tahir hoca da bunu biliyor. Ama bunu bile bile bu kadar uzun tutması, belki de kendisine yönelik yapılan eleştirilere karşı bir kalkan oldu. “Bakın sürekli eleştirdiğiniz ben, arkadaşlarım, ekibim bu işleri başardı” deme çabasıydı.
VE KRİTİK HATA
Yazımın başlığında yer verdiğim konuya geldik. Bakın, Başkan Tahir Büyükakın, seçim beyannamesinin yüzde 92’sini tamamlamış. Yüzlerce de beyannamede olmayan işleri hayata geçirmiş. 18 Milyar TL’nin üzerinde yatırım yapılmış. Ama sunumun ardından ne konuşuluyor? Tahir hocanın programın sonunda söyledikleri. Ne oldu programın sonunda? Tahir hoca şöyle bir cümle kurdu adaylıkla ilgili meselede: “Aday olacaksın dendi valiliği bıraktım geldim aday oldum. Bu yaşıma kadar da şu olayım bu olayım diye bir talepte bulunmadım. Hedeflerim olmadı ben hırs insanı değilim. Bir daha belediye başkanı olayım diye bir tavrım yok. Genel Başkanımız tekrar aday olacaksın derse ben hayır böyle bir görev yapmam demem. Politik buluyor olabilirsiniz ama gerçek bu. Ben bunu kaçmak sayarım. Gönlümden geçen ne diye sorarsan en başından beri tercihimi üniversite hocalığından yana kullandım.”
Gönlümden geçen hocalık meselesi... Tahir hoca o cümleyi kurmasa, takdir neyse uyarız dese hiç sorun yok.
NEDEN KRİTİK HATA?
Neden kritik hata olduğuna gelince, 3 saat süren bir sunumdan bahsediyoruz. Onlarca saat çalışma var sadece o slaytın hazırlanmasında. Projelerin arasında seçme yapmak, neyi ne zaman ve hangi sırada anlatacağın bile büyük bir mesai. Ama Tahir hoca tek bir cümlesiyle tüm sunumun önüne geçti. Ben oradan çıkan insanların, “Vay be adam neler yapmış... Hele şu işi gördün mü, ne kadar büyük bir hamle olmuş” falan demesini beklerdim.
Vardığımız noktada salondan çıkanlar, “Tahir hocayı duydun mu? Aday olmayacak mı acaba?” diye dedikodu yapmaya başladılar. İşte bana kalırsa en kritik hata bu oldu. Tahir hoca böylesine önemli programlarda, anlatılanın, programının önüne geçecek konularla ilgili daha hazır olmalı. Ters soru gelse de bertaraf edip, programı öne çıkaracak söylemlerde bulunmalı. Yoksa böyle olur... Saatlerce verilen emek, yapılan işler bir kenara konur. Tek bir gündem geriye kalır. Başkan mı olacak, hoca mı olacak?
Vatan hainleri, soysuzlar!
15 Temmuz 2016, saat 23:00 sıraları...
Birileri darbeye tiyatro derken, o dönemde 22 yaşında olan, hayatı FETÖ’yle kesişmemiş, KHK meselesi yüzünden, namussuzlar yüzünden devleti tarafından mağdur edilmiş genç Furkan, Facebook’una şunları yazmış:
“Vatan hainleri! Başaramayacaksınız soysuzlar, başaramayacaksınız! Bu ülkeyi 80’lere döndüremeyeceksiniz! Darbeciler de darbeye alkış tutanlar da vatan hainin ta kendisidir!”
Bugün de bir adım geri gitmiş değilim.
15 Temmuz’la ilgili daha geniş bir yazı yazmak isterim. Ancak bu akşam Sekapark’taki programa katıldıktan sonra bu yazıyı yazmak istiyorum.
Herkese benden çay, şerefibozuklara çöpü bile yok.
İpucu
15 Temmuz’un yıl dönümü vesilesiyle bugünkü İpucumuzda en net münafıklık alametlerine yer verelim istedim:
Münafığın üç alameti vardır: Yalan söyler, sözünde durmaz ve emanete hıyanet eder. Böyle kimse, Müslüman olduğunu söylese, namaz kılsa, oruç tutsa da münafıktır.