Bu gidiş gidiş değil. Bu gidiş iyi bir gidiş değil.
Kendi kurumsal, sosyal, siyasal, kültürel, inançsal yapılarını kaybeden. Eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk ve adalet ile örf, adet, gelenek ve göreneklerini yitirenleri görüyoruz.
Değerli dostlarım;
Bu gidiş gidiş değil. Bu gidiş iyi bir gidiş değil.
Kendi kurumsal, sosyal, siyasal, kültürel, inançsal yapılarını kaybeden. Eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk ve adalet ile örf, adet, gelenek ve göreneklerini yitirenleri görüyoruz.
Değerli dostlarım;
Değerli dostlarım; bu haftaki konumuzda bilim üzerine konuşmak istedim.
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki ilim ve bilim konuşmak benim haddime değil.
Fakat her vatandaş gibi ülkem adına fikir belirtmek, çıkarlarını, menfaatlerini ve ilerlemesini düşünmek, bu uğurda kaygı yaşamak ve müreffeh seviyelere çıkması için öngülerini söylemek nacizane benimde hakkımdır diye düşünüyorum.
Merhabalar sevgili dostlar.
Bu haftaki yazımda özellikle kamu hastanelerinde kılık kıyafet kuralları ile ilgili hiç bir düzenin olmadığına vurgu yapmak istedim.
Aslında başlık kamu hastanelerinde kimin ne giydiği belli değil olacaktı.
Değerli dostlar.
Yaklaşık 1 ay yaz tatili ve yoğunluk nedeniyle ara vermek zorunda kaldığımız köşe yazımıza herkese sevgi ve saygılarımı göndererek kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bu hafta sizlere Kocaeli Şehir Hastanesi ile ilgili gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Yaya geçidi kullanımı meselesi.
Bu mesele aslında tam bir ahlak meselesi.
Neden mi?
Değerli okurlarım.
Sık sık sağlık çalışanlarının problemlerini köşe yazılarımda yazıyorum.
Sağlık çalışanlarının sorunlarını bireysel değil topyekûn çözülmediği takdirde ülkemizde kaliteli bir sağlık hizmeti sunumu gerçekleşemeyeceğini defaaten dile getirdim.
Değerli dostlar hayırlı bereketli ve mübarek bir kurban bayramı dileklerimle söze başlıyorum. Rabb'im kesilen kurbanlarımızı ve ibadetlerimizi kabul buyursun İnşallah.
Bu gün Arife olması nedeniyle bende sabah erken saatte mezarlık ziyaretinde bulunmaya Kocaeli Kent mezarlığına gittim.
Yola çıkarken mezarlık girişinde bir çiçekçi olur düşüncesiyle başka bir yerden çiçek bakmadım.
Kocaelispor Ertuğrul Sağlam ile teknik direktörlük konusunda anlaştı ve imzalar atıldı. Kocaelispor’umuza ve Kocaeli kentimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Peki Ertuğrul Sağlam hakkında küçük bir analiz yapsak ve hayal kırıklığına uğramayacak plan ne olmalı. Başlığı analiz olarak attığıma bakmayın, analiz istatistik verileri, bilimsel çalışmalar, kaynaklar ve raporlar ile yapılmalıdır ve bunu Kocaelispor yönetimi mutlaka yapmıştır. Ben sadece bu kentte yaşayan ve Kocaelispor’un başarılı olması için destekte bulunan bir vatandaş olarak gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli dostlar. Ben bir Samsun’lu olarak çocukluğumdan beri takip ettiğim bir karekter ERTUĞRUL SAĞLAM.Yıllarca takip ettiğim bu karakter bugün Kocaelispor da teknik adam oldu. Bu güzel bir mutluluk benim adıma.
Ertuğrul Sağlam Samsunspor’da yıldız bir futbolcu. Samsun ve Samsunspor un kendi marka değerinden sonra gelen ikinci yada üçüncü marka değeridir. Aslında Samsun veya Samsunspor deyince Tanju Çolak ve Ertuğrul Sağlam gelir akla hemencecik.
39 branşta hizmet veren Sağlık çalışanları ebe, hemşire, sağlık memuru, sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni, anastezi, radyoloji, paramedik, laborant,acil tıp, tıbbi sekreter, odyometrist, fizik tedavi, optisyen, eczacı teknikeri, sağlık programcısı, biyomedikal teknikeri ve bunun gibi sayamadığım sağlığa ve sağlık hizmetlerine cansiperhane hizmet üretmeye çalışan koskocaman bir ordu.
Yakın zamanda geçirdiğimiz ve dünyayı kasıp kavuran Covid 19 pandemisi sonrası yapayalnız bırakılmış tabiri caizse ne haliniz varsa görün denilmiş gibi hisseden bir sağlık ordusu.
Mutsuz, umutsuz, çaresiz, yanlız,
1992 yılıydı. Bende çocukluk aklımla babamla birlikte siyasi haberler izliyordum. Evimizdeki siyah beyaz televizyon sadece TRT1 gösteriliyordu. Tek bir kanalla herşeyden haberimiz olduğu bir dönemdi o yıllar.
1991 yılında ülkemizde seçimler yapılmış. Onca kavga gürültü ile Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığında Süleyman Demirel ile Mesut Yılmaz kıran kırana mücadele etmişti.
Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi gönül verenleri birbirine acımadan ağıza alınmayacak sözler sarf ediyorlardı.
Hiç kimse kusura bakmasın. Bu milletin ferasetine güvenmeyen seçim meçim kazanamaz...
Son günlerde insanlarda bir gerginlik, bir sinir bir öfke sormayın gitsin.
Herkes ateş, herkes barut.
Hemşireler Haftası, Dünya genelinde Nightingale'in doğum günü olan 12 Mayıs haftası, ülkemizde de Hemşirelik Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu haftada özellikle Sağlık kurum ve kuruluşları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşları, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki eğitim kurumları ve Üniversitelerimizde seminer, konferans, panel veya buna benzer eğitim toplantıları ile bu meslek derinlemesine irdelenir ve geliştirilmesi yönünde hangi adımların atılması gerektiği tartışılır. Sonuç kararları devletin yönetim organlarına gerek tavsiye gerek iş birliği veya rica mektubu şeklinde sunulur.
Bunun yanında bazı kurum ve kuruluşlar Hemşirelik meslek grubunun ve sahada hizmet üreten meslektaşlarının motivasyonunu artırmaya yönelik konserler, balolar, yemek veya kokteyl tarzında motivasyon geceleri ile bu meslek grubunu onur’e etmeye yönelik programlar sergilerler. Peki bunca yapılan plan ve program hemşireliğin gelişimi ve temsili noktasında herhangi bir etkisi olmuş mudur? Bu konunun cevabı aslında pekte iç açıcı değil. Hemşirelik mesleği ülkemizde hiçte olması gerektiği yerde değildir. Bunun çok sayıda sebebi var kuşkusuz. Bunlar tartışmaya açık konular. Yaklaşık 3 yıldır bir sivil toplum kuruluşu yöneticisi olarak bana soracak olursanız bunun tek bir cevabı var. Gayet acık, net ve şeffaf.
HEMŞİRELER MESLEKLERİNE SAHİP ÇIKMIYORLAR…
Yapmayın, etmeyin, kırmayın, dökmeyin...
Kardeşi kardeşe kırdırtmayın. Babayı oğluna küstürtmeyin.
Kin, öfke, nifak ekdirtmeyin.
Dün İzmit Bekirpaşa'da bir esnaf dostumu ziyaret ettim. Birkaç esnaf arkadaşımız da yanımıza geldi. Çay, ikram derken direk konu siyaset.
Hep birlikte kahkaha atıp dakikalarca güldüğümüz şey.
Bu cadde 4-5 yıldır bu kadar siyasetçi ve esnaf ziyareti görmedi.
Belki de şu kısacık 3 güne iki bayram sığdırmak.
Hiç bir şey anlamadık gibi olsa da ne kadar güzel değil mi?
Güzelliğini yaşayamadınız mı?
Öyle ya demokrasinin en önemli unsuru seçmek ve seçilmek.
Seçmek ve seçilmek o kadar önemli ki. Siyaset 365 gün gündemden düşmeyen bir konu.
Seçim hakkı insanın çağdaşlaşma ve bilgi, birikim kazanması içinde çok önemli Ayrıca başka toplumlar ile kendi yaşadığı toplumun kıyaslanması neticesinde taraf belirleme unsuru da.
SİYASETE GÜVENMEYENLER PARTİSİ geliyor.
Ben aslında siyasi fikirlerimi ortalık yerde pek konuşmam, siyasi ideolojiyi önemli bulsam da kişi ve projelere daha çok önem veririm. Projesi olmayan siyaset yapmasın derim.
Ama kişi ve siyasi ideolojiden daha çok devlet politikalarının olması daha da önemli görüşündeyim. Projeler ve öngörüler Devlet politikaları üzerine oluşturulmalı ve icraları gerçekleştirmelidir diye düşünüyorum.
Onlarca kargaşanın olduğu bu seçim son seçim.
Yeni gelen gençlik ister A kuşağı deyin ister B ister D deyin ister Z isterseniz yumuşak G deyin ama bu seçim son seçim.
Algıların havada uçuştuğu, yönlendirme, şekillendirme, biçimlendirme üzerine programlar geliştirilen son seçim.