Türk sinemasının ustaları İzmit’te sinemayı değerlendirdi
KYÖD öncülüğünde İzmit Şehir Kulübü'nde Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Sineması adlı panele katılan ve ülke sinemasına önemli eserler vermiş olan ünlü oyuncular Türk Sineması'nı değerlendirdi.
KYÖD öncülüğünde İzmit Şehir Kulübü'nde Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Sineması adlı panel düzenlendi. Programın moderatörlüğünü Ahsen Gül Ever yaparken panele ülke sinemasına önemli eserler vermiş olan usta oyuncular Zihni Göktay ve Halil Ergün ile senarist Nilgün Öneş katıldı. Kentte tiyatro ve sinema ile ilgilenen vatandaşlar ile sinema ve tiyatro öğrencileri de programa ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını KYÖD Başkan Yardımcısı Av. Ece Arslankaya yaptı. Panelde 60'lar sineması, Yeşilçam ve Türk Sinemasının gelişiminden bahsedilirken Yılmaz Güney sinemasına özel bir yer ayrıldı.
"GÜNÜMÜZDE ARTIK TÜRK SİNEMASINDA SÖZ EDİLEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Programda ilk sözü alan Nilgün Öneş "Yeşilçam döneminin Ertem Eğilmez son temsilcisi gibi. Daha sonra başka yerlere evriliyor Türk sineması. Hatta bazı araştırmalar var. Politik, sinema, homoseksüel... Sonra bir ara geliyor başka filmler devreye geliyor falan. Ama burada herhalde ayrı tutmamız gereken bir Yılmaz Güney filmleri var. Onun altıni çizmemiz lazım. Geleceğin noktayı işaret eden bir aşama bana göre o. Zaten dünyada kabul ettiğine göre doğru yerdir. Günümüze geldiğimiz zaman artık bir Türk sinemasından söz edebileceğimizi düşünmüyorum. Başka bir şeyler yapılıyor. Biraz dünyadaki böyle örneklere öykünen filmler yapılıyor. Yani orada işlemler değişiyor. Yani İran sineması denildiğinde bir sürü isim sayabiliriz, bir sürü film sayabiliriz ve onu dünyanın kabul ettiği bir alan var” dedi.
45 TİYATRO ANADOLU'DA DOLAŞIYORDU
En son Yaprak Dökümü dizisinden herkesin Ali Rıza Bey olarak tanıdığı Halil Ergün sinema ile ilk tanışıklığını anlattı. Ergün "Sinema öyle hale gelmiştir ki kasabalarda, köylerde filmler gösterilmeye başlamıştı. O güne kadar bilinmez bir sinema. Acayip değişik bir süreç var arkadaşlarımızın anladığı gibi. Yani sinemanın değişik bir sürecinde belli dönemler var. O dönemlerde gösteriler var ama asıl mesele devletin beş kuruşunun yardımı olmadan, destek olmadan kendi imkanlarıyla 200 film yapabilen bir çalışma alanı oluşmuştur orada. Türkiye'deki toplumsal gelişmenin, siyasal gelişmenin, kültürel gelişmenin paralel içinde o da beslenmiştir. O dönem 45 tane tiyatro dalaşıyordu Anadolu'da, turnelerde” şeklinde konuştu.