Türkiye’de Elektrikli Araçlar için Erken mi?

Alper Tunga Akkuş

Alper Tunga Akkuş

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yaşanan bir Tesla kazası, elektrikli araçların güvenlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu olay, elektrikli araçların yaygınlaşması için henüz uygun bir zaman olmadığına dair endişeleri artırdı.

Ancak, Türkiye’deki durum, dünyadaki diğer ülkelerde yaşananlarla karşılaştırıldığında daha karmaşık bir tablo çiziyor. Bende Tesla marka Model Y marka araç kullanıcısı olarak korkuya düşmedim değil.

Öncelikle, elektrikli araçların güvenliği konusundaki endişeler, sadece Türkiye ile sınırlı değil. Özellikle ABD gibi gelişmiş ülkelerde de benzer olaylar yaşanmaktadır.

Örneğin, 2018 yılında ABD’de bir Tesla Model S’in kaza sonrası yangın riskiyle karşı karşıya kaldığına dair haberler medyaya yansımıştı. Benzer şekilde, 2020 yılında Tesla’nın Model Y SUV modeli, sürücüsüyle birlikte kaza sonrası alev alarak kısmen yandı. Bu tür olaylar, elektrikli araçların güvenliği konusundaki endişeleri artırırken, teknoloji ve endüstri sürekli olarak bu sorunları çözmek için çalışıyor.

Elektrikli araçların batarya teknolojisi, sürekli olarak geliştirilerek daha güvenli hale getirilmeye çalışılıyor. Genellikle lityum iyon bataryalarından güç alan elektrikli araçlar, hafif olmaları, yüksek enerji yoğunlukları ve düşük kendiliğinden deşarj oranları gibi avantajlar sunar. Ancak, lityum iyon bataryalarının yanma riski gibi potansiyel tehlikeler de bulunmaktadır. Bu nedenle, otomobil üreticileri, daha doğrusu özellikle Tesla, yangın önleme sistemleri ve acil durum müdahale teknolojileri gibi çözümler üzerinde çalışarak bu tür riskleri minimize etmeye çaba sarf ediyorlar.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise elektrikli araçların yaygınlaşması için bazı zorluklarla karşılaşılıyor. Altyapı eksikliği ve yeterli şarj istasyonlarının bulunmaması gibi faktörler, elektrikli araçların benimsenmesini zorlaştırıyor. Ancak, devlet teşvikleri ve altyapı yatırımlarıyla birlikte Türkiye’de de elektrikli araçların yaygınlaşması mümkün olabilir.

Elektrikli araçların Türkiye’de erken mi olduğu sorusuna kesin bir yanıt vermek zor. Ancak, dünya genelindeki gelişmeleri ve teknolojik ilerlemeleri dikkate aldığımızda, elektrikli araçların sadece çevre dostu bir seçenek olmakla kalmayıp aynı zamanda güvenli bir ulaşım alternatifi haline gelme potansiyeline sahip olduğunu görebiliriz. Elektrikli araçların Türkiye’de daha yaygın hale gelmesi için altyapı ve destek sağlanması gerektiği açıktır.

Bir yıla yakın süredir, Tesla Model Y kullanıcısı olduğumu yazımın başında da belirtmiştim.

Memnun muyum?

Teknolojisi olsun, bana verdiği güven olsun..

Gerçekten muazzam.

Marmara bölgesinde; Kocaeli, İstanbul gibi bölgelerde asla sarj sorunu yaşamıyorum.

Fakat bu olay ben gibi bir çok Tesla kullanıcısını eminim korkmuştur.

İlerleyen süreçte ne gibi teknolojiler çıkar bilmiyorum ama ilerleyen süreçte Tesla ilanların artacağı kesin..