Hükümet KKTC'yi tanıtma stratejisi izlemedi
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk devletlerinin AB ile yaptığı anlaşmayı değerlendirdi. ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, KKTC’yi tanıtacağım, diye bir gayret içerisinde değil.’ dedi. Perinçek, AK Parti hükümetinin plan ve strateji kuramadığını ifade etti

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığı anlaşmayı değerlendirdi. Anlaşmaya göre AB, bu ülkelere 12 milyar euroluk yatırım yapacak. Ülkeler, KKTC'yi ‘işgalci güç’ olarak tanımlayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını da bu anlaşmayla kabul etti.
Doğu Perinçek, anlaşmada Türk hükümetinin de ağır sorumluluğu olduğunu belirtti. Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu Programında anlaşmayı şöyle değerlendirdi:
“Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanımaları, dolayısıyla KKTC’ye karşı vaziyet almaları, Amerika ve İsrail'in yanında tavır almalarında bizim hükümetimizin ağır sorumluluğu var. Kabahatli olan Türk hükümetidir. Avrupa, üstüne düşeni yapıyor. Avrupa nedir? Güney Kıbrıs, Avrupa'nın sömürgesi. Avrupa, Türk ordusunu Kuzey Kıbrıs'tan atmak istiyor. Bütün Kıbrıs'ı tek bir Rumların yönetiminde bir devlet haline getirmek istiyor ve ne yapıyor? Türkiye'yi orada tecrit eden hatta Türk devletlerinden soyutlayan, tecrit eden siyaset izliyor. Ama Türk hükümeti ne yapıyor? Türk hükümeti bugüne kadar Kuzey Kıbrıs'ın tanınmasını baltalayan siyasetleri izliyor, uygulamalar yapıyor.
“Türk hükümeti, KKTC’nin tanınması için bir siyaset üretecek, bir plan yapacak. Sayın Ersin Tatar'ın daveti üzerine internet bağlantısı üzerinden KKTC hükümet toplantısına katılmıştım. Konuşmama şöyle başladım. ‘Amerika, KKTC’yi tanır mı?’ Güldüler. ‘Yunanistan tanır mı?’ Daha fazla güldüler. ‘Peki kim tanır?’ Oturup, kimin tanıyacağı ve nereden başlanacağı konusunda bir plan yapmamız lazım.”
Perinçek, KKTC’nin tanınması için Vatan Partisi olarak çok sayıda etkinlik yaptıklarını ve gittikleri her yerde bu konuyu gündeme getirdiklerini belirtti. Vatan Partisi lideri, yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi.
“Planı Vatan Partisi yaptı ve bunun Asya devletleriyle başlayıp devam edeceğini gördü.
“Abhazya Cumhurbaşkanının daveti üzerine Abhazya'ya gittik, ortak bir bildiri hazırladık. Bunu Abhazya Cumhurbaşkanı benden istedi. ‘Siz yazın bildiriyi’ dedi. Ben yazdım, bildiriyi olduğu gibi kabul ettiler. Bildiride şu var, ‘Abhazya, KKTC’yi tanıyacak. Türkiye, Abhazya Cumhuriyeti Devleti'ni tanıyacak.’ Başka maddeler de var… Meclis Başkanı ve ben, imzaladık bu bildiriyi. Anlaşmanın arkasında Rusya da var. Bunu, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı biliyor.
“Devamında Abhazya Meclis Başkanı ve 9 milletvekili, Dışişleri Komisyonu Başkanı dahil İstanbul'a geldiler. Amaç ne? Kuzey Kıbrıs'a gidecekler, Abhazya Meclis Başkanı diyecek ki ‘Biz KKTC’yi tanıyoruz’. 9 milletvekili ve Meclis Başkanı'nın Kuzey Kıbrıs'a gitmesine bizim Dışişleri Bakanlığımız engel oldu. Vize verilmedi ve gidemediler. KKTC’nin tanınması için kapıları kapattılar.
12 İSLAM ÜLKESİNE ‘ZAMANI DEĞİL’ YANITI
“İkinci bir olay… 2008 öncesi İran Büyükelçiliği, bizi yemeğe davet etti. Ben de onlara dedim ki ‘Sayın Denktaş'ın özel elçisi Hüseyin Macit Yusuf yanımda, beraber geliriz.’ Çeşitli yerlere hep onlarla beraber gittik, Lozan’da da beraberdik… Dünya kamuoyu önüne ve dünya diplomasisinin önüne çıkarttık. Büyükelçi bize dedi ki, ‘Biz İran olarak KKTC’yi tanımıyoruz, ben bunu Tahran'a sorayım.’ 20 gün sonra telefon ettiler. ‘Tamam ama basın önünde yapmayalım’ dediler. Beraber gittik, dedik ki, ‘Türk ordusu Kıbrıs'tan çıkartılmak isteniyor, Avrupa Birliği tarafından, Amerika tarafından. Kıbrıs'ın tamamı batmayan uçak gemisi olacak. Amerika ve Avrupa'nın planlarına göre.’ Büyükelçi bize dedi ki, ‘Bu İran için bir tehlike. Biz Türk ordusunun orada kalmasını isteriz.’ ‘O zaman niye KKTC’yi tanımıyorsunuz?’ dedik. ‘Biz, 12 İslam ülkesi, Türkiye hükümetine başvurduk. Bize, ‘durun şimdi, zamanı değil’ yanıtını verdiler.’
‘AÇIKLAMA YAPMADILAR’
“Hüseyin Macit Yusuf, bu olayı Aydınlık'taki köşe yazılarından açıkladı. Ben de televizyon programlarında açıkladım. Hüseyin Macit Yusuf, ‘Bu konuda hükümetten bir açıklama bekliyoruz’ dedi. Hiçbir açıklama yok. Yani bizim hükümetimiz, Avrupa ve ABD’nin manyetik alanı içerisinde, çekim alanı içerisinde politika yaptığı için KKTC'nin tanınması konusunda bir inisiyatif geliştirmedi. Bir tek Vatan Partisi bu faaliyeti yürüttü.
RUSYA TANIYACAKTI…
“İstanbul'da bir toplantı yapıldı. Şükrü Sinan Gürel katıldı, bizim arkadaşlarımız katıldı. Sayın Denktaş’la başbaşa görüştük. Konu Güney Kıbrıs Rum bankalarındaki Rus parası. Rus sermayesi, Güney Kıbrıs’ın AB’ye girmek üzere olmasından rahatsız. Paralarını güvende görmüyorlar, 50 milyar dolar. Bu parayı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bankalarına aktarmak istiyorlar. Cumhurbaşkanı Denktaş, bu girişimi bütün dengeleri değiştirecek stratejik bir gelişme olarak değerlendiriyordu. Zaten daha önce Rusya’dan Zaitsev, Çernişevski ve Alexander Dugin’den oluşan bir Putin Heyeti, İstanbul’a gelmiş, bizimle görüşmüştü. Arkasından Dugin, Lefkoşa’da Denktaş tarafından kabul edildi. Yer yerinden oynadı, Kıbrıs'ta ve Yunanistan'da.
“Yalnız 50 milyar doların KKTC bankalarına yatırılması değil, bize Denktaş’ı Moskova’da ağırlamak için bir program önermişlerdi. Denktaş, ekonomik getirilerinin çok ötesinde, ‘Bu süreci başarıyla götürebilirsek, KKTC’nin çok geniş bir alanda devlet olarak tanınmasıyla sonuçlanır.’ görüşündeydi.
“Görüşmeleri yürüten Rauf Denktaş’ın temsilcilerine ağır baskılar geldi. Bu arada Moskova’da patlamalar oldu. Olayı Putin yönetimi, Kuzey Kıbrıs’la dostluk girişimine karşı tehdit olarak yorumladı. Ancak Ruslar kararlıydı. Ama Türk tarafı baskılara dayanamadı. Denktaş, Davos’ta sırtından hançerlendi.”
‘TÜRK DEVLETİ GAYRET İÇİNDE DEĞİL’
“Biz bunları yapıyoruz ama bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ‘KKTC’yi tanıtacağım diye bir gayret içerisinde değil. Bugün de zaten Rusya'yla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki diplomatik ilişki sıfır. Rus gemilerinin Rum limanlarını kullanması yasak. Rus uçaklarının Rum hava sahasını kullanması yasak. Hiçbir ilişkileri yok şu an.
MUSTAFA KEMAL’İ YANINA ALAN KAZANIR
Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanıyla yaptığı sözlü atışmaları da şöyle değerlendirdi:
“Ahmet Necdet Sezer bana anlatmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı, Türkmenistan'a gittiği zaman ona ‘Atatürk'ün, Cumhuriyet'in temsilcileri, hoşgeldiniz.’ diyorlar. Endonezya Devlet Başkanı geldi, üç gün önce Meclis’te konuşma yaptı. Diyor ki ‘Asya'nın ve bütün dünya mazlumlarının ve gelişen ülkelerinin idolü, kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'tür.’
“Bir iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı konuşurken Atatürk’e kadar uzandı. İnönü'ye vurmasının bir manası yok. Hadi İnönü'ye de vurdun. ‘Nazım Hikmet'i siz hapsettiniz, Deniz Gezmiş'in idamına siz oy verdiniz.’… Oy verdi ama AK Parti de oy verdi. Benim babam milletvekiliydi, oy vermedi. Adalet Partisi de oy verdi. Bunlar niye kaşınıyor? Tam Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü kurmak varken. Yani Öcalan bile Türkiye tarafına geçmiş, silah bırakma çağrısı yaparken niye CHP'yi olduğu gibi karşı tarafa itiyor? Ne lüzumu var bunun? Bugün önümüzdeki süreçte AK Parti'nin buralarda berraklaşması lazım. Mustafa Kemal Atatürk'ü yanına alan önümüzdeki süreçte kazanacak. Karşıya alan kaybedecek. Önümüzdeki sürecin kanununu buradan söylüyorum. Çok açık yani. Öcalan bile Atatürk'ü bu süreçte yanına almaya çalışıyor. Atatürk böyle yapmıştı, İnönü böyle yapmıştı diye…
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.