Trafikte arkadan çarpan her zaman kusurlu mudur?

Av. Enes Aliş

Av. Enes Aliş

Tüm Yazıları

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) “Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller” başlıklı 84’üncü maddesinde “arkadan çarpma” bir asli kusur sebebi olarak düzenlenmiştir.

KTK’nun 84’üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise “Ancak, kazada bu hareketlerden herhangi biri, kazaya karışan araç sürücülerinden birden fazlası tarafından yapılmış veya kaza bu hareketler dışında kurallarla, yasaklamalara, kısıtlamalara ve talimatlara uyulmaması nedenlerinden doğmuşsa, karayolunu kullananlar için kusur oranı yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir.”

18.07.1997 tarihli 23053 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin (KTY) “Trafik Kazalarında Asli Kusur Sayılan Haller ve Sürücü Kusurlarının Tespiti” başlıklı 157’nci maddesinin ikinci fıkrasında “Yukarıda sayılan hal ve hareketlerde bulunan sürücüler asli (esas) kusurlu sayılırlar. Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.” denilmiştir.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin 29.12.2021 tarihli, 2020/541 E. 2021/2235 K. sayılı ilamında; “Trafik kuralları içerisinde belirlenen takip mesafesi kuralının amacı, önde seyreden aracın herhangi bir nedenle aniden durmak zorunda kalması halinde öndeki araca çarpılmaması yönünde trafik güvenliğinin sağlanmasıdır. Sürücü takip mesafesini korumalı ve bu sayede önündeki aracın aniden durması halinde kendisi de güvenli durabilmelidir.” şeklindeki ifadeleriyle takip mesafesinin korunmasının önemi ve kanun koyucunun, arkadan çarpan kişinin asli kusurlu sayılması karinesini neden getirdiğini izah etmiştir.

Ancak her durumda arkadan çarpanın asli kusurlu sayılması haksızlığa yol açabileceği de aşikardır. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde de bu duruma işaret edilerek hangi durumlarda arkadan çarpanın asli kusurlu sayılmaması gerektiği belirtilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2018 tarihli 2016/2583 E. 2018/12262 K. sayılı ilamında; “Mahkemenin hükme esas aldığı ATK raporundaki tespit gereği, dava dışı aracın arkadan çarpmasına maruz kalan davalı sürücüsünün kazada kusurlu olmadığı kabul edilmiş olmakla birlikte; benimsenen ATK raporunda, davalı sürücüsünün güvenli takip mesafesine ve hız kurallarına uyup uymadığı, anılan hususlara riayet edilmesi halinde dahi davacıya kaskolu araca çarpmasının kaçınılmaz olup olmadığı konularında herhangi bir irdeleme yapılmamış olup, anılan rapor kaza tespit tutanağı ile de çelişkilidir. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek bilirkişi heyetinden, tüm dosya kapsamı ile olaya ilişkin ceza dosyasındaki tespitler dikkate alınarak, davalı sürücüsünün takip mesafesi ile hız kurallarına uyması halinde dahi kaskolu araca çarpıp çarpmayacağının belirlenmesi, kaza tespit tutanağı ile ATK raporundaki kusur belirlemesi arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeler bozma kararı vermiştir.

Kısacası bir trafik kazasında arkadan çarpan sürücü kanuni bir karine sebebiyle asli kusurlu olmasına karşın, bu karinenin aksi iddia ve ispat edilebilir. Her somut olayın özelliğine göre arkadan çarpan kişinin kusur oranı azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir. Bu sebeplerle arkadan çarpan kişinin her zaman asli kusurlu olacağı bir şehir efsanesine olup itibar edilmemesi ve bir avukata danışılması verilecek en doğru karar olacaktır.