Yapmayın, etmeyin, kırmayın, dökmeyin...
Yapmayın, etmeyin, kırmayın, dökmeyin...
Kardeşi kardeşe kırdırtmayın. Babayı oğluna küstürtmeyin.
Kin, öfke, nifak ekdirtmeyin.
Husumet besletmeyin.
Küfür söyletmeyin.
Kibiri hasat ettirmeyin.
Yapmayın ne olur yapmayın.
Yapmayın bunu bu millete yapmayın, ne olur yapmayın.
Bu millete bu zulümü yapmayın.
Değerli dostlarım.
Seçim arifesindeyiz. Yaklaşık 30 yıldır siyaset ve siyesetçileri izler takip ederim.
Her seçim bir kaos çıkar bu ülkede.
Kaosun sebebi siyasetçilerin ağır itham ve eleştirileridir. Bu ağır Siyasi konuşmalar ciddi bir şekilde insanları etkisi altına alıyor ve neredeyse halk bir birine düşman oluyor ve kardeş kardeşe küs bir ömür sürmek durumunda kalıyordur.
Neden, niçin, niye... ?
Onlar mutlu olsun diye mi?
Kimse kusura bakmasın.
Bunca kargaşa
Siyasetçiler mutlu olsun diye mi ?
Kendi hedeflerine ulaşsınlar diye mi?
Peki yazık değil mi?
Bu ağır söylemler.
Ağır hakaretler.
Hak edilmeyen sözler.
Tanımadığınız insanları illegal örgütlerle ilişkilendirmeler.
Çete, terörist, vatan haini, haram yiyen, akılsız, fikirsiz, görgüsüz, başıboş, veya potansiyel suçlu ilan etmek.
Bunlar anayasal olarak suç değil mi?
Bunlar dinimizce günah değil mi?
Bunlar kültürümüzce ayıp değil mi?
Neresinden tutarsak elimizde kalıyor.
Yakın zamanda sokaklarda geziyorum. İnsanlarla konuşuyorum.
Herkes kendisini suçlu hissediyor. Herkes bir şeylerden korkuyor.
Herkes bir şeylerden kaçınıyor.
Babası evladına, evladı babasına hangi partiye oy vereceksin diyemiyor. Dediği anda bir kargaşa çıkacak diye çekiniyor.
Aslında sokakta insanların bir sorunu yok.
Kardeşçe yaşamayı biliyor.
Paylaşmayı biliyor.
Bölüşmeyi biliyor.
Tam da dinimizin emrettiği gibi.
Herkesin birbirine ihtiyacı var, iliklerine kadar yaşıyor.
O zaman bu kadar kargaşa niye?
Neden bu kadar kavga çıkıyor. İnsan neden güle oynaya, suçluluk hissetmeden seçim sandığına gidemiyor.
Neden en büyük günahı işleyecekmiş gibi hissediyor.
Değerli dostlarım.
Günümüz koşullarında her evde farklı bir lidere oy çıkıyor bu bir gerçek.
Dede, oğul, torun her birisi farklı kişiyi tercih ediyor buda günümüz koşullarında normal.
Ama normal olmayan bir şey var.
Siyaset yapalım derken ebeveynlerin farklılıklarına hakaretler ediliyor ve buda normalmiş gibi gösteriliyor.
Bu normal değil.
Seçim demek demokrasi demek, farklılık demek özgür hür irade demek.
Herşey; ona oy verirsen sen var ya diye başlıyor.
Peki sana oy vermezsem ben hain mi oluyorum.
Sana oy vermezsem gerçekten ben ne oluyorum.
Ve bu ikilik bu ülkeye artık ağır geliyor.
Siyaset acilen düzelmesi gerekiyor.
Artık hiç kimse siyasetçilere güvenmiyor.
Güvenmek istiyor ama güvenemiyor.
Gelecek elimizden uçup gidiyor.
Neden? Siyasetçiler özgürce ailelerimize ağır sözler söylesin. Bundan yüz bulanlarda ağzına ne gelirse saysın diye mi?
Artık sizce bu çok değil mi?
Nesilleri bölmek, onlar bunlar şunlar diye kirletmek, sizin gibi düşünmüyorsa linç etmek doğru mu?
Halkın bir birine bakacak yüzü kalmıyor lütfen görün.
Bu milleti yumuşatmanız gerekirken germek niye.
Açık, kapalı, inanan, inanmayan, zengin, fakir, köylü, şehirli, eğitimli, eğitimsiz herkes huzur içinde yaşıyor.
Hatta yaşamaya çalışıyor.
Sizde bir gerginlik var.
Kabul edin bu millet sadece siyaset yüzünden geriliyor.
Siyaset yapıyorum diyenler geriyor.
Bu milletin gerçekten mutlu olmak istiyor.
Peki size ne oluyor...