Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer: “İşçi başka bir ülkede mi yaşıyor?”
Gölcük Anıtpark’ta düzenlenen basın açıklamasında konuşan Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer, “Asgari ücretli, memur, emekli bu olağanüstü süreçten geçiyor onlara olağandışı çözümler aranıyor da, işçi başka bir ülkede mi yaşıyor? İşçi ülkemizde yaşanan bu enflasyondan etkilenmiyor mu? İşçinin alım gücü düşmüyor mu? Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyorum. Milli savunma işçisi çok zor durumdadır. Dayanacak gücü kalmamıştır. Toplumun diğer çalışan kesimlerine nasıl çareler üretiliyorsa aynısını milli savunma işçisi olarak bizler de beklemekteyiz” dedi.
Türk Harb-İş Sendikası üyeleri, ağır yaşam koşulları karşısında aldıkları düşük ücretler nedeniyle bir süre önce eylem kararı açıklamıştı. Tüm ülke genelinde düzenlenen eylemlere bugün Gölcük’te bulunan üyeler de katıldı. Anıtpark’ta toplanan işçiler sloganlar atarak seslerini duyurdu. Gölcük Tersane Komutanlığı’nda çalışan Türk Harb-İş Sendikası üyeleri kalabalık grup halinde yürüyerek sloganlarla Anıtpark’a geldi. CHP Gölcük İlçe Başkanı Mehmet Uzuner, Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Mustafa Özsoy, CHP Gölcük Belediye Başkan aday adayı Özgür Yılmaz, Yeniden Refah Partisi Gölcük Belediye Başkan adayı Ahmet Eren, siyasi parti temsilcileri ve sendika yöneticileri de işçilere destek olmak için Anıtpark’ta yerini aldı.
"DERDİMİZE DERMAN BULAMADIK"
Burada basın açıklaması düzenleyen işçiler adına konuşan Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer, “Türk Harb-İş Sendikası olarak, bizim bulunduğumuz iş kolu, Milli Savunma ile İçişleri Bakanlığına bağlı askeri işyerleri, özel güvenlik görevlileri ve yabancı askeri iş yerlerini kapsayan bir iş koludur. Bizim yaptığımız iş öyle sıradan bir iş değildir! En net ifadesiyle ülkemizin bugününü ve geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir. Sizler de çok yakından biliyor, takip ediyor ve görüyorsunuz ki, bizler uzun bir süredir, temsil ettiğimiz arkadaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik durumu her yerde dile getirdik, herkese derdimizi anlatmaya çalıştık ama ne yazık ki derdimize derman bulamadık. Bıçak kemiği parçalamaya başlayınca, değerli üyelerimizin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek ve artık hak edenin hakkını alabilmesi için, 26 Aralık 2023 tarihinde genel merkezimizde başkanlar kurulumuzu topladık” dedi.
"EYLEMLER YAPMA KARARI ALDIK"
Akçer, “Gerçekleştirdiğimiz başkanlar kurulu toplantısında 6 saate yakın bir toplantı yaptık. İçinde bulunduğumuz zor süreci en ince ayrıntısına kadar değerlendirdik ve eylemsellik sürecini başlatmamız gerektiğine karar verdik. Biz bu kararı alırken, işkolumuzun ne kadar önemli olduğunu, ülkemizin çevresinde cereyan eden olayları, silahlı kuvvetlerimizin her daim bize ihtiyacı olduğunu bilerek aldık. Kahraman ordumuzun sınır içinde ve sınır ötesinde alçak terör örgütlerine karşı gerçekleştirdiği operasyonları sekteye uğratmayacak, mavi vatanımızı savunmamıza zarar vermeyecek, devletimizin ali menfaatlerine halel getirmeyecek şekilde planlarken, üyelerimizin içinde bulunduğu durumu, yani haklı davamızı da anlatacak bir takım eylemler yapma kararını verdik” dedi.
"KİLOMETRELERCE ÖTEDEN ANKARA'YA YÜRÜDÜK"
Sözlerini sürdüren Akçer, “Bu eylemlerin ilki olan ve 8 Ocak 2024 tarihinde başlayan, Türkiye geneli tüm şube başkanlarımızın ve yönetim kurulu üyelerimizin Ankara'ya yürüyüş eylemiydi. Yağmur, çamur, kar demeden yüzlerce kilometre öteden Ankara'ya yürüdük, haklı davamızda hak arama mücadelemizde üyelerimizin yaşam standartlarını yükseltmek ve hak ettiği ücretleri almasını sağlamak amacıyla böyle bir eylem içerisinde bulunduk. Sonrasında yapılacak olan iş yerlerimizi 1 saat geç terk etme eylemimizi pençe kilit operasyonunda şehitlerimizin olması nedeniyle saygı duruşu İstiklal Marşı ve dua ederek iş yerlerimizde gerçekleştirdik. Vatan sevdasının bizim için paradan daha önemli olduğunu göstermiş olduk” dedi.
"27 OCAK'TA ANKARA'DA OLACAĞIZ"
Akçer, “Buradan iktidar edenlere seslenmek istiyorum, ülkemiz adına böyle bir coğrafyada vatanımıza karşı bu kadar çok hain planların olduğu yerde milli savunmanın görünmeyen kahramanlarını bir an önce görmelerini istiyoruz. Bu anlamda, eylemsellik sürecimiz elbette burada bitmedi. Bugün de ülkemizde tüm iş yerlerimizde görevli arkadaşlarımız şube, bölge ve il temsilcilerimizce belirlenecek alanlara doğru yürüyerek buralarda basın açıklaması gerçekleştirmektedir. 27 Ocak 2024 tarihinde Ankara'da tüm üyelerimizin katılımıyla büyük bir kitlesel basın açıklaması yapacağımızı da altını çizerek belirtmek istiyorum” dedi.
"GÖREVİ LAYIKIYLA YAPTIĞIMI GÖSTERMİŞTİR"
Akçer, “Tabii biz bunları yaparken, hiçbir şart ve koşulda ne göz bebeğimiz olan askeri fabrikalar nede tersanelerimize zarar gelmesini istemiyoruz. Canımız kadar sevdiğimiz devletimiz dara düşsün istemiyoruz. Bizim tek derdimiz sesimizin duyulması ve yaşadığımız ekonomik sıkıntılara çözüm bulunmasıdır. Bizim derdimiz üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir. Bizim üyemiz gerekirse 7 gün 24 saat çalışır, devletimizi hiçbir şartta dara düşürmez. Bunu söylerken boşa söylemediğimizi belirtmek isterim. 15 Temmuz hain darbe girişiminde ve Covit-19 pandemi salgınında ve 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde ihtiyaç duyulduğunda hangi şartlarda olursa olsun verilen görevi layıkıyla yaptığını göstermiştir” dedi.
"MİLLİ SAVUNMA İŞÇİSİ ÇOK ZOR DURUMDADIR"
Akçer, “Son yapılan kamu çerçeve protokolü üzerinden kısa bir zaman geçmesine rağmen önlenemeyen enflasyon nedeniyle alım gücümüz düşmüş ve toplu sözleşme imzaladığımız dönemden daha kötü bir duruma gelmiştir. Ülkemiz ekonomik olarak olağanüstü bir süreçten geçmektedir. Olağanüstü dönemlerin, olağanüstü çözümleri olmalıdır. Bunun içindir ki yılda bir defa toplanan asgari ücret tespit komisyonu 2 senedir altı ayda bir toplanmıştır. Bunun içindir ki memura sekiz bin lira seyyanen zam verilmesi söz konusu olmuştur. Yine bu sebepten emeklilerin maaş artışlarına iyileştirme anlamında formül aranmaktadır. Peki soruyorum size asgari ücretli, memur, emekli bu olağanüstü süreçten geçiyor onlara olağandışı çözümler aranıyor da, işçi başka bir ülkede mi yaşıyor? İşçi ülkemizde yaşanan bu enflasyondan etkilenmiyor mu? İşçinin alım gücü düşmüyor mu? Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyorum. Milli savunma işçisi çok zor durumdadır. Dayanacak gücü kalmamıştır. Toplumun diğer çalışan kesimlerine nasıl çareler üretiliyorsa aynısını milli savunma işçisi olarak bizler de beklemekteyiz” dedi.
"İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ GÖRÜYORLAR"
Sözlerine devam eden Akçer, “Bizim üyelerimiz nitelikli, seçkin ve vasıflı çalışma arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Bakınız ben kimlerden bahsediyorum biliyor musunuz? Bu ülkenin gemilerini ve denizaltılarını yüzdüren, uçaklarını uçuran, tanklarını yürüten, 7 gün 24 saat bu ülkenin radarlarını faal tutan, sınır ötesinde görevlendirilip ateş hattında tankları tamir eden, görev avansını alamadığı halde cebinden para vererek devletinin verdiği göreve giden, gittiği birçok yerde ikinci hatta üçüncü sınıf insan muamelesi görerek orduevlerinde, misafirhanelerde "sen işçisin" diye yer verilmediği için çadırlarda, konteynırlarda, asker koğuşlarında kalarak görevini yapan Harb-İş çalışanlarından bahsediyorum” dedi.
"HARB-İŞ İŞÇİSİNİ KÜSTÜRMEYİN"
Uygulanan vergi politikalarını eleştiren Akçer, “Martta yüzde 20, Mayısta yüzde 27 vergi dilimine giren şu anda aldığı ortalama 24-25 bin lira ücretin yarısını ev kirasına vererek ay sonunu getirmeye çalışan milli savunma işçilerinden bahsediyorum. Kendi emsalleri vakıf veya özel şirketlerde yaklaşık 2 katı yurtdışındaki şirketlerde 4 katı ücret alırken benim devletimin bana ihtiyacı var diye vatan millet sevdası ile görev yapan milli savunma işçilerinden bahsediyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum, vatan bekçisi Harb-İş işçisini küstürmeyin. Aksi halde korkarak söylüyorum ki, milli savunmada yüzde 100 milli olmak ve dışa bağımlılığı bitirme hedefimiz çok ciddi yara alacaktır” dedi.
"VERGİDE ADALET İSTİYORUZ"
Akçer, “Ülkemizim coğrafi konumu ve etrafında cereyan eden olaylar da dikkate alındığında bunun altını çok net çizerek söylüyorum "milli savunma bir beka meselesidir." Milli savunma bir ülkeye belki yüz yılda bir kere gerekli olur ama o gün hazır değilseniz sonu korkunç olur. Onun için yine diyorum ki, milli savunmada maliyet hesabı yapamazsınız. Ayrıca şunu da ifade etmek istiyorum ki ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle çalışanların hayatları daha da ağırlaşmaktadır. Adaletsiz gelir vergisi yüzünden, işçinin eline geçen net ücret, vergi oranlarının yüksekliği ve vergi dilimleri nedeniyle yılsonuna gelindiğinde hatırı sayılır bir şekilde azalmaktadır. İşte bu nedenle yıllardır üzerine basa basa vergide adalet diyor "az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz” dedi.
"SONUÇ ALANA KADAR YÜRÜYECEĞİZ"
Yine toplu iş sözleşmeleri başlangıç tarihleri ocak ayı olan kamu işçisiyle mart ayında olanların arasında sırf yürürlülük tarihlerindeki farklılıklar nedeniyle ücret farkı oluşmaktadır. Kamu işçisi arasında adalete sığmayan bu farkın bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Biz Türk Harb-İş Sendikası olarak 53 yıldır durmadan, duraksamadan emeğin ve emekçinin yanındayız. Bu anlayışla hakkımız olan hakkı savunmak adına mücadelemize devam ediyor, inandığımız bu yolda siz değerli emekçi kardeşlerimizle birlikte sonuç alana kadar yürümeye devam edeceğiz” dedi.
"KOCAELİ ŞUBESİ OLARAK HARFİYEN UYACAĞIZ"
Son olarak Akçer, “17 Ocak 2024 çarşamba günü Türkiş Kamu Koordinasyon Kurulu, bizim aylardır dile getirdiğimiz ekonomik sıkıntılarla ilgili çalışma doyasını çalışma ve sosyal güvenlik bakanına iletmiş olup, en kısa sürede mağduriyetin giderilmesi adına taleplerde bulunmuştur. Hedefe ulaşmak adına bundan sonra da Türk Harb-İş Sendikası genel merkezimizin alacağı tüm eylemsellik kararlarına sizlerle beraber Kocaeli Şubesi olarak harfiyen uyacağımızı belirtmek isterim. Bizim tek derdimiz bu kutsal topraklara bir halel gelmemesi, büyük ve güçlü devletimizin dara düşmemesi ve elbette ki, bu ülkenin öz evlatları olan Harb-İş çalışanlarının kendi öz yurtlarında rahat bir yaşam sürmesini sağlamaktan ibarettir. Bizim düsturumuz Şeyh Edebali’nin dediği gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturudur. Bu anlamda, ülke bizim, devlet bizim, emek bizim diyor ve tüm Türk Harb-İş Sendikamızın fertlerini saygıyla selamlıyor ayrıca bizim sesimiz olan kıymetli basın mensuplarına da teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.