Temayülde ‘patron benim’ dediler
AK Parti’de dün heyecanlı bir gündü.
28. Dönem Milletvekili aday adayları için temayül yoklaması gerçekleştirildi.
AK Parti’de dün heyecanlı bir gündü.
28. Dönem Milletvekili aday adayları için temayül yoklaması gerçekleştirildi.
Antikkapı Restoranda gerçekleştirilen temayül yoklaması saat 10:00 sıralarında başladı.
6 saat süren temayül yoklaması Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, İl Başkanı Şahin Talus, İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca ve Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in gözetiminde gerçekleştirildi.
1.855 teşklilat mensubunun oy kullanma hakkının bulunduğu temayül yoklamasında 1.664 teşkilat mensubu oy kullandı.
Yani temayül yoklamasına katılım oranı yüzde 90’ı buldu.
Bir Cumartesi günü.
Hem de ramazan ayındayız.
Hemen hemen herkesin oruçlu olduğu bir günde teşkilat, eksiksiz bir şekilde temayüle geldi desek abartmış olmayız.
Peki ortam nasıldı?
BÜYÜK MORAL OLDU
AK Parti’nin yaptığı temayül yoklamaları, bir zamanlar diğer partiler tarafından çok eleştirilirdi.
Sonuçlar öğrenilmiyor, temayülden kimler çıktı bilinmiyor, öyleyse sandığa gitmenin ne önemi var vesaire vesaire.
Etkisi olmadığı iddia edilen AK Parti’nin temayülleri gibi coşkulu sandık programlarını da diğer partilerde göremediğimizi ifade etmek isterim.
Dünkü temayül AK Parti teşkilatlarına çok büyük moral oldu.
Çünkü böylesi sıkıntılı bir dönemde yaklaşık 2 bin kişiyi gönül rızasıyla, ramazan ayında sandık başına getirmek tartışmasız çok önemli bir iş.
YORULDULAR
AK Parti’nin milletvekili aday adayları da her köşe başında adeta kamp kurmuştu.
Kimisi kendini tanıtıyor, destek istiyor, kartvizit veriyordu.
Aday adayları alana giren herkesin elini sıkıyor, hal hatır soruyordu.
Dostlukların pekiştiği güzel bir manzara vardı.
Ve aday adayları gerçekten çok yoruldular.
Ben alanda yaklaşık 4 saat ayakta dikildim, hakikaten bacaklarım ağırdı.
Onlar benim iki katım dikilip, yüzlerce insanla ilgilendiler.
Hakikaten yoruldular.
“ÇOK GÜLÜYORUM YA BUNLARA”
Tabi bunu da diyenler vardı.
“Çok gülüyorum abi bunlara.”
Neden abi?
Normal zamanda görseler, görmezden gelirler.
Hal hatır sormazlar, telefona zar zor çıkarlar.
Sakın senin bir işin düşmesin onlara, süründürürler.
Ama böyle zamanlar oldu mu var ya...
İlk onlar gelir, elini omzuna atar ve şunu der.
“Kardeşim-dostum-ağabeyim, bizi sakın unutma”
Sende içten içe basarsın kahkahayı.
ANAHTAR LİSTE HAZIRLANDI MI?
Temayülde en çok sorulan sorulardan biri buydu.
Anahtar liste hazırlandı mı?
Bazı mahalleler kendi aralarında bir araya gelip liste hazırlamış.
Batı yakasında da hazırlanan listeler olduğunu duydum.
Teşkilat mensuplarına, “Teşkilatın isimlerine sahip çıkın” denmiş.
Ama isim dayatması yapılmamış.
Hatta AK Parti İl eski Başkanı Mehmet Ellibeş için bile bu yapılmamış.
Genel itibarı ile teşkilat özgür bırakılmış.
Hazırlanan listeleri de parti içindeki farklı farklı ekipler hazırlamış.
Yani, “Anahtar liste” tanımına uyacak bir liste hazırlanmadığını düşünüyorum.
“PATRON BENİM” DİYENLER
Evet, sıra geldi patron meselesine.
Bugüne kadar temayüller için yukarıda da belirttiğim gibi, “Etkisi yok” ifadeleri kullanılırdı.
Ama dünkü manzaraya baktığımda şunlar geçti aklımdan.
Bu teşkilat ne kadar sıkıntılı bir dönem yaşarsa yaşasın, gel dediğinde gelmiş.
Partiye sahip çıkması gerektiği zaman çıkmış.
Bak söznünün dinlenilmediğini düşündüğü temayül yoklamasına bile, böylesi zor bir zamanda, siyaseten sıkıntılı bir dönemde, ramazan ayında nasıl da sahip çıkmış.
Yine gelmiş, üzerine düşen vazifeyi yapmış.
Teşkilat genel merkeze şunu söylüyor:
Patron benim.
En kötü zamanda en büyük desteği hep ben verdim.
Fedakarlığı ben yaptım.
Partinin kaymağını yiyenler, konuşması gereken zamanlarda sustular, pıstılar, sindiler.
Ben konuştum, gel dedin geldim.
İhtiyacın olduğu her an yanındaydım.
Menfaatim için değil, partim için konuşacağım.
O yüzden ey genel merkez, buranın patronu benim.
Benim söylediklerimi artık daha fazla kaale al!