Vatandaş sahipsiz kaldı

Bir ülke düşünün ki, mevcut iktidar seçimlere giderken ekonomiyi iyi göstermek için olağandışı tedbirler alıp seçimden sonra da faturayı vatandaştan çıkarmaya kalksın. 

Akaryakıt, su ve doğalgaz, ekmek, toplu taşıma zamları; ÖTV ve KDV artışları; birçok kalemde vergi ve harç zamları yağmur gibi vatandaşın üzerine yağsın. Böyle bir ülkede muhalefetin gündem belirlemesini bekleriz değil mi? Muhalefetin ortalığı ayağa kaldırmasını, vatandaşın isyanını kamusal alanda görünür kılmasını bekleriz.

Oysa bu ülkede muhalefet, bırakın vatandaşın derdini dile getirmeyi, ekonomi gündeminin gölgede kalmasına neden olacak şekilde kendi iç kavgaları ile gündemi meşgul ediyor.  

Vatandaş yakıcı dertleriyle yapayalnız bırakılmış durumda. Sonra da bu partiler seçmenin karşısına çıkıp oy isteyecekler. Hadi bakalım, kolay gelsin!

Bütçedeki delik kapatılmadan havuz vatandaşın cebinden doldurulmaya çalışılıyor. 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iki aya yakın zaman geçmiş olmasına rağmen ekonomi programını hazırlayabilmiş değil. 

Bütçedeki kara deliklerin nasıl kapanacağını bilmeden vatandaştan nasıl fedakarlık bekliyorlar, anlaşılır gibi değil. 

Kamu harcamaları nasıl azaltılacak, hangi tasarruf önlemleri alınacak, bunları açıklamadan dolaylı vergiler ve iğneden ipliğe zamlarla bütün fedakarlığın vatandaştan beklenmesi sürdürülebilir mi? 

Mutfaklar yanarken zenginin daha zengin hale geldiği, emekli 7 bin 500 liraya mahkum edilirken servet transferinin bütün hızıyla devam ettiği bir ülkede hangi bağımsızlıktan, hangi hizmet siyasetinden, hangi Türkiye Yüzyılı’ndan bahsediyorsunuz?

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, Burdur’dan gelen bir haber vicdanlarımızı bir kez daha kanattı. 65 yaş üstü vatandaşların faydalandığı bedava toplu taşıma hakkı ellerinden alınmış. 

Avrupa’nın emeklileri her yaz ülkemizin en güzel sahillerinde, beş yıldızlı otellerinde, ultra her şey dahil tatiller yaparken, biz emeklimize evinden çıkmasını bile çok görüyoruz. 

Başta akaryakıt fiyatı zamları ve artan diğer maliyetler nedeniyle zarar eden minibüs ve otobüsçüleri temsil eden Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) Başkanı Ercan Soybaş, ücretsiz binişlere ilişkin tarafları memnun edici bir düzenleme olmaması durumunda, 15 Ekim’de tüm illerde ücretsiz binişlerin kaldırılacağını açıkladı.

Gebze’de iki gün önce üç emekli vatandaşımız “İnsanca yaşanacak bir maaş” taleplerini dile getirmek için Kent Meydanı’nda yaptıkları basın açıklamasının ardından Ankara’ya doğru yola çıktı. Ne yazık ki bu tür eylemler hak ettiği karşılığı bulamıyor. 

DİSK de 27 Temmuz Perşembe günü örgütlü olduğu tüm illerde protesto eylemleri düzenleme kararı aldı. Bakalım bu eylemlere kitlesel bir katılım gerçekleşecek mi, bu protestolar ses getirmeyi başarabilecek mi?

Zam yağmuru altında gözü muhalefeti arayan vatandaş, özellikle sol parti olma iddiasındaki CHP’ye baktığında bir iç çekişmeden başka bir şey göremiyor. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgisinin ardından koltuğunu korumaktan başka bir derdi varmış gibi görünmüyor. 

Değişime talip olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise parti içi dengeleri kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Gayya kuyusunda yol açmaya uğraşıyor!

Oysa İmamoğlu arkasına halkı alarak bir hareket başlatsa başarılı olma şansı daha fazla olabilir. Halkın çok acil bir temsilciye, temsilcilere ihtiyacı var. CHP’nin iç meseleleri kimseyi ilgilendirmiyor.  

Seçmenin tepkisini muhalif bir rüzgara çevirmek için şartlar böyle hazırken kaçırılan fırsata şaşırıyor insan.