TÜİK’in aklı başına mı geldi?

TÜİK dün Ağustos ayı enflasyon oranını açıladı. Yüzde 9,09 ile TÜİK ilk kez ENAG’ın açıkladığı oranın üstüne çıktı. “Sesli şaşırdım” diye anlatabilirim o an verdiğim tepkiyi.

Mayıs ayına dönelim mesela, TÜİK’e göre TÜFE yüzde 0,04 oranında artmıştı. Bağımsız akademisyen ve ekonomistler tarafında kurulan ENAG’ın açıkladığı oran ise yüzde 7,35’ti.

Yıllardır böyle bir makas vardı TÜİK ile ENAG arasında. Bizim çarşıda pazarda yüzleştiğimiz enflasyon ENAG’ın rakamlarını doğrularken, TÜİK gerçeklikten kopuk oranlar açıklamaya devam etti.

Şimdi anlıyoruz ki, göreve “Rasyonel zemine dönmekten başka çaremiz kalmadı” diyerek başlayan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’e de el atmış. Şimşek’in göreve gelmesinden sonra, Temmuz ve Ağustos aylarında çarşının pazarın enflasyonu rakamlarda da karşılığını bulmaya başladı.

“Ne güzel işte, TÜİK de rasyonel zemine geri döndü” diye sevinebiliriz elbette, ama bu arada neler kaybettiğimizi hatırlamayalım mı, hatırlatmayalım mı?

Bu ülkede asgari ücret TÜİK’in enflasyon oranlarına bakılarak belirleniyor. Asgari ücrete komşu maaş alanları da eklersek çalışan nüfusun en az yüzde 65’inden bahsediyoruz. Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu bu ücretle geçiniyor, daha doğrusu geçinmeye çalışıyor. Çoluk çocuğunu bu maaşla okula gönderen, tencereyi bu maaşla kaynatan milyonlarca insanın refahını TÜİK’in açıkladığı rakamlar belirliyor.

TÜİK bugüne kadar enflasyon oranlarını yanlış mı açıklıyordu? TÜİK hesap hatası mı yapıyordu? Bu sistematik hatanın nedeni neydi? Yoksa enflasyonun düşük gösterilmesi hata değil de bilinçli bir tercih miydi? Bunları sorgulamak hepimizin hakkı. Yetkililerin de bu soruların yanıtını vermesi gerekiyor. Eğer ortada bir hata varsa, mağdur edilen, refah kaybı yaşayan milyonların geriye dönük hakları ödenmelidir.

Biliyoruz ki, resmi makamların enflasyon oranını düşük göstermesi bir suçtur. Ekonomist Prof. Dr. Haluk Levent, Arjantin’de böyle bir vakanın yaşandığını ve bunun ortaya çıkarılması üzerine sorumlulara hapis cezası verildiğini söylüyor.

Gelelim enflasyonda yıl sonu tahminlerine. Yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltmişti. Oysa TÜİK’in açıkladığı son rakamla yıllık enflasyon yüzde 58,94’e ulaştı bile. İTO’ya göre yıllık enflasyon yüzde 77, ENAG’a göre ise yüzde 128. Sadece son iki ayın toplamı yüzde 19,44’e ulaşmışken, sizce yıllık bazda en gerçekçi tahmin hangisi?

Peki ortada böyle bir enflasyon varken, MB politika faizinin yüzde 25 olmasını nasıl açılayacağız? Dünyada böyle bir örnek yok, hatta buna yakın bir örnek bile yok. Faiz üzerindeki bu kontrolle enflasyonu düşürmek imkansız. Şimşek enflasyonu düşürmeye kararlı olduklarını söyleyerek sabır istiyor. Faizi bu kadar düşük tutarken vatandaştan neyin sabrı isteniyor?

Hele yerel seçimlere doğru giderken yeniden bir parasal genişleme yaşanırsa, bizi 2024 yılında içinden çıkılmaz bir tablo bekliyor olacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce çok uyardık, bu seçim ekonomisidir, seçimden sonra acısı çıkacak dedik. Nasıl bir zam yağmuru ile karşılaştığımız ortada. Her ay biraz daha yoksullaşıyoruz. Bir kez daha aynı filmi seyretmeye razı mıyız?