Uzmanlardan domuz gribi uyarısı!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Güngör, domuz gribi uyarısında bulundu. Güngör hastalığın özellikle çocuk ve bebeklerde daha yaygın olduğunu kapalı alanlarda tedbirli olunması gerektiğini ifade etti.

Uzmanlardan domuz gribi uyarısı!

Son dönemlerde artan başlayan domuz gribi vakaları sebebi ile acil servis ve polikliniklerde oluşan yoğunluğun yanı sıra hastanelerdeki yatan hasta sayılarında da artış meydana geldi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Güngör, domuz gribi ve son zamanlardaki artış gösteren enfeksiyonlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Soğuk kış aylarında kapalı ortamlarda bulunan vatandaşlara uyarılarda bulunan Dr. Güngör, “İnsanlar açık havaya soğuktan dolayı çıkamadığı için kapalı ortamlarda bulunuyor. Kapalı ortamlarda yayılması daha hızlı meydana geliyor. Kapalı ortamlara girerken mutlaka kesinlikle maske takılması lazım” dedi.

ÖKSÜRÜK VE HAPŞIRIKLA BULAŞIR

Solunum yolu enfeksiyonlarının kış aylarında artış gösterdiğine dikkat çeken Güngör, “Halk arasında domuz gribi olarak geçen bizim tabirimizle H1-N1 virüsü ile oluşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Viral enfeksiyonlar çok bulaşıcı enfeksiyonlardır. Genellikle damlacık yoluyla dediğimiz, öksürük ile hapşırarak havada kalan damlacıkların daha sonra o bölgeye gelen insanların teneffüs etmesiyle enfeksiyon kapar” ifadelerinde bulundu. Domuz gribinin nasıl çıktığını açıklayan Dr. Güngör, “Domuz gribi denilmesinin sebebi genellikle Avrupa’da domuzlardan meydana gelmiştir. Bu virüs zamanla mutasyon geçirerek domuzlardan insanlara geçmiştir. Artık insandan insana geçer hale gelmiştir. Domuz gribi diğer viral enfeksiyonlar olarak örneğin, kuş gribi ve son olarak da covid-19 da viral yapmıştı. Zamanlarında en çok hastalığı oluşturan virüsü aynı covid-19 gibi viral bir hastalık. 2009 yılında ilk Amerika’da çıkıp daha sonrada dünyaya yayılmıştır. Belirti olarak klasik viral enfeksiyonlar gördüğümüz belirtilerin domuz gribinde de görüyoruz” dedi.

ÇOCUK VE BEBEKTE RİSK YÜKSELİYOR

Vatandaşların şikayetlerine dile getiren ve semptom ortaya çıkmadan bile bulaşıcı olduğunu söyleyen Dr. Güngör, “Bunlar ise ateş, öksürük, halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrısı gibi şikayetlerdir. Bunlar insanların bağışıklık sistemini gücüne göre zamanları değişiklik gösterebiliyor. Domuz gribini aldıktan sonra insanlar 1-4 gün içinde hastalığa yakalanıyorlar. Zaten hastalığı kaptıktan bir gün sonrasından itibaren bulaşıcı özellikte göstermeye başlıyor. Yani semptomlar ortaya çıkmadan bile başka bir insana bulaştırabilir. Bu 4 günün sonunda bahsettiğim belirtiler ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin ortaya çıkmasından sonra hasta hekimlere başvuruyor. Genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonra hastalar tedaviye geliyorlar. Hastalar bu belirtiler en çok rahatsız eden noktası ise ateş oluyor. Ateş, aşırı çok kas ağrısı ve halsizlik yaptığı için hastanın kendisine kötü hissetmesine sebep oluyor. Bu hastalıkta bizim önemsediğimiz risk grubudur. Yani ileri yaş, kalp hastalığı, tansiyon, şeker gibi kronik hastalıklara olanlarda risk daha yüksek. Çocuk ve bebek gruplarında da risk yüksek oluyor” şeklinde konuştu.

MASKE UYARISI

Kapalı alanlarda vatandaşların daha tedbirli olmaları gerektiğine dikkat çeken Dr. Güngör, “Hastalara bizim önerimiz ilk etapta hastalanmamak yönünde oluyor. Bunun içinde bazı tedbirler almak gerekiyor. Kendimizi koruyacağız mümkün olduğunca toplu alanlara girerken maske takılması gerekiyor. Kış ortamında böyle hastalıklar daha yaygın oluyor. Yani Kasım-Aralık- Ocak aylarında çok yaygındır. Mevsimsel grip ile birlikte seyreder. İnsanlar açık havaya soğuktan dolayı çıkamadığı için kapalı ortamda bulunuyorlar. Yayılması daha hızlı meydana geliyor. Kapalı ortamlara girerken mutlaka kesinlikle maske takılması lazım” ifadelerini kullandı.

"YEMEK VE UYKUYA DİKKAT"

Tedavi sürecine ve hastaların durumlarına dile getiren Dr. Güngör, “Bağışlık sistemine güçlendirici takviye gıdalar alınmalıdır. Yemeğe, uykuya dikkat edilmelidir. Bu şekilde hafif atlatılır. Hasta bize gelmiş ise zaten rahatsızlığından aşırı derecede rahatsız olduğu için geliyor. Biz önce kan testlerini yapıyoruz. Kandaki değerlerini inceliyoruz. Bunlara yönelik antiviral ilaçlar var birde semptomatik tedavi süreçleri oluyor. Aynı zamanda istirahat öneriyoruz. Hastanın beslenmesine düzenliyoruz. Mutlaka hastanın istirahat etmesini sağlıyoruz. İstirahat bu tür hastalıklarda çok önemlidir. Artık son zamanlarda H1-N1 ile beraber kuş gribi, Covid-19 aynı hastada üçünü birden var olduğu bile olabiliyor. Bu tür tablolar biraz daha ağır seyrediyor. Bütün viral enfeksiyonlardaki temel olayımız yayılmasını engellemek. Yayılmasını engellemek için ise kapalı alanlardan kaçınmak, girmek zorundaysak mutlaka maske takmak, bağışıklığımızı güçlü tutmak ve istirahat etmek şeklinde değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ