Tükenmişlik sendromu!
Erdem Övüç
Tüm YazılarıYazının başlığını nasıl atayım diye uzun uzun düşündüm.
Dedim ki “Düşene bir de ben vurmayayım”
O yüzden Tükenmişlik Sendromu dedim.
Anlamı şu: Tükenmişlik sendromu bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyfi ve başarı duygusunu azaltan ve bireysel kimliğin kaybedildiğine inanılmasına yol açan bir zihinsel ve fiziksel tükenme durumudur.
Kesinlikle takımın durumu bu.
Gençlerbirliği karşısında da yokları oynadık ve bizim çocuk Melih Bostan’ın attığı gollerle Ankara’dan yenilgi ile döndük.
Bir kere cebe şunu koyalım…
Kocaelispor’un atarı yok!
Biz kimle gol atacağız?
Kouakou fiyasko, Ramil fiyasko, Davit fiyasko!
Elde avuçta başka kimse yok!
Çok dedik, çizgide vurarak giden adam lazım diye.
Al bak Amilton’a, Atila’yı futbolda soğuttu!
Vukovic futbolu unutmuş gibiydi, savunma ile merkez bağımsızlığını ilan etmiş.
Ankara’yı, Eryaman’ı iyi bilen Beridze, Barış, Cem ve Candeias da dökülünce yenilmen çok anormal olmaz!
NEREYE GİDİYORUZ?
İkinci yarıda 10 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 yenilgi aldık.
Tanque’den sonra ortalıklarda yokuz!
Tanque giderken Engin Koyun’un yanındaki Tarık Özarslan ve Barış Güçlü’nün gazı ile “Giderse gitsin, sana daha iyisini buluruz” hareketi sonun başlangıcı oldu.
Bu adamların tesiste işlerinin olmaması acilen şehirden de kovulması lazım!
Onlara yol açan Engin Koyun daha büyük suçlu!
En son 3 Şubat’ta Adana’yı ite kaka yendik, sonraki 6 maçta 3 beraberlik 3 de yenilgi aldık.
Attığımız gol sayısı ise sadece dört.
Bildiğiniz sezonu kaybediyoruz.
Çünkü takım ileriye yönelik umut vermiyor.
Siz bakmayın Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında topa hakim olduğumuza…
Adamlar oyunu bize bıraktı, geçişlerle sahamıza geldi.
Başarılı da oldular. Çünkü bizde hiçbir şey yok.
Ahh Ekrem Can ahh!
Sen olaydın ne Tanque giderdi, ne de bu kadar çaresiz olurduk.
Çok zamansız gittin, çok!
Meydan işi bilmeyenlere kalınca, Tarık gibi bilmişler, kanına girdikleri Engin Koyun’u da hataya zorladı.
Olan şehrin duygularına oldu!
Engin Koyun da bunları yanında tutarak kendi bacağına sıktı.
Şimdi ayıklasın pirincin taşını!
