Kamu kurumlarında liyakat sorunumu var?
Değerli dostlarım; geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabımdan bir kaç cümle kurmuştum ve bu konuyla ilgili çok sayıda dostumuz mesajlar yazdı destekleyen konular dile getirdiler. Var olsunlar.
Kamu kurumlarının yönetimi konusundaki liyakatsizlik konusunda çok ciddi şikayetler var ve bu konuyu yöneticilerimizin de çok iyi bildiklerini düşünüyorum.
Toplumumuzda kamu kurum ve kuruluşlarında yönetici belirleme süreçlerinde liyakat yerine torpil, kayırmacılık, siyasi bağlantılar, hemşehricilik ve akrabalık gibi faktörlerin etkili olduğu yaygın bir görüş.
Bu durum, sadece vatandaşlar arasında değil, bizzat bu mekanizmanın içinde yer alan kişiler tarafından da dile getirilmekte. İlginç olan ise, torpille bir makama gelen kişilerin dahi sistemden şikâyetçi olduğu gerçeği.
Çünkü bu kişiler, kendi referanslarının yetmediği noktada tıpkı liyakat sahipleri gibi mağduriyet hissediyor ve rahatsızlık duyuyorlar.
Şunu hepimiz kabul ediyoruz ki; liyakat sisteminin bozulması, kamu yönetiminde ciddi sorunlara yol açmakta. İşin ehline verilmemesi, hizmet kalitesini düşürmekte, kamuda verimsizlik yaratmakta ve vatandaşın devlete olan güvenini zedelemektedir.
Yönetici pozisyonlarına hak edenler yerine belirli bağlantılarla gelen kişiler oturduğunda, işin niteliği değil, kişisel sadakat ve bağlılık ön plana çıkmaktadır. Bu da kurumların tarafsız ve adil bir şekilde çalışmasını engelleyerek, kamu hizmetlerinin aksamasına neden olmaktadır.
Günümüzde siyasi erkler, cemaatler, sendikalar, hemşehri kuruluşları, üst düzey yöneticiler ile siyasi yönetici olduğunu söyleyen bir takım kişiler kurumlara yönetici tayin etme hakkı olduğunu düşünüyor. Böyle bir düşünce yapısı içinde de toplumumuz torpil olmadan iş olmaz algısı kaygısı yaşamaktadır.
Hatta yeni genç neslimizin, okuldan mezun olup, nasıl olsa torpilimiz yok biz iş bulamayız yada güzel bir pozisyonda değerlendirmeliyiz algısı yaşamaları motivasyonu ve kaygı durumu yaşadıklarını iletiyor olmaları bile üzücüdür.
Oysa ki Türkiye genç nüfusu ile dünyaya nabzet olacak, genç nüfusu doğru kullanır ve yönlendirirse kısa zaman içinde dünyayı dize getirecek güce sahiptir.
Doğru olmasa dahi bu düşünce ve kanaat, kurumlarımıza olan milli güven ve milli aidiyet duygumuzu zedelemektedir.
Değerli dostlarım; kurumlarımıza atanan her bir yöneticimiz değerli ve kıymetlidir. Fakat atama kararlarındaki şeffaflık toplumun en temel hakkı ve isteğidir.
Ayrıca bu durumun bir diğer olumsuz sonucu ise çalışan motivasyonunu düşürmesidir. İşinde başarılı olan, yıllarca emek verip kendini geliştiren kamu personeli, hak ettiği yerlere gelemeyince veyahut gelemeyeceğini düşününce umutsuzluğa kapılmakta ve verimli çalışamamaktadır.
Bu kanaatler ile nitelikli insanlar ya sistemin dışına itilmekte ya da mevcut yapıya uyum sağlamak zorunda bırakılmaktadır. Bunun sonucunda kamuda kalitesiz yönetim anlayışı kalıcı hale gelmekte ve değişim umutları giderek azalmaktadır.
Şu gerçeği hepimiz biliyoruz ki kamu kurumlarında yönetici belirleme süreçlerinde liyakatin esas alınması, devletin işlerliğini ve toplumun refahını doğrudan etkileyen bir konudur.
Liyakat sisteminin yerleşmediği bir kamu yönetimi, uzun vadede ekonomik, sosyal ve siyasal çöküşlere zemin hazırlayacaktır.
Bu nedenle, adaletli, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı geliştirilerek, hak edenin hak ettiği yere gelmesini sağlayan bir sistem kurulmalıdır.
Aksi takdirde sosyal ve psikolojik yönden zayıflayan ve öz güveni tükenen, kendi yöneticisine ve milletine güven duymayan bir toplum haline dönüşürüz.
Milli güven duygusunu kaybeden toplumların yıkılması çok acı bir kaderdir.
Kendi öz varlığına ve evlatlarına güvenen bir toplum olmaya hepimizin ihtiyacı var çünkü her geçen gün düşman milletlerin üzerimize oyunlar oynadığını gözlerimizle tanık oluyoruz.
Liyakat konusundaki toplumumuzun öz güven duygusuna yönelik hassasiyetle yaklaşılmasını temenni ediyor hepinize sevgilerimi gönderiyorum.
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.